HASAN KARAL, MECLİSTE KONUŞTU

 

 

 

Sayın Başkan, Saygıdeğer Milletvekilleri,

Gündem dışı konuşmak için şahsım adına

söz almış bulunuyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

         Milli Mücadele döneminde, Rize üzerinde Rum-Pontus ve Ermeni talepleri ortaya atılmıştır. Karadeniz kıyılarında kurulması düşünülen Rum- Pontus devleti sınırları içinde gösterilen Rize, aynı zamanda, kurulmaya çalışılan “Büyük Ermenistan”ın yaşayabilmesi için Karedeniz kıyılarında önemli bir çıkış limanı idi.

         Çanakkale, Sarıkamış, Balkanlar, Yemen, Trablusgarp Osmanlı İmparatorluğu’nun en kanlı ve acı sahnelerini oluşturur. Yüz binlerce şehit, yaralı, yıkılan haneler, tütmeyen ocaklar, dağılan aile yuvaları, ortada yetim kalan bebeler, çocuklar… yaşanılan bu dramları, acıları tarih bize hüzünlü bir şekilde anlatmaktadır.

         Bütün bu olaylar neticesinde Enver Paşa gibi önemli bir Alman yanlısı kişinin aldığı kararla, İttihat ve Terakki yönetimi, Almanya ile gizli bir ittifak anlaşması imzalar. Bu anlaşma ile Almanya, Osmanlı hükümetini Birinci Dünya Savaşı’na sokmakta zorlanmaz. Osmanlı hükümeti, Almanların Globen (Yavuz) ve Breslav (Midilli) gemilerinin Karadeniz’e açılmasına izin verir. Bunlar da Rusya’nın Sivastopol limanını topa tutarlar. Böylece Osmanlı-Rus savaşı başlamış olur.

         Ruslar 8 Mart 1916’da Rize’yi işgal ederler. Her işgal ne anlama geliyorsa, bu işgal de onlardan pek farklı değildir. İki yıl boyunca yerli halkın ızdırap ve çileleri ağıtlara, türkülere konu olmuştur. Ne var ki, Ekim 1917’de Rusya’da Lenin tarafından Bolşevik İhtilali gerçekleştirilir. Bu durumda Rusya kendi iç sorunlarına düşünce, Rusya-Almanya, Avusturya- Bulgaristan arasında 15 Aralık günü bir anlaşma imzalanarak, Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya arasındaki savaş da sona erdirilir. İşte bu anlaşma üzerine Ruslar, iki yıl kaldıkları Türk topraklarından (yani Rize’den), 2 Mart 1918’de geri çekilirler. Bugün 97. Kurtuluş yıldönümünü kutladığımız Rize’mizin çok kısa kurtuluş hikâyesi budur.

Tarih, ibret alındığında derslerle dolu en kapsamlı bir kitap hükmündedir. Savaşlar kadar barışların, yenilgiler kadar zaferlerin sergilendiği bir meydandır, tarih. Bundan ibret alıp kendilerini geleceğe hazırlayanlar hep başarılı olmuşlar ve tarih de bize bunların aydınlık günlerinden bahsetmiştir.

         İyi ve kaliteli yöneticiler, dirayetli ve geniş ufuklu liderler, yönettikleri ülkeleri ve milletleri daima tarihin ön yüzüne çıkarmışlar, onları mutlu etmişler ve halklarıyla baba- evlat gibi kaynaşmışlardır. İşte onların başarısı da bu sihirli davranış biçiminde yatmaktadır; ferasetli büyük çoğunluk onları anlamışlardır da, ufku daralmış, kaprisleri önünü tıkamış bazı kişi ve zümreler onu anlayamamışlardır. Zaten tarih bu tip insanlardan söz etmez, söz etmeye değer de bulmaz, kendi içine onları gömer.

         Midelerini ve ruhlarını doyuramadığınız insanlar, yarın en zor zamanınızda karşınıza çıkar ve size problem üretir. Bunu bilen gerçek liderler, halklarının her ihtiyacını karşılamak için zaman kaybetmez ve hemen işe girişirler.

         Konumuz Rize olduğu için, bugünün Cumhurbaşkanı, dünün Başbakan’ı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, Rize’mizin asıl kurtuluşunu ve medeni dünya içinde saygın yerini nasıl aldığının çok kısa dokümanına girmek istiyorum:

         Rize, tarihinde olmadığı kadar, hükümetimizin 13 yıllık icraatları içinde(diğer kentlerimiz gibi) hizmet almış bir kentimizdir. Asıl kurtuluş, fukaralıktan, kimliksizlikten, miskinlikten kurtulmaktır, bir bakıma. Bu amaçla yola çıkılarak ilimize hizmetler götürülmüştür.

         Türkiye’nin en uzun ve dünyanın en uzun 4. Tüneli olan Ovit Tüneli, 127 yıllık hayal olmaktan kurtularak tabiatın derinliklerinde yerini almıştır. Rize-İspir- Erzurum birbirine bağlanarak her konuda büyümenin önü açılmıştır. Bu hayali bizim hükümetlerimiz gerçekleştirmektedir.

         Toplam olarak son 12 yılda Rize’miz 7.2 milyar tl. hizmet almıştır. İhracatımız 3.5 kat artarak, bununla doğru orantılı olarak vergi gelirlerimiz de artış göstermiştir.

         Rize, tarihinde görmediği eğitim yatırımlarıyla buluşmuştur, iktidarımız döneminde. Bu sahada 331 milyon tl yatırım yaparak eğitimimizi çağın gerekleriyle buluşturduk. Kalabalık derslikler, yeni yapılan okul ve derslikler sayesinde tarih olmuştur. Çocuklarımız eğitim teknolojileriyle buluşarak daha modern bir eğitime kavuşmanın zevkine ve başarısına erişmişlerdir. Bütün illerimizle birlikte Rize’miz de üniversitesine kavuştu. Birçok fakülte açılarak bölgemize ilmin ışığı götürülmeye çalışılmıştır. Üniversite öğrencilerimiz için yurtlar açtık, burslarını artırdık.

         Halkımız en küçük bir hastalığında il dışına çıkmak zorunda kalırken, şimdi adeta bölgeye sağlık vadileri kurulmuş ve her dalda sağlık hizmeti götürülerek, insanlarımız bu git-gel derdinden kurtulmuştur. Türkiye’de bir diriliş niteliğinde yapılanan sağlık hizmetleri adına Rize’mize 312 milyon tl. sağlık yatırımı getirilmiştir. Aile hekimliği kurumumuzun yanında, her hastanemiz adeta beş yıldızlı otel konforunda hemşehrilerimize hizmet sunmaktadır.

         156 milyon tl. ile yapmış olduğumuz gençlik ve spor yatırımımız, başta gençlerimizi çok sevindirirken, çocuklarını kötü alışkanlıktan alıkoyan bu tür yatırımların varlığı da ailelerimiz için bir ümit olmuştur.

         Türkiye’yi bir baştan bir başa saran ulaştırma hizmetlerimizi de Rize’mize ulaştırdık. 3 milyar tl.lik yatırımlarla ulaştırma ve haberleşmede Rize’mize çağ atlattırdık. Rize gibi amansız bir coğrafyada, Köydes projesi kapsamında, yolsuz köy, betonsuz ve asfaltsız neredeyse köy yolu bırakmadık. Bütün bunlardan sonra, şehre yakınlaşan köyler doğrultusunda, halkımız köyüne göçü öne almış ve şehrin yoğunluğunun da bir nebze önüne geçilmiştir. Mevcut bölünmüş yollarımızı beşe katladık. Mobil teknolojide de en ileri konuma geldik. Rize limanını yeniledik.

         Sosyal politikalar kapsamında 228 milyon tl. lik yatırımda bulunduk. İhtiyacı olanların yanında yer aldık, engelli olanlarımızı unutmadık.

         Rize’miz son 12 yılda 393 milyon orman ve su işleri yatırımı aldı. Anzer ve Hemşin balı gibi marka ballarımızı dünyaya tanıtmaya çalıştık. 106 milyon yatırımla çevre ve şehircilikte de büyük mesafeler katettik. 204 milyon tl. ile toplu konut ve sosyal donatı yatırımı yaptık.

         Bölgenin en önemli gelir kaynağı olan çayımızın ve çaycımızın önünü açtık; 1.2 milyon tl ile   çiftçimize tarımsal destek sağladık.

         Burada tek tek sayamayacağım birçok alanda Rize ve bölgemizin maddi ve manevi kurtuluşu için adeta seferber olduk.

         Bizler, halkımızı temsilen buralarda bulunmaktayız. Bugün var, yarın yokuz. Fanilik şemsiyesi altında nefes alıp veriyoruz. İnsanların her iki dünyası için çalışanlar daima kazandılar ve halkları tarafından sevildiler. Halklarını açlığa, sefalete mahküm edenler; en önemlisi de onların manevi değerlerine bigane kalanlar ve adeta düşmanca davrananlar, tarihin derin kuyuları içine düştüler. Toprak kaybetmek, vatan parçası kaybetmek elbette çok acı bir şeydir; ama ondan da acı olan neslini kaybetmektir. Niçin ve ne amaçla yaşadığını bilmeyen gençlerin ileride bir vatana sahip olabilmeleri biraz şüphelidir. Bu nedenle diyoruz ki, gelin, gerçekten insan fıtratına uygun olan hizmetleri hep birlikte gerçekleştirelim ve tarih de bizi selamlasın.

       Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.                          

                                                                                                                     Hasan KARAL        

                                                                                                                    Rize Milletvekili

 


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

  1. 1 0
    {usertitle}

    recep

     4 Mart 2015 08:50
         

    Sayın vekilim allah yar ve yardımcınız olsun...

Yorum Yapın