Yasak Kararı Çay Üreticisini Mağdur Etti!

 


Tüm Köy Sen ve Gıda İş olarak diyoruz ki; Artvin, Giresun, Rize ve Trabzon Valileri dün yaptığı açıklama ile il dışından gelecek çay üreticilerine, girişi yasaklamaları kabul edilemez.

Covid - 19 salgının başlamasından hemen sonra üretici ve işçi sendikaları olarak, birinci sürgün için gerekli önlemler ve yapılması gerekenler konusunda taleplerimizi kamuoyuna açıklamıştık.  Ancak yetkililer henüz çay alımına 2 ay gibi süre var, o zamana kadar bu işler çözülür rahatlığıyla hareket ettiler. 15 Nisan tarihinde yaptıkları açıklamada çay üreticilerinin bulundukları yerlerden aldıkları seyahat izin belgeleri ile 30 Nisan tarihine kadar illere girişlerine müsaade edeceklerini duyurmuşlardı. Şimdi ise 4 il valiliğinin “bakanlıklarımızca alınan bir karar doğrultusunda” denilerek ili dışından gelecek çay üreticilerinin bu 4 ile alınmayacakları belirtilmektedir.

Ne zaman, hangi bakanlık yada bakanlıklar tarfından hangi gün alındığı, nerede ne zaman hangi gerekçeyle alındığı belli olmayan bir kararla 4 ilin dışında yaşayan ve çayını toplamaya gelecek olan Karadenizli çay üreticisi için bu illere girişin yasaklanmasının ne mantıklı nede hukuki bir açıklaması olamaz.  

Bu kararı üç yönden değerlendirmek lazım.

Birincisi; il dışından gelecek Karadenizli çay üreticileri kamu düzenini bozacak kişiler olarak görülmektedir. Çayını toplayıp satıp aldığı yada alacağı paranında bir miktarını Karadeniz ekonomisine bırakacak çay üreticileri bu salgın döneminde ülke ekonomisi ve tarımsal üretiminin devamı için çay toplarsa hangi kamu düzeni zarar görebilir.

İkincisi; Ülke geneli tarımsal üretimin aksamaması için üretici köylünün tarlasına, bağına, bahçesine gitmesinde hiçbir engel konulmayacak, başka ildeki arazilerinde tarımsal faliyet için Çiftçi Kayıt Sistemi Belgesi (ÇKS) göstermeleri yeterli derken, 4 ilde bunu da hiçe sayan karar alınması ne anlama gelir.

Üçüncüsü; Çukurova bölgesinden Malatya, Sivas, Yozgat, Urfa, Mardin gibi pek çok ile İzmir, Ankara’dan çevre illere tarım üretimi için gidişler var. Yarın bir gün bu il valileri de aynı kararı alırlarsa ne olacak. Adana, Mersin, Hatay arasında tarım üretimi için geçişler var, bu üç ilin valisi de, Karadeniz illerindeki valiler gibi karar alalım derlerse ne olacak. Eğer onlarda aynı kararı alırlarla hukuksuz bir karar yaygınlaşırken tarım üretimi sekteye uğrayacak. Almazlarsa (ki almaları mümkün görünmüyor) o zamanda çay üreticisine uygulanan bu zulmün anlamı nedir. 

Karadeniz’e il dışından geleceklerin çıktıkları il ve girdikleri ilde çok rahat sağlık kontrolü yapılabilecekken ve çay toplamaya daha 2-3 hafta varken il dışından gelecek çay üreticisinin her türlü karantina önlemleri alınabilecekken böyle bir yasak kararının, sağlığın korunması ve karantina önlemlerinin gevşetilmemesi gibi gerekçelerle savunulması anlamsızdır.

Bu karar özel çay şirketlerinin işine yarar. Özel çay şirketleri bu durumdan iki türlü karlı çıkacaklardır. Birincisi gelemeyen çay üreticisi, bir şekilde çayını toplatabildi ise hemen satmak isteyecek ve şirketlerin dayattığı fiyata çayını vermek yada verdirmek zorunda kalacaktır. İkincisi bu durumdan yararlanan şirketler Karadenizde ikamet eden ve kendi çayını toplayan çay üreticisi köylülere de “çay çok alan yok” diyerek düşük fiyat dayatacaklardır. Çünkü Çaykur’un kota ve kontenjan uygulamaları özel çay şirketlerinin işine yarıyor.uygulanan tarım politikaları nedneyle göç eden ve bugün yasak nedeniyle çaylığına gelemeyen çay üreticilerine yenileri eklenecektir.  

Tüm Köy Sen ve Gıda İş olarak bu durumun düzeltilmesi ve çay üreticisinin mağdur olmaması için taleplerimiz;

  • Covid-19 salgının yayılacağı endişesi gerçek bir endişe ise pek çok çaylığında (il dışındaki ve içindeki) aile fertleri arasında ortak olduğunu da bilerek, il dışından gelen Karadeniz’de oturan demeden, Özel ve Çaykur birlikte geçen yıl birinci sürgün miktarına göre çay parası direk devlet tarafından ödenmeli ve üretici zarar görmemelidir.
  • Batık şirketleri kurtaran, vergi borçlarını silen, otoyol ve köprüye geçiş, havalana yolcu garanti verdiği için şirketlere milyarlarca lira para ödeyen iktidarın çay üreticilerine bir sürgün çay parasını vermeyecekse; İl dışındaki çay üreticilerine acilen test yapılmalı ve sonucu negatif çıkmış olan çay üreticisinin çaylığına gidişe engel kaldırılmalıdır. İllerin giriş ve çıkışlarında her türlü sağlık kontrolü, illerde gerekli denetim ve kontrollerin yapılması ile karantina koşulları devam ettirilmelidir, ikinci sürgün için gerekli koşullar oluşturularak üreticilerin yerlerine ulaştırılmasının hazırlıkları yapılmalıdır.
  • Çay üreticisinin özel çay şirketlerinin düşük fiyat baskısına ezilmemesi için Çaykur’un uyguladığı kota ve kontenjan tamamen kardırılmalıdır.
  • Çay taban fiyatı en kısa sürede ve çay üreticisinin girdi maliyetleri ve emeğini karşılayacak bir miktar olarak açıklanmalı. Özel çay şirketlerinin bu fiyatın altında çay alması yasaklanmalıdır.
  • Çaykur’daki Mevsimlik işçilerin, il dışında olanlar dahil işe girişleri yapılmalı ve hiçbir ücret kaybına uğramadan ücretleri ödenmelidir

                                  

 


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın