DataLife Engine / KAN DONDURAN BİR MUKAYESE…

KAN DONDURAN BİR MUKAYESE…

KAN DONDURAN BİR MUKAYESE…

 

Tam tamına 45 yıl hizmet verdiğim Çay İşletmeleri genel Müdürlüğü son günlere gündemden düşmeyince aklıma kısa bir mukayese yapmak geldi…

Birileri damdan düşer gibi bakanlık seviyesinde koskocaman Çay İşletmelerinde şıp diye Genel Müdür oluyor, ben tam 18 sene aynı makama mahkum ediliyorum…

Bu kan donduran serüvenin kayıtları Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünde, şahitleri o yıllarda kurumda görev yapan yönetici seviyesindeki arkadaşlarımdır…

İşte Kısa Bir Mukayese:

Ekrem Yüce kimdir?

Geyve İlçesi’nin Çengel Köyü’nde 1954 yılında dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Pamukova’da bitirdi.  Lise öğrenimlerini ise Kırklareli Atatürk Lisesi ile Adapazarı İmam-Hatip Okulunu bitirdi. Yüksek öğrenimini Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kültür Teknik ve Makine Bölümünde Yüksek Mühendis olarak tamamladı. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

 

Ekrem Yüce

Çaykur Araştırma Enstitüsü Teknoloji Kısım Müdürlüğünde Mühendis .

Çiftlik Çay Fabrikasında Kısım Müdürlüğü (1997 – 1998)

Adapazarı’nda Belediye Başkanlığı…

Çaykur Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdür (2003-2011)

Çaykur Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdür  2 dönem (2018-      )

Adapazarı belediye başkan adayı oldu…2018

Metin TOPÇU Kimdir

Rize’nin Veliköyü’nde 1950 yılında dünyaya geldi. İlkokulu 1963 yılında aynı yerde bitirdi…

1979 da Zihni Derin Orta Okulunu dışardan bitirdi. 1982 de Rize Ticaret Lisesini dışardan bitirdi.

1982 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi Ve idari Bilimler Fakültesini kazandı…İkinci sınıftan maddi imkansızlıklar nedeniyle ayrıldı… !984 yılında Rize Meslek Yüksek okulu Makine Bölümünü kazanda 1986 yılında mezun oldu...

Evli ve 4 çocuk babasıdır…

2007 yılında Rize’nin ilk renkli gazetesini kurdu…

2013 yılında Rize Kent Konseyi Hava Alanı Çalışma gurubunu kurdu, başkanlığını yaptı

2014 yılında Rize Kent Konseyi Başkanı oldu…

2500 makalesi yayınlandı.. 2 şiir kitabı. Ovit Destanı,  Rize Havalimanı Hikayesi, Denemeler isimli kitaplarını hazırladı… 10 adet hikaye kitabı yazdı…150 yağlı boya tablo yaptı, 2 karma sergiye katıldı, 3 kişisel sergi açtı….

Metin TOPÇU

1974 yılında daktilo memurlu

1977 işletme kısım müdürlüğü vekalet…

1977 yılında kurumda ilk kez ve yalnızca Veliköy Fabrikasında bulduğum formülle( yasak olmasına rağmen) herkesin her gün çay satmasını sağlayan bu suretle yüzbinlerce küçük üreticiyi kurtaran kontenjan uygulamasına geçtim. 1982 yılında bütün fabrikalara bir emirle bu uygulama başladı. Kurumun ömrü uzatıldı, derelere dökülen binlerce ton yaş çayı imha edilmekten kurtardım. (Ne büyük yalan… İnanmamak isteyen 1977 yılında Veliköy Çay Fabrikasının hergün aldığı çay miktarını ve işlediği çay miktarını kurumdan öğrenecek aynı anda veliköy çay fabrikasına komşu çay fabrikalarından bir kaçının satın aldığı günlük miktarları ve işlediği miktarları kurumdan gün gün çıkartacak ve korkunç manzarayı görecek. Bu kadar basit bir yalan ortaya çıkarma işte…)

1986 Personel şefi

1989 Bakım Onarım Kısım Müdürü

Bakım Onarım Kısım Müdürlüğü görevim esnasında kurumun bir büyük sıkıntısını giderdim. Üç günde bir rulmanları dağıtan şanjmanlara değişiklik yaptım. 4 sene gizlice şanjman değişikliklerine devam ettim. Nihayetinde bütün fabrikalara kurum emri ile bu uygulamaya geçildi. Her sene binlerce rulman zayiatından ve o tamiratlara giden emeklerden çay işletmeleri kurtarılmış oldu… ( bu yalan bir başka)

1993 yılından Teknik İşler Kısım Müdürü oldum.

1997 Fabrika Müdürü Yardımcısı

2015 Fabrika Müdür Yardımcısı olarak emekli…

Ekrem Yüce Eniştesini Çaytaş’ın başına getirdi, büyük başarı yakaladı! İmdat Sütlüoğlu Kurumda hiç çalışmadan Gene Müdür oldu. Yeğenini Çaytaşın Başına Getirdi… Zarar 400 milyon lira… ( bunlar kuyruklu yalan )

45 yıl cani gönülden hizmet verdiğim kurumumun kimliğine zarar verecek hiçbir davranışın içinde olmadım.

Biliyorum ki o kuruma verilecek maddi ve manevi zarar 200.000 üreticiyi etkileyecektir.

O nedenle asla eleştirmem. Ama bu kadar gaddarca hakkımı yiyen ve hala daha kendini kurtarıcı olarak lanse eden yöneticilere kısa bir hatırlatma yapmak ve yine üstüne basarak “hakkım haram olsun”      demek geçti içimden…

“Hatta çoluk çocuğunuz ve yedi sülalenizden ahirette hakkımı alacağım. İstediğiniz kadar “allah” diyerek cemaatin önüne geçin, namaz kıldırın… O yalakaları kandırabilirsiniz ama Yüce Yaradan’ın terazi mizanından kaçamazsınız”  demek en tabii hakkımdır…

Sevgi ve saygılarımla….

28-11-2018, 14:07
Geri dön