Dakika 70 iş bitmiş!

 


Dakika 70 iş bitmiş!

Çaykur Rizespor sezonun ilk haftasında kendi sahasında Kasımpaşa karşısında ilk 70 dakika içinde ortaya koyduğu yüksek tempolu futbolunun meyvesini maç sonu acı yedi.

  1. dakikaya kadar sahada yüksek tempo ile mücadele eden ve bu dakikayı rakibi Kasımpaşa önünde 2 – 0 önde tamamlayan yeşil – mavili ekip son 20 dakika içinde oyundan düşerek İstanbul temsilcisine teslim oldu.

Teknik direktör İbrahim Üzülmez’in oyuncuları sezonun ilk haftasında aşırı nem altında ilk 70 dakika içinde büyük efor gösterirken, bu dakikadan sonra Kasımpaşa takımının hocası yaptığı değişiklikler ile oyuna denge getirmeyi bildi.

Üzülmez’in sahada büyük efor harcayan ve 70’den sonra ister istemez oyundan düşen bazı oyuncu değişikliklerine geç cevap vermesi maç sonu alınan dramatik mağlubiyette başrol oynarken, bir çok spor yorumcusu sezonun ilk haftalarında yüksek temponun maç içinde daha çok kontrollü bir şekilde harcanması gerektiği konusunda hem fikir görüş bildirerek genç teknik adam Üzülmez’i eleştirdi.

Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Vira Haber Gazetesi Spor Müdürü Selim Denizalp , Kasımpaşa maçında İbrahim hocanın meslektaşı Kemal Özdeş’İn taktiksel ve fiziksel tuzağına düştüğünü belirterek şu yorumda bulundu;

“ Dünya’da hiçbir ülkenin liginde x bir takım ilk haftalarda bu kadar yüksek tempo ile maçı sürdürmez, sürdürmek istemez. Takım sezon öncesi hazırlık kampından yeni çıktı, bu tempoyu ancak Milli aradan sonra 4 ‘üncü veya 5’inci haftadan sonra bulursun. Yani taşlar yerine oturduğu zaman. Kasımpaşa maçının ilk 70 dakikası gerçekten bizim adımıza yüksek tempo ile geçti. Aslında Kemal hoca buna müsaade etti ve rakibin yorulmasını bekledi. Burada İbrahim hoca bir nevi meslektaşının tuzağına düştü. Futbol bir satranç. İbrahim hocanın yardımcıları da hocayı uyarmadı, 60’dan sonra orta sahaya yapacağı bir değişiklik bu maçın seyrini bozmazdı ve belki de atacağımız bir iki gol bizi ilk hafta lider yapacaktı ama olmadı, en acısı haftayı mağlubiyetle kapattık. Futbol, Basketbol ve Boks sporuna fena halde benzer. Basketbolda nasıl ki son periyod çok önemlidir, futbolda da maçın son bölümü aynıdır. O periyoda diri gireceksin ve fişi çekeceksin. Sen üç periyod önde ol fark etmez, önemli olan son periyodda neler yapacağın. Boksta da illa tempolu, hücum yapan, sağlı sollu yumruk atan sporcu kazanmaz. Gardını iyi alan ve savunma yaparak aktif dinlenen boksör maçın son bölümünde çok çalışan ve kolları yorulan rakibini tek yumrukla nakavt eder. Bizde Kasımpaşa maçında bunu yaşadık. 70’e kadar hem çalıştık hem skor bulduk ama takım yüksek tempoda çok yoruldu ve birden oyundan düştü. Hal böyle olunca Kemal Özdeş yaptığı değişikliklerle oyunu ve skoru kendi lehine çevirmesini bilerek genç meslektaşını bir nevi son rauntta nakavt etti. Buna tabi maçın hakeminin verdiği ve vermediği kararlarda etkili oldu. Bu maçın değerlendirmesini İbrahim hoca hem taktik hem de fiziksel olarak yapacaktır, bana kalırsa sorun 70'den sonra fiziksel düşüş ama İbrahim hoca bu maç öncesi bizimle yaptığı toplantıda ;" Benim takım kötü oynayabilir ama kötü mücadele yapmaz, maç sonu kaybetsekte taraftar bizi alkışlayacak" demişti. Anlaşılan hoca fiziğe çok güvendi ama 70'den sonrayı hesaba katmadı. Taraftar kısmına gelecek olursam 2 - 0 'dan sonra göz göre göre maç veren hocayı ve takımı alkışlamak yerine erkenden stadı terk etmeyi yeğlediler. Futbolda buda bir ders. Burada Üzülmez’den çok yardımcı teknik adamları dersine çalışmadı ve hocayı maç içinde uyarmadığını düşünüyorum. Bu işler idmanlarda onu çekme, bunu çekme uyarıları ile olmuyor demek ki, senin işin hocana yardımcı olmak, onun tıkındığı yerde devreye girmek ve aklıselim uyarılarda bulunmakla oluyor. Bak işte gitti 3 puan ve maddi olarak 2.6 Milyon lira” ...


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın