Bişele Bişele Edeyisun!...

Bişele Bişele Edeyisun!...
 
"Her şeye özelleşecek ve güzelleşecek" dediler, inandık. Hüsrana uğradık.
Yerelleşen her şey daha güzel olur, daha başarılı olur dediler, perişanlıklar yaşıyoruz.
Üniversitede yerelleşmenin en kötü örneği bana göre KTÜ'dür...
Neden bu yargıya vardım?
Üniversiteden hocam Abdullah ÇAVUŞ dekan olarak Eğitim Fakültesine atandığı zaman iki kızım o fakültede öğrenci idi.
Ziyaretlerine gittim. Bölüm başkanı hoca ile sohbet ederken T'leri D, B'leri P dediğini fark edince Hocam olan dekana çıktım ve dedim ki:
"Sayın hocam ne olursunuz, bu kadar kötü yerelleşmeye müsaade etmeyin. Bölüm başkanı Türkçeyi doğru telafuz edemiyorsa insanımıza, talebelerimize yazıktır, ülkemize yazıktır..."
Lafı uzatmadan şunu demem lazım. Yerelleşmenin istisnalar dışında hiç bir faydası yoktur. 
Çok büyük zararları vardır bana göre....
Dertli bir hasta yakının şikayetini gerekli araştırmaları yaptıktan sonra yorumlayan bir yazı yazdım...
Maksadım neydi?
Önce Osmanlının hukuk şaheşeri Mecelle'den bir madde yazayım, sonra derdimi anlatayım...
"Bir işten maksat neyse hüküm ona göredir"
Benim o yazıyı yazmadaki maksadım vatandaşın gözünde çok büyük bir yanlışlık olarak görülen bir durumun düzeltilmesi idi...
Vatandaş derdine çare ararken Kadın Doğum Bölümünde KBB profesörünü Başkan olarak görünce şaşırmış, almış hastasını Araştırma Hastanesinden kaçmış...
Vatandaş veya ben bunun idari bir zorunluluktan dolayı yapıldığını bilememe gerek yok.
İlk intiba "yağma hasanın böreği mi var, kasaba gitsem daha iyi mi olurdu"  şeklinde cereyan eder insan beyninde...
Vatandaşın dediği gibi psikolojisi bozulur bilmeyen insanın...
Dile getirdik. Sayın Dekan ve Rektör çözüm toplantıları yaptı, Dekan beyin açıklamalarından bir çözüme ulaşamadığını gördük, Sayın Rektör olaya el attı ve o çarpıklığı giderdi.
Giderdi de o bölümde bir sürü olumsuzluk halledildi mi?
Hayır... 
O kazan o bölümde kaynamaya devam ediyor...
Çünkü talebeler dertli, asistanlar dertli, doktorlar derli, hocalar bir biriyle kanlı bıçaklı...
Ülkemizin Reisi Cumhurunun ismini taşıyan bir üniversitede böyle şeyler asla ve asla yaşanmamalı...
Sayın Hüseyin Kahraman Beye güveniyorum. O işi en güzellinden takip edecek, bir zülum varsa giderecek ve gereğini yapacak inşallah...
Bir önerim var sayın Rektöre..
Araştırma Hastanemizi Rektörlüğe bağlayın.
Bazı Üniversitelerde böyledir. 
Dekan zaten Hastane Kurulunun Başkanıdır. Orada alınan kararlara uymak zorunluluğu vardır...
Her şeye daha güzel yürür... Lütfen dikkate alın bu dediğimi...
Biz takip ettiğimiz işi şahsi çıkar  ve beklenti için yapmadığımızdan her şey istediğimiz gibi gelişir.
Şükürler olsun allahıma...
Bakın hava limanına kamyonlar birilerinin yüreğine doldurur gibi taşları döküyor...
O hava limanı için 5 yıllık mücadelede bir kere kemküm etmeyen zavallı İstanbul'da kızını Rize Hava limanına işe koyamadığı için dert yanıyordu.
Bizzat gördüm...
Bizim hiç bir beklentimiz yok... Rahatım...
Beni doğru algılamayanlarla işim yok. 
Budan sonra hiç bir yazıma kimse yorum yazamaz. Bunu yazılarımı yayınlama müsaadesi verdiğim site yöneticileri sağlayacak. 
Olay 53, Ajans53, Rizdeyiz, Rizevizyon, Haberci 53 ve diğer bir çok site yazılarımı yorumsuz yayınlayabilir, Rizenin Sesi asla yayınlayamaz...
 "bişele bişele yazayısun" diyenlere de sözüm var.
Ben o kişilere "sen bişele bişele edeyisun, her gün bir makam değişturiyisun, Sayın Erdoğan'ın bişeleriyim diyorsun veya öyle anlıyorlar, oluyorsun, alıyorsun...
Hiç kimse bana "Recep Tayyip Erdoğan" dedi, diye hiç birşeleri yutturamaz...
İnanmıyorum...
Yerelleşen hiç bir şeye insanmıyorum.
Rizede ne Rizeli, Ne Trabzonlu, Ne Erzurumlu, Ne Artvinli, şube müdürü dahil hiç bir yönetici istemiyorum... 
Anyalı gelsin, Konyalı gelsin... 
Ben anlamam...
Bir tek istisna var onu yazarsam belki o güzel insana zarar veririm...
27000 metre kare yere 300.000 metre kare yer gerektiren hastaneyi sığdırmaya çalışacaksın, ben senin yayında olacağım. 
Neden?
Yerelmişsin... Git allahını severen, Recep Tayyip ERDOĞAN göndermiş, inanmıyorummmm.
Doğru ise de inanmayacağım...
Bana 300.000 metre kare yeri denizde doldurmak için yardım eden insan, yönetici,siyasetçi lazım...
Gerisi "bişele beşeledur"
Geldikleri gibi giderler...
Sevgi ve saygılarımla....

Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın