RİZE YAŞAYAN MİRAS ŞÖLENİ KAPSAMINDA KIRAÇ SAHNE ALDI

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Rize Valiliği ve Rize Belediyesi ve Mustafa Baştan Kültür ve Sanat Derneği iş birliğinde düzenlenen Rize Yaşayan Miras Şöleni 19 Aralık Cuma akşamı Kıraç konserine ev sahipliği yaptı.
RİZE YAŞAYAN MİRAS ŞÖLENİ TÜM COŞKUSUYLA BAŞLADI

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Rize Valiliği ve Rize Belediyesi ve Mustafa Baştan Kültür ve Sanat Derneği iş birliğinde düzenlenen Rize Yaşayan Miras Şöleni’nin açılışı 19 Aralık Cuma günü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu’nun katılımıyla İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
Yaşayan mirasımızın parçası geleneksel el sanatlarımızı desteklemeyi, sanatları ve sanatçıları tanıtmayı ve bu eşsiz mirası gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlayan “Rize Yaşayan Miras Şöleni” başladı. İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde gerçekleşen açılış törenine; Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi katıldı.
Rize Valisi İhsan Selim Baydaş: “Esas miras o paraların satın alamayacağı, o mal varlıklarıyla kıyas edilemeyecek mirastır.”
Rize Valisi İhsan Selim Baydaş yaptığı açıklamada, “Miras kavramını düşününce hep geçmişten, büyüklerden ve özellikle vefat eden kişilerden geriye kalan bir tereke olarak aklımıza gelir. Geriye kalan maddi bir varlık, bir mal varlığı olarak, bir para veya mülk olarak aklımıza gelir. Ama esas miras o paraların satın alamayacağı, o mal varlıklarıyla kıyas edilemeyecek bir motif, bir işleme, biraz önce izlediğimiz tulum horonundaki tulum, o horonu oynayan kızlarımızın üzerindeki kıyafetlerdeki estetik, bazen bir çorap, bir ok, yay, o yayı oku tutan ellerdeki zihgir, bir ustanın elindeki çekiç, o çekici tutuş şekli, bir ahşap işlemesi, bir hat, bir tezhip, bir sanat. Geriye kalan maddi varlıklarla, malla, mülkle, parayla satın alınamayacak, yeri parayla kıyas edilemeyecek gerçek miras bunlardır.” diye konuştu.
Bakanlığın malla, mülkle ve parayla kıyas edilemeyecek o gerçek mirası, yaşayan mirası bir bütün, bir şölen haline getirip tekrar gözlerimizin önüne serdiğinden bahseden Baydaş, “Bazen bu somut elle tutulabilir miras harici bir unsur, bir kişi de olabilir. Burada da yine o kıymetlerden var. Atma Türkü Rize'ye ait bir yaşayan mirastır. Osman Efendioğlu Rize'ye ait yaşayan bir mirastır. Bazen bir söz, bir ses, bir tını, bir müzik, bir beste bu şehre, bu topraklara, bu vatana, bu millete ait bir mirastır. Bugün bu organizasyonumuz ve devam edecek etkinliklerle yaşayan mirasın ne olduğunu ve gerçek mirasın ne olduğunu hem göz zevkimizle hem dokunarak hem işiterek tekrar görmüş olacağız. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu: “Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda kültür ve sanat alanındaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Bakan Yardımcısı Mumcu konuşmasında, “Rizemiz kadim kültürüyle, üretken insanıyla ve yaşayan mirasıyla gönlümüzde çok ayrı bir yere sahip. Bakanlığımızın hayata geçirdiği Yaşayan Miras Şölenimiz vesilesiyle bugün burada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Somut olmayan kültürel miras; bir milletin hafızasıdır. El emeğinde, ustalığında, geleneğinde ve aktarımında asırlardır taşınan bu miras, bizi geçmişimizle buluştururken geleceğimize de güçlü bir yön verir. Bugün burada sergilenen her sanat dalı; sadece bir zanaat değil, aynı zamanda kimliğimizin, estetik anlayışımızın ve medeniyet tasavvurumuzun canlı birer temsilidir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ortaya konulan Türkiye Yüzyılı vizyonu, kalkınmayı yalnızca ekonomik göstergelerle sınırlamayan; kültürü, sanatı ve medeniyet birikimini merkeze alan güçlü bir anlayışı ifade etmektedir.
Türkiye Yüzyılı, geçmişinden güç alan, kökleriyle barışık, yerli ve milli değerlerini geleceğe taşıyan bir büyük yürüyüştür. Bu yürüyüşte kültürel mirasımız, en sağlam dayanaklarımızdan biridir. Bu anlayış doğrultusunda, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un öncülüğünde, kültür ve sanatın yalnızca belli merkezlerde değil, ülkemizin her köşesinde yaşatılması ve görünür kılınması temel bir hedef olarak benimsenmiştir.” ifadelerini kullandı. Yaşayan Miras Şöleni’nin de tam olarak bu vizyonun sahaya yansıyan en güçlü örneklerinden biri olduğunun altını çizen Mumcu, “Ustalarımızı, sanatçılarımızı ve geleneksel bilgi taşıyıcılarımızı halkımızla buluşturan bu şölenler; kültürün yaşatılarak korunmasının en etkili yoludur. Rize’de 9 unsurun Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanterimize kayıtlı olması ve 52 sanatçımızın miras taşıyıcısı olarak bu geleneği sürdürmesi bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Bugün burada, farklı illerimizden gelen ustalarımızla birlikte toplam 97 sanatçımızın bir araya gelmesi, kültürel birlikteliğimizin ve paylaşım ruhumuzun en güzel göstergesidir. Şölen kapsamında ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen “Rize Bezi Dokumacıları Buluşması”, yerel bir değerin ulusal ölçekte görünür kılınması adına son derece kıymetlidir. Aynı şekilde çocuklarımıza yönelik geleneksel oyunlar, Karagöz ve kukla gösterileri ile sanat sergileri; kültürel aktarımın kuşaktan kuşağa devam ettiğinin en somut göstergeleridir.” dedi.
Mumcu; “Bu vesileyle; emeğiyle, bilgisiyle ve sabrıyla kültürümüzü yaşatan tüm ustalarımıza, sanatçılarımıza ve katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Yaşayan Miras Şöleni’nin Rize’mize, bölgemize ve kültür hayatımıza hayırlı olmasını diliyor; Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda kültür ve sanat alanındaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.”
Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin: “Şehrimizin kültürel dokusu hayatın her alanına sinmiştir.”
Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin yaptığı konuşmada, “Önemli bir geleneği de inşallah bugün itibariyle Rizemizde başlatmış oluyoruz. Bugün burada köklü kültürümüzü yaşatmak, tanıtmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla düzenlemiş olan Yaşayan Miras Şöleni’nin açılışını yapmış olacağız. Rize’nin; kültürel kodlarına sahip çıkan, ülke gündeminde her daim yakından ilgilenen, kültürünü bugünün sorumluluğu ve yarının emaneti olarak algılayan bir şehir olarak hafızalara kazınmasını istiyoruz. Şehrimizin kültürel dokusu hayatın her alanına sinmiştir. Bir tarafta sepet dokumacılığı doğayla uyumu bize hatırlatıyor. Yine en güzel örneğiyle coğrafya işaretini almış Feretiko tezgahlarının varlığı bu şehirdeki dokumacılığın yanında aslında sabrın ve zarafetin de kimliğini bize vermiş oluyor. Yüzyılları aşan kemer köprülerimiz de taşın ve emeğin birleştirdiği bir mühendislik mirası olarak karşımıza çıkmakta. Yine az önce bir kısmına şahit olduğumuz Horon ve Atma türkülerimiz de bizim kimliğimizin bir parçası olarak hayatımıza mühür vurmuş adeta.” dedi.
Rize’nin fıkralarıyla, doğasıyla ve kültürel mirasıyla canlı ve dolu bir şehir olduğunu vurgulayan Metin, “İşte bir nevi bu etkinliklerle beraber de bu mirası yarınlara saklayabilme adına, yarınlara taşıyabilme adına Bakanlığımızın başlattığı böyle güzel bir etkinliğin Rize'de olması ve devam edecek olması da bizi ziyadesiyle mutlu ediyor.” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi: “Yaşayan Miras unsurlarımızı daha görünür kılmaya çalışıyoruz”
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi yaptığı açıklamada; “Rizeli bir hemşeriniz olarak bugün burada sizlerle birlikte olmaktan son derece memnun
olduğumu ve aynı derecede de heyecanlı olduğumu belirtmek istiyorum. Üçüncü yılımızda, geleneksel sanatlarımızı yaşayan miras unsurlarımızı, yaşayan insan hazinelerimizi bu işlere gönül vermiş sizler gibi kıymetli dostlarımıza yol açmak için bu unsurlarımızı daha görünür kılmak için var gücümüzle büyük bir gayretle çalışmaya ve bu çalışmaların da meyvelerini toplamaya bugün Rize'ye geldik. Hamdolsun bugün bu yıl başlattığımız Yaşayan Miras Şölenlerimizin 10.sunu ve sonuncusunu Rize'de gerçekleştirmiş olacağız. Bu yaptığımız çalışmayla birlikte hem Rize'ye misafir olan yaşayan miras unsuru taşıyıcısı sanatçılarımız, hem Rize'deki çok kıymetli, somut olmayan kültürel miras taşıyıcılarımız bizlerle birlikte olacak.” dedi.
Üç gün boyunca bu unsurların başta çocuklar ve gençler olmak üzere Rize’de yaşayan veya Rize’ye misafir olarak gelecek olan herkese gösterilmesini amaçladıklarını belirten Selim Terzi, “İnşallah hedeflediğimiz amaçlara sizlerin de desteği ve gayretleriyle hızlı bir şekilde ulaşırız. Bu yıl 10 şehirde gerçekleştirdiğimiz Yaşayan Miras projemiz önümüzdeki sene kısmet olursa 15 şehirde devam edecek. Yine Türkiye'nin farklı şehirlerinde, farklı coğrafyalarda Kültür Yolu Festivali vesilesiyle bu Yaşayan Miras unsurlarımızı daha görünür kılmaya çalışıyoruz. Bu uğurda elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Rize'nin yaşayan miras hafızasına güzel de bir not bırakmış ve gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemiş olarak başlayacağız. Önümüzdeki senelerde de yine birlikte devam ettirmeye gayret edeceğiz.” diye konuştu.
Bakan Mumcu ve beraberindeki heyet konuşmaların ardından El Sanatları Stantlarında sanatçıların performanslarını İzledi. Protokol daha sonra Geleneksel Çocuk Oyunları Alanı ve Türk Süsleme Sanatları Sergilerinin açılışına katıldı.
DOLU DOLU FESTİVAL
Zengin sanatsal ve kültürel birikimiyle Yaşayan Miras Şöleni’ne ilk kez ev sahipliği yapan Rize’de Şölen kapsamında İğne Oyacılığı, Zihgir Yapımı ve Türk Okçuluğu, Mozaik, Bitkisel Örücülük, Çorap Örücülüğü, Deri İşleme, El Nakışı, Kendir İplik Yapımı, Maket Yapımı, Kırkyama, Aynalı Süpürge, Kalemkârlık, Ahşap Baskı/ Yazmacılık, Ahşap Oyuncak Yapımı, Çinicilik, Telkari, Tel Kırma, Tespih Yapımı, Mücevher Sâdekârlığı, Keçecilik, Şimşir Kaşık Yapımı, Cam Sanatı gibi geleneksel el sanatlarının usta temsilcileri, İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde kendileri için hazırlanan stantlarda eserlerini tanıtıyor.
Rize Yaşayan Miras Şöleni kapsamında Türkiye’de ilk kez
‘’Rize Bezi Dokumacıları Buluşması’’ düzenlendi
Şölen kapsamında Rize’de yaşayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı Rize Bezi Dokumacıları’nın katılımıyla ülkemizde ilk kez “Rize Bezi Dokumacıları Buluşması” düzenlendi. İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde oluşturulan ayrı bir alanda Rize bezi dokuma ustaları, ürettikleri ve işledikleri ürünlerini sergileyerek meraklılarıyla buluşturuyor.
Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal envanterine kayıtlı 9 unsur ve Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı 52 sanatçı bulunan Rize’de Şölen kapsamında geleneksel el sanatları ve sanatçıları da yer alıyor.9 ilden toplam 45 Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı’nın katıldığı ve birçok sanat dalının tanıtıldığı Rize Yaşayan Miras Şöleni 21 Aralık Pazar gününe kadar İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşacak.
Yorum Yapın