Hopa'nın kahramanı "Çiğdem ebe"
- Artvin'in Hopa ilçesindeki şiddetli yağışın ardından Yoldere köyünde heyelan altında kalan 6 kişiden 5'ini çevredeki vatandaşların yardımıyla çıkarmayı başaran Çiğdem ebe, ilçe halkı tarafından adeta "kahraman" ilan edildi
- Hopa 112 Acil Servis'te görevli ebe Çiğdem Çakıroğlu: "Mahsur kalan 5 kişiyi heyelanın altında iple tek tek çekerek çıkarttık"
- "Hamile bir kadın vardı. Onu kurtardım. Daha sonra hastanede beni gördüğünde bebeğine benim adını koyacağını söyleyince çok sevindim"
- Heyelanda eşini ve iki akrabasını kaybeden Miraç Gedik: "(Çiğdem ebe) Selin altında kalanlara koştu, hamile kızımı alıp zor durumda hastaneye yetiştirdi, ölümü göze alarak çamur deryasına atladı"
Artvin'in Hopa ilçesindeki şiddetli yağışın ardından Yoldere köyünde heyelan altında kalan 6 kişiden 5'ini çevredeki vatandaşların yardımıyla çıkaran ebe Çiğdem Çakıroğlu, adeta ilçe halkının kahramanı oldu.
Hopa 112 Acil Servis ekibinde görevli ebe Çiğdem Çakıroğlu, Hopa'daki sel felaketinde Yoldere köyünde yaşananları anlattı.
Sel felaketinin yaşandığı gün bir hastayı hastaneye naklettiklerini belirten Çakıroğlu, "Geri dönüyorduk, sel nedeniyle Hopa'nın girişleri tamamen kapalı olduğu söylendi. Şoförümüz, 'geri dönemeyiz' dedi ancak 'ambulans sayısı kısıtlı, mecbur gireceğiz' dedim" ifadesini kullandı.
Çakıroğlu, hastaneye girdiklerinde bir kişinin "çocuğum kayıp" diye bağırdığını belirterek, "Ben dayanamadım. Çocuğunun nerede olduğunu sordum ve olay yerine intikal ettik. 4 yaşında halen kayıp olan çocuğun babasıydı. Ben de hastanedeki görevlilere durumu anlattım, göreve çıktık. 4 yaşındaki çocuğu bulmak için Sugören'e gittik ancak heyelan ve selden giremedik" dedi.
Ambulansın sel sularına gömüldüğünü anlatan Çakıroğlu, "Bu sırada Yoldere köyünde yaralılar olduğu anonsu geldi. Hemen oraya intikal ettik ama bir yerden sonra ambulans girmiyordu, 'tamamen yol kapalı' dediler ama ben, AFAD ve UMKE ekipleri gelene kadar girmemiz gerektiğini söyledim. Diğer arama kurtarma ekipleri gelene kadar hepsinin öleceğini düşündüm. Bana, 'sen kız başına hiç giremezsin' dediler. Acil çantasını alıp girdim. Belime kadar heyelanın içine battım hatta bazı yerlerde biriken çamur nedeniyle boğazıma kadar battım" diye konuştu.
Çakıroğlu, bataklıktan zorla çıktığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah'tan yağmur durmuştu. 30 veya 40 kişi heyelan altında kalanları çıkarmaya çalışıyordu. 8 kişi heyelanın altında kalmış. Benden önce bir kişi ölü çıkarılmış, herkes paniklemişti. Ben oradakileri öncelikle sakin olmaları konusunda uyardım. Ne kadar panik yaparlarsa işin o kadar kötüye gideceğini onlara anlattım. Ben battım, onlar beni kurtardı, onlar battı, ben kurtardım. Çok kötü bir durum vardı. Mahsur kalan 5 kişiyi heyelanın altından iple tek tek çekerek çıkarttık. Daha sonra diğerini çıkarttık ama hayatını kaybetmişti. Olay yerinde kimseye 2 kişinin öldüğünü söylemedim çünkü daha panik olacaklar ve diğerleri de oradan çıkamayacaktı."
Herkesin çamura battığını dile getiren Çavuşoğlu, "Hamile bir kadın vardı. Onu kurtardım. Daha sonra hastanede beni gördüğünde bebeğine benim adını koyacağını söyleyince çok sevindim. Heyelandan çıkarttığım yaralıları ambulansla gönderdim. Olay yerinde ambulans olmayınca hamile kadını arkası açık, pikap denilen araçla hastaneye getirdik" dedi.
Çakıroğlu, Yoldere köyü halkının kendisini hastanede ziyarete geldiğini belirterek, "Hepsi teşekkür etti hatta bazıları, 'senin canın da önemli, keşke yapmasaydın' dediler ama ben dayanamadım o an. Oradaki benim ailem de olabilirdi. Olaya empati yaparak yaklaştım. Ben de çamura batmıştım, benim elimden tutup o çamurdan çıkaran insanlara da ben çok teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
Hiç kurtarma eğitimi almadığına işaret eden Çakıroğlu, "AKUT, AFAD ve UMKE gibi bir birimden eğitim almamama rağmen kurtarma ekibi gibi çalıştım. Allah bir daha böyle afetlerle bizi sınamaz inşallah" dedi.
- Gedik ailesi minnettar
Heyelanda eşi Emniyet, yeğeni Erdal Eren ve yengesi Ünsal Gedik ölen, kızları Tuğba Gedik, Cansu Kaya ile yeğeni Dilek Naz Gedik enkaz altından yaralı olarak kurtulan Miraç Gedik ise "(Çiğdem ebe) Geldi ve hiç düşünmeden boynuna kadar çamura gömüldü. Soranlara 'ben görevimi yapıyorum' dedi. Selin altında kalanlara koştu. Hamile kızımı alıp zor durumda hastaneye yetiştirdi. Ölümü göze alarak çamur deryasına atladı. Bir vatandaş olarak hemşirenin ödüllendirilmesi gerekiyor. Kendini hiçe saydı. Büyük bir risk alarak felaketin içine atladı. Yaralıları çamurdan o çıkardı" diye konuştu.
Heyelan altından Çiğdem ebenin yaralı olarak çıkardığı hamile Cansu Kaya ise olayın öğleden sonra meydana geldiğini anlatarak, "Üst kattaki amcamın evinin toprağı yola indi. Biz onu görünce evin aşağısındaki bahçeye kaçtık. Bahçenin orada dere yükselince tekrar yola çıktık. Yolun diğer tarafından da dere geliyordu ve ortada sıkıştık. Tekrar toprak kayar diye eve indik. Eve inince annem eski ahırdaki eşyaları alıp bize getirdi ve giydik. Çok ıslanmış ve üşümüştük. Ben zaten hamile olduğum için dikkat ediyordum. Üstümüzü giyince tekrar yola çıkmaya çalıştık" dedi.
Kaya, heyelanı görünce tekrar eve girmeye çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Toprak geliyor dememle üzerimize kayması bir oldu. Azıcık nefes alıyordum. Ayağımın altında küçük yeğenim vardı. Dışarıda olan ayağımla eşeledim ve yüzünü açtım. Etrafımı hiç görmüyordum, elimin biri az dışarıdaydı. Elimle tutunmaya çalışırken yengemin eli elime geldi. Elimi tuttu ve 'korkma' dedi. Toprak tekrar kayınca yengem elimden kaydı. Kız kardeşimle küçük yeğenimin sesini duyuyordum sadece. Naz ve Tuğba'nın sesini duyuyordum. Tuğba, ayağının kırıldığını ve kalkamadığını söyledi. Konuşmadan az az nefes almamı söyledi. İnsanların sesini duydum ve bizi çıkarmaya çalıştılar."
- "Hamile olduğum için benimle çok uğraştı"
Olayda annesi Emniyet, yengesi Ünsal ve yeğeni Erdal Eren'in hayatını kaybettiğini anımsatan Cansu Kaya, "Çiğdem hemşire bizimle çok uğraştı. Bizi evden çıkaranlar o ve köylü insanlardı. Hepsi çok uğraştı, çamurda çekmekte zorlandılar. Battaniyeye sararak çıkardılar. Hemşire, hamile olduğum için benimle çok uğraştı. Unutulmayacak bir olaydı. Allah kimseye yaşatmasın" ifadesini kullandı.
Cansu Kaya'nın kız çocuğunun olacağı, kızına annesi Emniyet veya Çiğdem ebenin adını vermeyi düşündüğü öğrenildi.
Bu arada, Artvin Valisi Kemal Cirit, Gedik ailesinin evini ziyaret ederek, heyelan bölgesinde incelemelerde bulundu. Gedik ailesinin fertleri, Çiğdem ebenin büyük özveriyle çalıştığını anlatarak, kendisini "kahraman" olarak adlandırdıklarını belirtti.
Vali Cirit, ebe Çiğdem Çakıroğlu'nun çabasını takdir etmek için başarı belgesiyle ödüllendirileceğini söyledi.
Öte yandan, Çiğdem ebe ve vatandaşların o gün heyelan altından çıkardığı 5 kişiden birinin hastaneye götürülürken yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Yorum Yapın