Rihder Konferans Serisine Devam Ediyor

Rihder konferans serisine devam ediyor. Yazar Yusuf  Kaplan  Konferans  vermek üzere  Rize'ye geldi.

 

 

Rihder (Rize İmam Hatipliler Derneği)'in ve Medine (RTEÜ Medeniyet, İnsan ve Eğitim Kulübü)'nin organize ettiği konferanslar için Rize'ye gelen Yazar Yusuf  Kaplan Bugün saat 15.00 de İlahiyat Fakültesi Kemal Sandıkçı Konferans Salonunda "Kuran Müslümanlığı" adlı bir konferans verecek.

Akşam 18.30'da İsmail Kahraman Kültür Merkezinde "Medeniyet Tasavvuru ve Öncü Gençlik" adlı bir konferans daha  verecek olan Yusuf  Kaplan Rize'de yoğun bir program bekliyor.

YUSUF KAPLAN KİMDİR?

1964 yılında Şarkışla’da (Sivas) doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Kayseri’de tamamladı. Kayseri İHL mezunu.

1986 yılında, 9 Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema-Televizyon Bölümü’nü bitirdi. Üniversite öğreniminden sonra, soluğu Londra’da aldı.

Ve üç ay boyunca, kimi zaman otostop yaparak, kimi zaman trenle İngiltere, Fransa ve Almanya’yı dolaştı. Hayatı, insanı ve kültürü tanıdı. Tekrar Londra’ya döndü.

1989-1996: İngiltere’de, East Anglia Üniversitesi’nde “televizyon dili” konusunda master; Londra Üniversitesi’nde "Modernleşme ve Film felsefesi” konusunda doktora yaptı.

1992 yılında, bir grup arkadaşıyla birlikte Yeni Şafak gazetesini kurdu. Gazeteye 5 farklı isimle yazdı. Kuruluşundan itibaren Yeni Şafak’taki köşe yazarlığını sürdürüyor.

Londra’da, Yeni Şafak, Zaman ve Kanal 7’nin temsilciliğini yaptı. Eski Kanal 7’nin sinema programlarını hazırladı.

1998 yılında, Kraliçe’nin verdiği İngiliz pasaportunu kabul etmedi ve Türkiye’ye döndü. Yeni Şafak Gazetesi’nin 2 yıl Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptı.

1999’dan itibaren Bilgi Üniversitesi’nde lisans ve yüksek lisans düzeyinde, iletişim teorileri, sosyal ve kültürel teori, medeniyetler ve düşünce tarihi ve dünya sineması dersleri verdi; çok sayıda yüksek lisans tezi hazırlattı.

Bölümdeki tezlerin yaklaşık % 70’ini kendisi yaptırdığı gerekçesiyle üniversite senatosu tarafından sorgulandı; tAkdir edilmesi gerekirken tEkdir edilmesine şaşırdı.

O günden itibaren bütün diplomalarını çöpe attı. Kendisinden diploma soranların işini kabul etmedi. Ve diplomasız yaşamanın keyfini çıkardı.

2002 yılında Açılımkitap Yayınları’nı kurdu. Ardından üç yıl Umran dergisini yönetti.

2003’te Genel Yayın Yönetmeni olarak TV5’i kurdu. Televizyona, sekreterler dâhil eleman alırken, diplomalarına değil yeteneklerine ve kişiliklerine baktı.

Sezai Karakoç okumayanları, düşünce ve sanat tarihi okumayanları, iletişim, estetik, film ve kültür teorisinin belli başlı isimlerini ve akımlarını telaffuz edemeyenleri hemen işe almadı ama bir ay süreliğine “mağara”larına kapanmak üzere evlerine gönderdi.

Televizyonu okul’a ve eve dönüştürdü; aldığı maaşı çalışanlarla paylaştı ve Türkiye’de yeni televizyonlar kuran genç ve bıçkın bir sinemacılar ve televizyoncular kuşağı yetiştirdi.

2006-2009: Bilim, Sanat ve Felsefe Akademisi (BSF)’nin Genel Direktörlüğü’nü yaptı. BSF’de İngiltere’deki Galler Üniversitesi ve Cavendish College işbirliğiyle 2 yıllık eğitim veren bir Sinema-Televizyon Okulu ve Gazetecilik Okulu kurdu. Adam yetiştirdi.

2006-2008 yılları arasında, Kültür Bakanlığı, Sinema Destekleme Kurulu üyeliği yaptı. Mahmut Fazıl Coşkun, Hüseyin Karabey gibi genç sinemacılarla, Semih Kaplanoğlu, Nuri Bilge Ceylan ve Derviş Zaim gibi usta sinemacıların önünü açtı.

2008 yılında, Külliyat Yayınları’nı kurdu.

2009-2011 yılları arasında, 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’nde sinema direktörü oldu: 7 uzun metraj, 33 belgesel film yaptı.

Film yaptırdığı sinemacılara, “rüşvet” olarak, en az üç öğrenciyi iyi şartlarda çalıştırma ve yetiştirme şartını koştu. Ve kurumda yolsuzluklarla boğuştu.

2002 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “Fikir Yazarı” ödülü verildi.

2006 yılında TASAM tarafından “Stratejik Vizyon Sahibi Yazar” ödülü verildi.

Yusuf Kaplan’ın, “Bir Öykü-Anlatma ve Mit-Üretme Aracı Olarak Televizyon” ve “Enformasyon Devrimi Efsanesi” başlıklı iki Türkçe kitabı ve Oxford University Press tarafından The Oxford History of World Cinema başlığıyla yayımlanan, editör olarak katkıda bulunduğu bir İngilizce çalışması bulunuyor.

Hegel, Marx, Nietzsche (Niçe), Whitehead (Vaythed), İkbal, Malik Binnebi, Foucault (Fuko) ve Konfüçyüs’ün bazı metinlerini çevirdi. İbn Arabi’nin “Tecelliyât-ı İlâhiyye” başlıklı kitabı ile Fahreddin er-Râzî’nin “Min Esrari’t-Tenzîl” başlıklı kitabını Türkçeleştirdi.

En son çalışması, TRT-Türk için hazırladığı, Alman düşünürü Nietzsche (Niçe)nin felsefesini anlattığı, belgesel filmdir.

Son 15 yıldan bu yana, çalışmalarını medeniyet tasavvuru ve felsefesi üzerine yoğunlaştırdığı için kitap yayımlamayan Yusuf Kaplan’ın bu çalışması, 12 cilt olarak “Fütûhât-ı Medeniyye” üst başlığıyla peyderpey önümüzdeki yıl yayımlanacak. Bu çalışmanın İngilizce ve Arapça özet nüshalarını hazırlayan Kaplan, evli ve iki çocuk babası.

Halen Sabahattin Zaim Üniversitesi, Medeniyet Araştırmaları Merkezi direktörü.

Yusuf Kaplan, İngilizce, Arapça, Fransızca, Almanca ve Latince biliyor. Yabancı dilleri, kursa gitmeden, kendi geliştirdiği metodolojiyle öğrendiğini söylüyor. Kursa giderek bir şeyler öğrenmeye kalkışanlara acı acı gülüyor.

Türkiye’deki eğitim sisteminin,  sadece “yetenek öğütmeye” yaradığını düşünüyor. 

O yüzden,“mağara’nıza çekilin; bulunduğunuz yeri ya da edindiğiniz alışkanlıkları terk ederek ümmîleşin, arının; ancak o zaman, çağın ağlarından kurtulabilir, çağrı’nızın çağ’ını kurabilmesi çabasının izini sürebilir, kendinize gelebilir, kendinizi keşfedebilir, kendinizi ve çağınızı aşma konusunda bir mesafe kat edebilirsiniz”, diyor.


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın