ÇÖZÜM SÜRECİ RİZE'DE TARTIŞILDI

 

"Çözüm Süreci, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" konferansı


- Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Prof. Dr. Hakyemez:
- "Bölge insanı, herkes şiddetin ne kadar sakıncalı bir yol olduğunu gördü. Şiddetin ne derece tehlikeli olduğu Irak'ta, Suriye'de bütün çıplaklığıyla ortada. Bu aşamadan sonra terör örgütünün silaha sarılması bana zor geliyor"


Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, "Bölge insanı, herkes şiddetin ne kadar sakıncalı bir yol olduğunu gördü. Şiddetin ne derece tehlikeli olduğu Irak'ta, Suriye'de bütün çıplaklığıyla ortada. Bu aşamadan sonra terör örgütünün silaha sarılması bana zor geliyor" dedi.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesince İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen "Çözüm Süreci, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" konulu konferansta konuşan Hakyemez, terör sorununun yıllarca Türkiye'nin ekonomik kaynaklarını sömürdüğünü, Türk evlatlarının canına mal olduğunu belirtti.

Türkiye'nin 30 yıldır gündemini terör örgütünün meşgul ettiğini ve sadece polisiye tedbirlerle bu sorunun çözülemediğini ifade eden Hakyemez, şöyle konuştu:

"Çözüm de gittikçe güçleşti. Bunu Türkiye'de maalesef siyasetçilerden daha önce silahlı kuvvetler mensuplarımız anladı. Doğu'da, Güneydoğu'da canını feda etmeye, vatanı savunmaya giden silahlı kuvvetler mensupları anladı. Maalesef Türkiye'de bazı kişiler bunu halen anlayamamış durumda. Sorun sadece polisiye tedbirlerle çözülebilecek bir sorun değil."

Doğu ve Güneydoğu'da yapılan yanlışların, terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullanıldığını savunan Hakyemez, şöyle devam etti:

"Maalesef özgür bireyden bahsederiz ama Doğu'da, Güneydoğu'da ağalık sistemine benzer bir sistem var ve Türkiye Cumhuriyeti bu sorunu çözememiştir. Özgür bireyden bahsederiz ama Doğu'da pek çok noktada özgür birey yoktur. Hepsi için söylemiyorum. Devletin burada yanlışlarını istismar eden, kullanan terör örgütü var. Dışarıdan çok değişik ülkeler, çok değişik istihbarat örgütleri, çok değişik amaçlarla terör örgütünü desteklemeye devam ediyorlar. Türkiye'nin istikrarını ve güçlü olmasını istemeyen güçler bunu kullanabilir. Güçlü devlet bunları görüp buna tedbir alabilmelidir."

- "İlk kez silahların olmadığı bir ortamda çözüm önerileri aranıyor"

Devletin 2013 yılının başında bir süreç başlattığını vurgulayan Hakyemez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlk kez silahsız biçimde, silahların olmadığı bir ortamda çözüm önerileri aranıyor. Sadece karşıda muhatap olarak terör örgütünün alınması bile sürecin ne derece zor olduğunu gösteriyor. Çözüm süreci noktasında insanlarla konuştuğumuz zaman hemen hemen herkesin birikimden kaynaklanan nedenlerle çok haklı bir ifade tarzı, tepkisi var, terör örgütünü muhatap almak... Aslına bakarsanız terör örgütünün elebaşısı olan, içeride olan, onlar için de çok önemli bir kişilik konumunda olan Abdullah Öcalan muhatap alındı. Abdullah Öcalan ile devletin istihbarat birimleri bir yol haritası çizmek için kolları sıvadı."

Çözüm sürecini siyasi istikrarın bir risk üstlenerek başlattığını kaydeden Hakyemez, "Burada ordu da demokratik ülkelerde olduğu gibi siyasilerin almış olduğu kararın gereğini yerine getirmeye başladı. Çünkü riski hükümet alıyor ve bedelini de hükümet ödeyecektir, başarılı veya başarısız olursa. Demokratik bir ülkeden bahsediyorsak doğrusu da budur" dedi.

Prof. Dr. Hakyemez, çözüm sürecinin en zor ve hassas noktasının karşıdaki muhatabın bir terör örgütü olmasından kaynaklandığını belirterek, "Siyasi aktörleri var doğru, siyasi aktörlerle bir şeyler yapılmaya çalışılıyor doğru ama keşke siyasi aktörler inisiyatifi ellerinde tutabilseler ama maalesef böyle olmadığını da çözüm süreci boyunca da bütün çıplaklığıyla hepimiz gördük. Dolayısıyla onlara demokratik bir ülkedeki tipik bir siyasi parti gibi bakmak biraz zor. Daha önceki aşamalarda da konuyla ilgilenen siyasi hükümetler belirli girişimlerde sonuç alamadı" ifadelerini kullandı.

- "Tekrar silaha sarılsa bile karşısında bir kabile devleti yok"

Bölge insanının sürece ilişkin olumlu bakış açısı olduğunu aktaran Hakyemez, şunları kaydetti:

"Bundan sonraki aşamada teröre tekrar dönüleceği kanaatinde değilim. 30 yıllık bir terörden bahsediyoruz. Bölge insanı, herkes şiddetin ne kadar sakıncalı bir yol olduğunu gördü. Şiddetin ne derece tehlikeli olduğu Irak'ta, Suriye'de bütün çıplaklığıyla ortada. Bu aşamadan sonra terör örgütünün silaha sarılması bana zor geliyor. Tekrar silaha sarılsa bile karşısında bir kabile devleti yok. Güçlü ordusu olan, profesyonel şekilde bununla mücadele edebilecek bir devlet var. Terör kaldığı yerden devam ederse yine sorun büyüyecek, çözülmeyecektir. Sorunun bu şekilde müzakere ede ede, bağrımıza taş basarak birlikte çözülmesi gerekiyor."

- "Nemalananlar bu süreci istemeyebilir"

Hakyemez, bir dinleyicinin "Çözüm sürecini destekliyorum ama Öcalan ve HDP'yi samimi bulmuyorum, sizin görüşünüz nedir" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:

"Önemli ölçüde KCK, Kandil ve HDP için aynı düşünceleri paylaşıyorum. Öcalan'ın sadece açıklamalarını okuduğum için bir şey düşünmüyorum. Demeçlerinde süreci desteklediğini açıklıyor. Özellikle PKK, Kandil bu süreci belki de sabote etmek için gayret içerisinde olabilir. Bu da normaldir. Çünkü terör sonlanırsa Kandil'in bir değeri kalmayacaktır. Terör sonlanırsa HDP'nin de bir şeyi kalmayacaktır. Bundan nemalananlar bu süreci istemeyebilir."


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın