Trabzon’da sokak ‘satıldık’ diyor

3 Temmuz 2011 tarihinde polisin dinlemelerine takılan şikeciler, hukukun yargılamasına ve cezalandırmasına rağmen aradan geçen 4 yıl içinde şikeden fazla etkilenmedi. Küresel organizasyonların verdiği cezaya rağmen siyasetin ve TFF’nin korumasındaki Fenerbahçe, krizi hafif sıyrıklarla atlattı. Biz de günebakış gazetesi olarak 3 Temmuz’un yıldönümünde şike süreciyle ilgili düşüncelerini, şikenin bitip bitmediğini, Trabzonspor Yönetimi’nin bu sürece yönelik tavrını Trabzon’daki vatandaşlara ve taraftarlara sorduk.

Turgut Erdemiroğlu: 3 Temmuz şike süreci kapatılmaya çalışılıyor. Bunlar için yasa bile çıkardılar. Şikeden ceza almaması için ellerinden geleni yaptılar. İbrahim Hacıosmanoğlu açıklamalar yapıyor. Kupanın kimde olduğunu soruyoruz. Kupanın Yıldırım Demirören ile ilişkisi yokmuş. Kiminle ilişkisi var? Demirören’e neden destek verildi? Kupanın kimde olduğunu merak ediyoruz. Hukuk kurulumuz olmadan bu dava nasıl yürütülecek?

Burak Yılmaz: Kupa terfi etti. Başbakan’daydı, Cumhurbaşkanı’na geçti. Mehmet Ali Aydınlar kupayı öteledi. Ceza kaçınılmazdı. Sayın Başbakan, kurumlar ve kişiler birbirini bağlamaz deyip de kendisi direkt müdahil oldu. Yıldırım Demirören’i kendisi getirmesiyle şike sürecini kapatma çalışmaları bayağı arttı. Sadri Şener, İbrahim Hacıosmanoğlu da bu sürece destek oldu. Ülkenin başı kapatacaksın diyor. Onlar da peşlerinden gitti.  Bu ülkede suç basitleştirildi. Trabzonspor taraftarı çok net bir şey söyledi. En ufak bir şüpheniz dahi varsa bizi küme düşürün. Şikenin sana göre bana göresi olmaz. Türk Devleti, Fenerbahçe’den korkuyor. Fenerbahçe Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nden daha büyük hale geldi. Ayrıca İbrahim Hacıosmanoğlu seçilmeden önce verdiği vaatlerde 1 ay içinde kupa gelecek diyordu. Bu bir ay bizim bildiğimiz bir ay değil galiba. Zaman kavramı ne oluyor açıklasın. Diyetlerini taraftar ödüyor. Benim idealim 3 Temmuz’un şike günü olarak hatırlanmasıdır. Bu ülkede adalet yok. Bizim sözde efsanemiz Şenol Güneş ve Sadri Şener ekibi de Aziz Yıldırım’ın başta olmasını sağlayanlardan birileridir. O sezona dönersek Güneş bunu iki kez yaşadı. 15 Aralık 2010 tarihinde Ankaraspor maçımız vardı. Trabzonspor’un, dik duramaması etkendir.

Murat Şahinbaş: Şike sürecinde Trabzonspor Yönetimi dik duramadı. Öncelikle seçim vaadi olarak Hacıosmanoğlu 3 Temmuz’u dile getirdi. 1 ayda kupayı getireceğiz dediler. Ortalıkta icraat yok. Televizyon kanallarında, görsel basında şike üstünden taraftara şirin görünmeye çalışıyorlar. İlk geldiğinde daha fazla dillendiriyordu. Şikenin ş’sini ağızına almıyor. Belirli yerlerde aday olmayacağını söylüyor, bazı yerlerde aday olacağını ifade ediyor. Güven tazelemek istiyor. Bekleyip ne olacağını göreceğiz.

Turan Söğüt: Trabzonspor üyesi olarak bu sürecin devam edeceğine inanıyorum ki devam da etmelidir. İnsanlar hukuk karşısında ispatlanmış gerçekleri içselleştirmiştir. Ancak ne var ki bir türlü sonuçlanamamıştır bu süreç, sonuçlanacağa da benzememektedir. Şu an ki federasyon da şikenin başıdır. Kulüpler de hâlâ orada onu tutuyorlar, destekliyorlar. Bizim Başkan da destek verdi. Tabii ki üzülüyoruz. Konuşmalardan anladığımız kadarı ile kendileri oy kullanmadılar. Ancak imza da vermişler. Aradaki ilişki bağlarını medyadan takip ettiğimiz kadarı ile biliyoruz. Ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilemiyoruz tabii. Kime inanacağımızı da şaşırdık. Vatandaş ne yapsın, ne düşünsün? Artık başkan ilk zamanlarda dik duruyordu, ancak başkanın federasyonu desteklemesi kalbimizi yaralamıştır. Bu şike hayat boyu unutulmaz.

Hayri Kalıntaş: Bugün tertemiz formamı giyerek başım dik yürüyorum. Trabzonspor’un başkanı kendince bir karar almış. Kişinin her şeyden önce kendisine saygısının olması lazımdır. Gönül isterdi ki Yıldırım Demirören’i desteklemesin. Bu davanın arkasında, dik olan biri olsun da kim olursa olsun. Ancak biz kafadan kaybettik. Ülkenin en başındaki adam şike sürecine karışıyor ise, adalete engel koyuyor ise biz ne desek de boş. Juventus şikeden küme düştü, bizde şike yapan baş tacı edildi. Kupa ile ödüllendirildi. Ülkede herkes güç ve paradan yana olursa bu işler düzelmez. Sürmene’de atılan kurşuna ne oldu? Yargı nerede? Olayı kapattılar. Trabzonspor’a yıkmaya çalıştılar olmadı. Olay Aziz Yıldırım’a dayandı kanımca, olayı hemen örttüler. Şike süreci bu zihniyet ve sistem devam ettiği sürece sonuçlanamaz. Gündem değişir durur.

Ömer Sonkaya: Şikeyi rüşvet bitirdi. Başkan daha rüşvet demiyor. Demirören ya da bilinen diğer kişilerle konuşuldu. Şike süreci bitirildi. Trabzonspor gibi devasa bir camianın başına dik duramayan bir adam getirmişler, bugün konuştuğumuz mevzulara bakın. Yazık bize, yazık bu camiaya. Onurumuzdur, kupayı almazsak gideriz diyerek başa geldi. Hani nerede kupa? Kupa bir yana, şike kelimesini ağzından duyamaz olduk. Seçimlere gireceğim dedi. Peşine şike kelimesi çıktı. Şike hiçbir zaman bitmez, her zaman devam eder. Güçlü olan kazanır. Bunun süresi yoktur. Demirören’e de destek verdi. Açık konuşacağım, adam satmış Trabzonspor’u. Önceleri şike şike dedi. Şimdi emaresi yok. Öyle görünüyor ki yapılan hukuksuzluğu Hacıosmanoğlu ayan beyan örtüyor. Davamızı satıyor.

Engin Öztürk: Bu süreci Hacıosmanoğlu ve yanındakiler örttüler. Oyuna getirerek millete unutturmaya çalıştılar. Güzel bir yürüyüş yapılacaktı İstanbul’da. Ne oldu da yapılmadı? Fenerbahçe yerinden hareket edince dünya sallanıyor. Trabzonspor gibi bir camia neden gücünü, sesini göstererek hakkını arayamıyor. Kupa namusumuzdur, alacağız dediler. Nerede namusları? Kupa gelmez ise gideriz dediler. Hani neden gitmiyorlar? Trabzonspor’u küçük bir takım seviyesine düşürdüler. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz boşuna dememişler. Demek ki bir şeyler yaptın ki bu kadar ses yükseliyor sana karşı. Açık ki bu sürecin üstünü kendi yönetimimiz kapatmaya uğraşmaktadır. Suç yalnız bunlarda değil, büyüklerde de. Herkes birbirinin çukurunu kazıyor. Birlik beraberlik hak getire. Haluk Ulusoy’u desteklemeyebilirsin. Ancak çık de ki ben kimseyi desteklemiyorum ve lafının arkasında dur. Tekrar aday olacakmış. Kimse desteklemez bu olanlardan sonra onu. Bu benim görüşüm. Muharrem Usta gelsin. Ahmet Ağaoğlu gelsin. Parası ve öngörüsü olan, yetenekli insanlar gelsin artık takımın başına.

Şevket Özmen: Niye destek veriyorsun Demirören’e? Şike için o kadar yürüyüş ve eylemler yapıldı. Boşuna mı yapıldı? Bir şekilde sindiriliyorlar. Trabzonspor’un Yönetimi nasıl sinebilir? Sizler camiayı temsil ediyorken sinemezsiniz. Ama ne yazık ki görünenler açık. Para alındı diyorlar. O para zaten verilecekti, yalnızca 2 ay erken ve peşin alındı. Bu yaptıkları Trabzon’u ve Trabzonspor’u ezmektir. Açıktır bu. Yönetimin yarısı istifa etti. Neden istifa etti bu isimler? Zamanında hakkımızı sonuna kadar takip edeceğiz diyen adam Demirören seçim için karşısına gelince desteğini esirgemiyor. Söylediği her şeyi bir güzel yedi, yuttu ve bu adam hâlâ Trabzonspor’un başında. Sen dik duruşunu koru. Az bir taraftar yok arkanda. Dünyanın her yerinden taraftarın var. Ama şimdi yaptıklarından sonra olacak olan da belli.

Naci Dönmez: Şike süreci bitmemiştir. Trabzonspor Divan Kurulu Üyesi’yim ben. Bu süreç hayatta da bitmez. Şike süreci hukuksal ayakları bağlamında tamamen kanıtlanmıştır ve tescil edilmiştir. Bu hiçbir zaman hiçbir yerde unutulmaması gerekir. Evde camekân vitrinimde şampiyonluk kupasını temsili yerleştirdim. Biz böyle bir milletiz. Şikeyi unutturmaya çalışanları hiçbir şekilde tavsif etmeyiz. Hacıosmanoğlu sözlerinde tutarsız. Ne yönetiminin ne takımının arkasında durdu. Şike süreci ile oyları vatandaşlardan aldı. Şimdi federasyon yönetimine 2 adam koydurdum, hakkımı savunacaklar diyor. Şimdiye kadar yer alan kim savundu? Şike sürecini söylemlerle değil, başarılarla göstermeleri gerekirdi. Laf var, icraat yok. Bugün kupa, Reisi Cumhur’un elindedir. Geçmiş süreç herkesin bilgisi dâhilindedir. Ne yazık ki kendi yönetimi bu sürecin üstünü örtme çabasına girmiştir.

Mehmet Kılıç: Hayatta kupa gelmez. İşi kapattılar. Fenerbahçe’yi kaybedersek 20 milletvekili kaybederiz görüşü olunca baştakilerden biz ne yapsak boş. Kupanın adresi belidir. Ülkenin başındaki adam kupayı tutuyor. Güç ilişkileri her şeyi belirliyor.

Ünal Bulut: Şu an olay bir çıkmazın içinde. Gerek çıkan yasa, gerek siyasilerin tavırları ile olayın üstü örtüldü. Bu olayın kapatılmaması FIFA ayağı ile ilerler. Ancak Trabzonspor Yönetimi en son federasyonu destekleme olayı olmasına rağmen, süreci kapatma gibi bir durum içinde değildir diye umuyorum. Kendi camiasına bunu yapamaz. Şu da önemli ki biz her hafta eylemler yaptık taraftarlar olarak, ancak şehrin takıma ilgisi azaldı. İnsanlar geçim derdiyle takımı unuttu. Genel seçim sonuçları da Trabzonspor’a desteğin ne şekilde olduğunu açık olarak göstermektedir.

Murat Erdoğan: Bu tarih bizim haklarımızın alınmasının yıl dönümüdür. Bu tarihten sonra daha büyük bir adaletsizlikle örtülmeye çalışılıyor. Bu durum ülkemizdeki medya, spor ve siyaset ortaklığı ile bu hale geldi. Mevcut yönetimin şike süreci hakkında tek olumlu tavrı, Hukuk Kurulu’na işi vermesidir. Biliniyor ki Hukuk Kurulu da görevinden ayrılmıştır. Nedenini sorgulamak gerekir. Öyle ki Hukuk Kurulu davanın arkasında iken yönetimin dik duruş sergilememesi ve şikecilerle kol kola olması davanın zayıf görüntü vermesine ve Trabzonspor Hukuk Kurulu’nun savunmasının kırılmasına sebebiyet vermiştir. Kurul da bu duruş karşısında çekilmiştir. Bu, davanın satılması anlamına gelir. Yönetim davamızı satmıştır.

Hacı Murat Atılgan: Ankaralı ve Galatasaraylıyım. 4 yıldır bu hukuk mücadelesinin bil fiil içindeyim. Gelinen bu noktadaki hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Trabzonspor halkı ve temiz futbol gönüllüleri olarak bu mücadelenin sonuna kadar arkasında olacağız. Geline aşamada CAS’ın kararlarından sonra geri dönüş yoktur. Fenerbahçe önünde sonunda düşürülecektir.  Bunun için gerekenleri yapacağız. Türkiye’deki futbol iklimi paradan ve güçten yana. Bu her takım için geçerli. Ancak Trabzonspor düştüğü haksızlıklardan sonra bu tavrı takınması, destek ve söylemleri çok acı. Ve ortada süren bir dava var. Dava ettiği adamı destekleyerek davasının arkasında durmadığını gösterdi.

 

Erol Zengin: Bu süreç bitmiştir. Federasyon Başkanı kendi kulübünün başındayken de şike vardı. Yönetimimiz sürecin üstünü örtmüştür. Gelirken namus dediler. Şimdi merakla bekliyoruz. Ne oldu da sözler unutuldu, namus kayboldu? Tüm camiayı ayaklar altına aldılar. Ne desek boş, her şey ortadadır.

 

Günebakış Gazetesi


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın