Çay Kanunu 2016 sezonuna yetişecek

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın üçüncü ortak akıl toplantısı Karadeniz'de yapılacak. Toplantının ardından Çay Kanunu için de tüm kesimler bir araya gelecek.

Birinciyiz… Yılda kişi başına demlediğimiz 3 kilo çay ile dünya sıralamasının zirvesinde oturuyoruz. Nüfusumuzun yüzde 96’sı çay tüketiyor. Üretimde de dünya 5’incisiyiz. Çay içmeden güne başlayamıyoruz, tanışamıyoruz, sohbeti koyulaştıramıyoruz, anlaşmalara imza atamıyoruz, hatta günü onunla kapatıyoruz. Kahveyi bırakıp son gözdemiz çaya yönelmemizin sadece 100 yıllık bir geçmişi var. Adeta temel tüketim maddemiz… Türkiye’de çay sektöründe toplam 197 faal fabrika var. Sadece Çaykur’da 16 bin 500 kişi istihdam ediliyor. Ancak uzun bir süredir sektörün beklediği Çay Kanunu çıkmamış durumda… 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik Bölgesel Ortak Akıl Toplantıları’nın üçüncüsünü Trabzon’da düzenleyecek. Hatırlayacağımız gibi ilk toplantı Şanlıurfa’da Güneydoğu’da sektörün temsilcilerini bir araya getirmişti. Geçtiğimiz hafta sonu da Marmara Bölgesi Bursa’da toplandı. Şimdi bu toplantıların üçüncüsünün 26-27 Şubat’ta Trabzon’da yapılması öngörülüyor. Toplantının ikinci günü ise Türkiye’de tam 205 bin üreticiyi ilgilendiren çay mercek altına alınacak. Trabzon’daki toplantının ardından çayın başkenti Rize’ye geçilmesi burada çay sektörünün tüm kesimleriyle bir araya gelinmesi öngörülüyor. Rize Ticaret Borsası, Çaykur, özel sektör çay işletmecileri ve üreticilerin yer alacağı toplantıda ana gündem maddesi elbette sektörün bir süredir çıkmasını beklediği ‘Çay Kanunu Tasarısı’ olacak. 

Çay Kanunu’nun neleri çözeceğine gelince… İlk önce sektörün sorunlarına bakmakta fayda var. Rize Ticaret Borsası bu sorunları 7 başlık altında topladığı bir raporu hazırlamış ve 2015 yılının Nisan ayında yayınlamış. Raporda üzerinde durulan 7 sorun; toprak ve bitkiye bağlı sorunlar, hasat ve taşıma sırasında yaşanan olumsuzluklar, budama programının etkisi, fabrikalardaki üretim süreci, paketleme ve depolama sorunları, maliyetlerin yüksekliği, pazarlama, reklam ve tanıtım eksiği, yeni çaylık alanların oluşturulması gerekliliği olarak sıralanmış durumda. Çözümler de 11 madde halinde özetlenmiş. Bunlardan en önemlileri şüphesiz, Çay Üst Kurulu’nun oluşması ile Çay İhtisas Borsası’nın kurulması… Temel gıda maddesi haline gelen üründe KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi, diğer çay üreticisi ülkelerde olduğu gibi ürünün yüzde 50 destek alması da diğer çözüm önerilerinden. Eğer bütçe dengeleri çayda KDV yüzde 1’e indirmesi imkanı tanımıyorsa bir diğer öneri de başka temel gıda maddelerinde olduğu gibi toptanda yüzde 1 perakende yüzde 8 KDV belirlenmesi. Arzu eden okurlarımız Rize Ticaret Borsası’nın sitesinden bu raporun ayrıntılarına göz atabilirler. 

Sezen Aksu şarkısını yapmış, Lipton öncülük etmişti 

Sektörün en önemli sorunlarından biri de yaşlanan çay alanları. Bu alandaki en önemli sosyal sorumluluk projelerinden birini Unilever yani Lipton gerçekleştiriyor. Sezen Aksu’nun söylediği ‘Çay güzellemesini’ diğer adıyla ‘Eksik olma’yı mutlaka dinlemişsinizdir. İşte o eser, sosyal sorumluluk çalışmasının şarkısıydı. Bu çalışmaya göre Türkiye’de çay ekonomik ömrünün yüzde 75’ini tamamlamış durumda. Çayın gelecek nesiller için de bir geçim kapısı olması için Lipton, Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi’ni hayata geçirmiş durumda. Önemli başka bir bilgiyi de aktarmakta fayda var. Dünyada üzerine kar yağan tek çay, Türk çayı… Bu sayede aroması farklı. Ancak rakip ülkelerde 12 ay üretim yapılırken, bizde 6 ay çay nadasta kalıyor. 

Erdoğan: Son 6 yılda tüketim yüzde 12 arttı 

Rize Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, Çay Kanunu ile ilgili sorularımızı yanıtlıyor. Başkan Erdoğan kanunun özetle tarladan bardağa kadar çayın tüm süreçlerini kontrol altına alacağının altını çiziyor ve şunları söylüyor: “Tarım Bakanımız ile bu ay sonunda ortak akıl toplantısı yapacağız. Çaykur da özel sektör çay üreticileri de toplantıda olacak. Mayıs ayına Çay Kanunu’nun yetişmesini bekliyoruz. Tüm Doğu Karadeniz’in de beklentisi bu yönde. En azından ikinci sürgüne yetişmiş olur. Hazırda bir taslak var. Üzerinden çalışılacağı için çabuk yol alacağımızı umut ediyoruz. Türkiye’de çay tüketimi son 6 yılda yüzde 12 artış gösterdi. Artık hayatımızın bir parçası…” 

Çin, Hindistan, Kenya ve Sri Lanka’nın ardından… 

Rakamlar da Türkiye için çayın önemini ortaya seriyor. Türkiye çay üretiminde 5’inci. Dünyadaki üretimin yüzde 5’ini Türkiye karşılıyor. Worlatlas’tan aldığımız FAO rakamlarına göre son 10 yılın ortalamasına bakıldığında Çin çay üretiminde lider. İkinci Hindistan’ı sırasıyla Kenya, Sri Lanka, Türkiye, Endonezya, Vietnam, Japonya, İran ve Arjantin takip ediyor. Elbette nüfusu en kalabalık Çin, miktarsal bazda en çok çay tüketen ülke. Ancak kişi başına rakamlarda öne çıkıyoruz. Euromonitor’ün Dünya Bankası verilerine dayandırarak verdiği 2015 rakamlarına göre ise çay tüketiminde lideriz. Türkiye’yi İrlanda, İngiltere, Rusya, Fas takip ediyor. 6’ncılık Mısır’ın, sonrasında ise Polonya, Japonya, Suudi Arabistan ve Kuzey Afrika geliyor… Türkiye’nin 2014 yılı üretimi 1.26 milyar ton… Türkiye’nin çay tüketen yüzde 96’sını etkileyecek ‘Çay Kanunu’ için sektörde gözler bu ayın sonuna çevrilmiş durumda.

HANDAN SEMA CEYLAN / DÜNYA


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın