Rizeli Rizespor’u tutar

Rizeli Rizespor’u tutar

Bir gönülde iki sevgili olmaz

 

Fatih Sultan KAR / İST.

 

 

 

Rizespor tarihi zorlukların mücadelenin tarihidir. 1953 yılının kıtlık günlerinde kuruluş için yapılacak masrafları nasıl karşılanacak, kulüp nasıl yaşatılacak düşüncesi hâkimdi. Herkesin kafasından bu sorular geçiyordu. Atıf Tavıloğlu bir ara toplantı salonundan ayrıldı. Bir süre sonra elinde Gülbahar (Haldoz) mahallesindeki bahçesinden söküp getirdiği bir limon fidanı ile girdi salona ve geliri kuruluş için kulübe bırakılmak üzere limon fidanının sembolik olarak açık artırmaya çıkarılmasını önerdi. Öneri oy birliği ile kabul gördü ve o zamanki para ile 30 Lira toplandı. Bu günkü Rizespor’un temeli o parayla atıldı.

 

Rizespor mazisinde isimsiz kahramanlar vardır

Rizespor’un ilk başkanı Bahattin Coşkun, maddi-manevi bütün gücünü Rizespor için seferber etti. Şimdi aramızda olmayan Bahattin Coşkun için şu anda Küçükyalı’da eczacılık yapan oğlu Sedat Coşkun, ‘Babamın birinci evladı Rizespor’du. Rizespor uğruna harcadıklarını kendisi için harcasaydı, şimdi çok daha zengin bir konumda idik. Sonuçta ilimiz sporuna katkı olduğu için babam ve biz yapılan hizmetten asla pişmanlık duymadı’ diyor. Rizespor Eski Başkanı Merhum Mustafa Zeki Rakıcıoğlu’ndan dinlemiştim: Bazı isimsiz kahramanlar vardır. Örneğin Bahattin Çoşkun karşılık katıksız varını yoğunu Rizespor’a harcadı. Son dönemlerinde sıkıntılar çekti. İmkanlar yoktu. O şartlarda arabamla elli iki bin kilometre yol ettim. Koşuşturdum durdum. Kulübe varımı yoğumu verdim. Beni zaman zaman üzen Rizespor tarihi anlatılırken bazı şeylerin göz ardı edilmesidir. Rizespor’a o zor koşullarda şampiyonluk yaşatmanın mutluluğu benim en büyük kazancımdır” diyordu.

 

Rizespor başkanı sokakta yağmur altında bilet satıyor

Ya yaşayan tek kurucumuz Muharrem Kürkçü, onu anlamak Rizespor’u anlamaktır. Zor zamanlarda görev yaptı. Mağazasının önünde yağmur altında maç bileti sattığına tanıklık etmişimdir. Onun gibi hizmetkâr biri dururken ilk takımı Fenerbahçe olan bir büyüğümüze Rizespor Onursal Başkanı sıfatı verildi. Şimdi değil başkan sokakta bilet satsın kulüp kapılarını ve kulağını Rizelilere kapamış durumdadır. Rizespor’da sıkıntıların başlıca sebebi Rizelilerin Rizesporlu olmamasıdır. Bir kent takımı eğer o kentliler tarafından sahiplenmiyorsa, o kentliler, kulüplerini ikinci, üçüncü sıralara koyuyorsa orada başarı beklenmez. Rizespor çoğu Rizelinin ikinci takımıdır.

 

Kayyumda bile bütünlük vardı

10 Mart 1996 günü yapılan olağanüstü kongrede Divan’ı oluşturan 4 kişiden 3’ü mahkemece Rizespor yönetimine Kayyum atanıyordu. Yanı kuruluştan günümüze değin çok zor günler geçiren Rizespor bütün zorlukları şehirle bütünleşerek aşmıştır.

 

Rizespor’un camiası yok

Takım var, kulüp var, başarısız da olsa bir yönetim var ama bir camia yok. Varsa da çok sınırlı bir ve sadece Rize iliyle sınırlı kalan bir camiadan söz edebiliriz. Oysa Rize’nin asıl gücü Rize dışında. Denizcilik sektöründen inşaat sektörüne kadar hemen her alanda lider Rizeliler görürsünüz. Ama lider Rizesporlular göremezsiniz! Kendilerinin birinci takımı Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’dir. Yüreklerinde bu takımlara kocaman yer ayırırken ikinci takım olarak Rizespor’u bir köşede tutarlar.

 

Bir gönülde iki sevgili olmaz

2002 yılında hazırlanan Rize Yıllığı isimli kitapta kitabı hazırlayanlar Rizeli iş adamlarına, yöneticilere hangi takımı tutuyorsunuz? Yıllıkta işadamlarına sorulan bir soru da hangi takımı tuttuğuydu? Maalesef büyük küçük işadamlarının hemen hepsi ikinci takım olarak Rizespor’u belirtiyordu.

Tahir Kıran: Fenerbahçe- Rizespor, Turgut Kıran: Beşiktaş-Rizespor, Abddurrahim Albayrak: Galatasaray-Rizespor, Adnan Torlak: Galatasaray-Rizespor, Bayram Yığçı: Beşiktaş-Rizespor, Şadan Kalkavan: Fenerbahçe-Rizespor, Fadıl Terzi: Galatasaray-Rizespor, Mahmut Ekşi: Fenerbahçe-Rizespor olarak soruyu cevaplıyorlardı.               Oysa bir gönülde iki sevgili olma. Ya Rizesporlusunuz ya da Rizespor’un rakibini tutuyorsunuzdur. Şimdi Rize’yi Rize dışında temsil eden sivil toplum örgütlerinin başındakiler ve işadamları Rizespor dışında bir takım tutuyorsa, bunun adı yalnız bırakılmaktır. Rizeli işadamlarının gözü kulağı başka takımların maçlarında değil Rizespor üzerinde olmalıdır. Rizeliyim derken büyük bir özgüvenle söyleyeceksiniz ama sıra Rizespor’a geldiğinde Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçları Rizespor’unuzdan önemli olacak. Rizeli olmayı önemseyecek, Rizesporlu olmayı göz ardı edeceksiniz. İstanbul kulüplerinin o kendine has ışıltılı dünyasında olmak uğruna kent takımınıza sırtınızı döneceksiniz. Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın maçlarına özel uçaklarla turlarla gideceksiniz, Rizespor’un maçlarını radyodan bile dinlemeyeceksiniz.

 

Rizespor Rizelilerin mi?

Rizespor ile ilgimi Sayın Başkan Metin Kalkavan’ın ““Başkan olarak şehri kulüp ile kenetleme gibi bir gayretim yok. Zorla taraftarı çağırmak için sokaklarda ayı gibi gezerek gelin diye çağrıda bulunmak! “ sözlerinden sonra askıya aldım. Ekrem Cengiz Rizespor’a çok şeyler verdi. Rizeliler onu anlayamadı. Sıkıntılı stresli günler geçirdi ama hiçbir zaman Rizeliye racon kesmedi. Anladım kı bu kulüp Rizelilerin Rize’nin kulübü olmaktan çıkmıştır. Yalnız her ne kadar yönetimi başarısız bulsam da Rizespor varken başka bir takıma destek vermek Rizeliye yakışmaz.


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

  1. 0 0
    {usertitle}

    Ziyaretçi necdet gürcüoğlu

     17 Mart 2016 10:32
         

    yazinizin tamamina katilmamak mümkün değil eline ve yüreğine sağlik şöyle bir örneklde verebiliriz komşu trabzona bakalim herşey ortada

     

Yorum Yapın