Çaykur Rizespor Başkanı Tahir Kıran, Oğulcan Çağlayan transferiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Galatasaray ile yaşanan anlaşmazlıkla ilgili açıklamalarda bulunan Tahir Kıran, "Rizespor'un hakkını kimseye yedirmem! Bu kadar basit." dedi.
"RİZESPOR'UN HAKKINI KİMSEYE YEDİRMEM"
"Biz herkese dost elini uzattık. Biz kimseyle savaşmak istemediğimizi söyledik. Fakat hakkımız yenmek istendiğinde de savaştan kaçmayız. Buna cesaretimiz de yüreğimiz de var. Rizespor'un hakkını kimseye yedirmem! Bu kadar basit. Oğulcan Çağlayan, Rizespor'u yüz üstü bırakarak çekip gitti. Biz bahane üretmeden çözümün anahtarı olacağımızı söyledik. Hep çözümden yana olduk. Yargının devam ettiği bu dönemde açıklama yapmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Biz sessizliğimizi koruduk. Ortamı yumuşatmaya çalıştık. Tüm iyi niyetime rağmen, bizim gibi yeni seçilmiş olan Sayın Burak Elmas ile Kulüpler Birliği'nde karşılaştığımda konuyu tatlıya bağlamak için ilk adımı attım. Sorunun çözümü için görüşmelere başladık. Biz ilk görüşmede anlaşma sağladık. Sonrasında önümüze sunulan sözleşme Sevr Antlaşması gibiydi. Biz bunu kabul etmedik. Konuştuklarımız dışında yeni maddeler eklenmişti. Böyle bir kulüp yönetme şekli yok. 1 milyon 200 bin euromuzu ve 506 bin 275 liramızı son kuruşuna kadar ödesinler. Yalan yere hiç kıvırmasınlar."
"GALATASARAY'A YAKIŞMIYOR"
"Galatasaray Kulübü'nün şu ana kadar Tahkim Kurulu için yaptığı hiçbir şikayet yok. Paramızı ödememek için yalandan demeçler veriliyor. Bu, Gaatasaray'ı yönetenlere yakışmıyor. Galatasaray'ın hukuktan sorumlu yöneticizi Rezan Epözdemir, tamamen şov yapıyor. Bir bardak suda fırtına kopartıyor. Ben Sayın Burak Elmas'ı 4 kez aradım kendisiyle görüşemedim. Ertesi gün lütfedip beni aradı ama konuşacak bir şey olmadığı için bu kez de ben telefonunu açmadım. Ardından bana mesajlar attı, hepsi duruyor."
"FATİH TERİM HOCAMI İYİ TANIRIM"
"Fatih Terim hocamızla dostluğumuz var. Düşünce yapısını ve azmini iyi bilirim. Hocamızın da dediği gibi 15 dakikalık görüşmeyle biz anlaşmayı sağlamıştık. Ama nasıl bozuldu? Buna bir baksınlar. Hocamı iyi tanırım. İstediği zaman bir takımı nasıl coşturduğunu biliyorum. Futbolcuların gözlerinden nasıl alev fışkırtabildiğine bizzat şahit oldum. Konu Rizespor'un menfaatleri olduğu zaman bırakın kolumu, kafamı ortaya koymaktan çekinmem."
"Ben ve Başkan Burak Elmas birçok farklı futbolcu üzerinde çözüm için anlaşma yolu aradık. Ben bu görüşmeler sonrasında Başkan Burak Elmas'la, Ali Yavuz Kol'u bonservisiyle birlikte almak, Yunus Akgün ve Atalay Babacan'ı ise kiralık olmak üzere ve ayrıca 450 bin Euro karşılığında anlaşmaya vardım. Biz de bunun karşılığında davalarımızdan ve alacaklarımızın tahsili süreçlerinden vazgeçecektik. İşi evrağa dökmek ve sonuçlandırmak için Galatasaray Spor Kulübü'nde Şükrü Hanedar, bizde de Fahri Tatan'ı görevlendirdik. Futbolcularla anlaşmaya vardık. Yunus Akgün ile 2 milyon 500 TL, Atalay Babacan ile 1 milyon 500 bin TL yıllık ücret karşılığı anlaştık. Sonrasında önümüze öyle bir sözleşme geldi ki sözleşme değil sanırsın
SEVR ANLAŞMASI!
SEVR ANLAŞMASI'na göre öncelikle adı geçen futbolculara bedel belirlenmiş. Böylece Galatasaray Spor Kulübü futbolculardan gelir elde etmiş gibi görünecek. Amaç takım harcama limitleri arttırmak. Tabi bu arada Rizespor'un takım harcama limitine ne olacağı önemli değil! Oyuncu alışverişi gibi kurgulanan sözleşmeden doğacak KDV'ye Rizespor neden katlanacak sorusunun cevabı yok tahmin edeceğiniz gibi! Bonservisiyle alacağımız Ali Yavuz Kol'u bir başka Kulübe satmak istediğimizde “ön alım” hakkı öngörülmüş, Rizespor'a futbolcu için verilen ve ciddi bulunan her tekilf Galatasaray'a sunulmak zorunda! Rizespor futbolcuyu istediği kulübe transfer edemez, kiralık gelen futbolcuların Rizespor'da bulundukları süre karşılığı talimatlarda belirtilen bazı haklar Galatasaray'a temlik edilecek.
Bu ve bunun gibi ağır isteklerden oluşan bir sürü madde..."
Yorum Yapın