Yazıcı;" Milletimiz Darbeye İzin Vermedi"

 

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı:
- "Kurtuluş Savaşı'ndan sonra en vahim bir olayla vatanımız ve milletimiz karşı karşıya kaldı. FETÖ'cü teröristler ve fetöşistler devlet içinde yapılanarak 15 Temmuz'da milletin silahlarını milletimize doğrulttular"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "Kurtuluş Savaşı'ndan sonra en vahim bir olayla vatanımız ve milletimiz karşı karşıya kaldı. FETÖ'cü teröristler ve fetöşistler devlet içinde yapılanarak, 15 Temmuz'da milletin silahlarını milletimize doğrulttular." dedi.

Çeşitli programlara katılmak üzere kente gelen Yazıcı, ilk olarak Rize Valisi Erdoğan Bektaş'ı makamında ziyaret etti. 

Vali Bektaş ile bir süre görüşen Yazıcı, daha sonra beraberindeki AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal,  Rize Belediye Başkan Yardımcısı İsmet Sivrikaya, İl Emniyet Müdürü Adem Çakıcı ve AK Parti İl Başkanı Muhammet Avcı ile FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul'da hayatını kaybeden 42 yaşındaki Şuayip Seferoğlu'nun merkeze bağlı Küçükköy köyünde yaşayan ailesine baş sağlığı ziyaretinde bulundu.

Darbe girişimi sırasında şehit olan Seferoğlu'nun babası İsmail ve annesi Safura ile yakınlarına taziyelerini ileten Yazıcı, daha sonra Şuayip Seferoğlu'nun mezarına giderek dua etti. 

 

 

Yazıcı, ziyaret sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, "şehitler ölmez vatan bölünmez" cümlesinin herkesin sloganı olduğunu belirterek, "Vatanı bize armağan eden şehitlerimiz. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra en vahim bir olayla vatanımız ve milletimiz karşı karşıya kaldı. FETÖ'cü teröristler ve fetöşistler devlet içinde yapılanarak 15 Temmuz'da milletin silahlarını milletimize doğrulttular." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 15 Temmuz Cuma akşamı yaptığı çağrı üzerine insanların sokaklara çıktığını anımsatan Yazıcı, şöyle devam etti:

 

 

"İnsanlarımız çok daha heyecanlandı, şevklendi ve cesaretlendi, tankların önünde siper oldular. O insanlarımız tankların önünde siper olmasaydı bugün Türkiye bambaşka bir Türkiye olurdu. Teröristlerin ve onlarla bağlantılı arkasındaki güçlerle birlikte hedefleri kesinlikle Türkiye'de siyasi iktidar değişimi değil, bunun da ötesinde Türkiye'yi Ortadoğu'nun karmaşa içinde olan ülkelerinden biri haline getirmek. Suriye'nin başına bir Suriye daha oluşturmak. Çünkü hedefleri belli. Ülkemizin birliği ve bütünlüğünün simgesi konumunda bulunan Cumhurbaşkanımız hedefe alınmış. Hedeflerini dikkate alıp tahlil ettiğimizde sonuçta Türkiye iç savaşa sürüklensin ve bir karmaşa haline gelsin. Ortadoğu coğrafyasında öyle etkin hale gelmiş, dünyada mazlum ulusların haklarını ve hukuklarını gözeten insani değerler üzerinde dürüst bir politika izleyen ülke olmasın. Hedef buydu."

- "15 Temmuz'da Türkiye adeta bir Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştirmiştir"

Yazıcı, darbe girişimini yapanların milletin parasıyla alınan mühimmatları yine millete doğrultmalarının acımasızca ve alçakça olduğunu vurguladı.

Buna rağmen milletin gücünü gösterdiğine işaret eden Yazıcı, şunları kaydetti:

"Bizim tarihimizde darbe süreçleri vardır. Ders alırsanız tarih tekerrür etmez. Milletimiz o yaşanmış darbe süreçlerini tekerrür etmesine fırsat vermemiş. Demokrasiye bağlılığını ve demokrasiyi nasıl kişiselleştirdiğini, vatanına ne denli bağlı olduğunu sokaklara dökülmek suretiyle destan yazmış. Milletimiz 15 Temmuz'da Türkiye adeta bir Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştirmiştir. O birliktelik milletimizin gücüdür. İnşallah böyle bir şeye maruz kalmayız. Hükumetimiz ve devletimiz bu ayrıkçı otların ve alçakların devletin içerisinde ve devlet birimlerinde kümelendikleri yerden bunları derleyip toparlıyor. Bunların yargı önünde hesapları sorulacak. Hiç kimsenin yaptığı yanında kar kalmayacak. kalırsa hukuk devleti olma vasfı zedelenmiş olur. Elbette her şey hukuk içerisinde, herkes yaptığının karşılığını bulacak şekilde süreçleri yürüteceğiz."

 

 

"Oğlumun ölümünden şeref duydum"
Anne Safura Seferoğlu, olgunun nasıl şehit düştüğünü diğer oğlundan aldığı bilgilere dayandırarak Yazıcı’ya anlatırken dinleyenleri duygulandırdı. Metanetli şehit annesi , “Oğlum hep ‘Rabbimizin dediği olur’ derdi. Mevlam vatan uğruna, milleti için şehit olmayı nasip etti. Topsuz tüfeksiz, tanklara karşı savaşmaya herkesin yüreği yetmez. Onurlu bir insandı. Orunu ve gururu ile şehit oldu. Bende onun bu şekilde ölümünden şeref duyarım”dedi. Şehit annesi oğlunun küçük kardeşini korumak için onu geri çekerek bedenini ona siper ettiğini bu şekilde şehit olduğunu olurken bile kardeşinden ve arkadaşlarından mücadeleye devam etmeleri isteğinde bulunduğunu söyledi.

 


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın