KOCA ÇINARIMIZ (2)

 

KOCA ÇINARIMIZ (2)
ALİ RIZA METE AĞABEY'İMİZ,

.../... (Devamı)

Vakfı'n verdiği burslarda, Vakfı'n her yıl düzenlediği iftar yemeklerinde, Vakfı'n eskiden düzenlediği Sünnet Şölenlerinde en büyük SPONSORUMUZ ve düzenleyicimizdi.

Onursal Başkan'ımız olarak hiç bir toplantımızı kaçırmaz ve o toplantılara herkesten bir iki saat önceden gelir, herkesi tek tek karşılardı, bu toplantılara EV SAHİPLİĞİ yapardı,

Bu işlemleri diğer Vakıflar' da da aynen yapardı. Nitekim ölmeden 20 gün kadar önce Rize Vakfı'mızın konserine erkenden gitmiş, neredeyse herkesle tek tek tokalaşmış, bir bakıma sanki helalleşmişti. Oradan döndüğünden bir gün sonra (Doktorlar enfeksiyon kaptığını söylüyor) hastahaneye ve yoğun bakıma kaldırılarak bir daha gözünü açamamıştı. Dostları için hayatını hiçe saymıştı, doktorları ona kalabalıkların içine girme demelerine rağmen..

Nihat Mete Ağabey'imiz öldüğünde: "Bu METOLAR çözülür" laflarını duyunca, Beni, Rahmetli Ömer Lütfü Mete'yi, Maksut Mete'yi arayarak; "Hade Uşak'lar Rize'ye gideyiruk" diyerek bizi alıp Rize'ye götürmüştü. Orada akrabamızın ileri gelenleriyle, 150 kişilik bir yemek sonucunda, bize önderlik ederek tüm akrabalarımızı kucaklaştırarak birlik beraberliği tesis etmiştik.

Her seferinde "Hayde öyle bir toplantı daha yapalım" diyordu ama nasip olmadı. İnşallah o toplantıları tekrarlayacağız ama Alı Rıza Ağabeyimsiz..

"Ölüm emri ALLAH'ın tasarrufundadır" sözü ne kadar doğru, ne zaman gideceğimizi sadece O biliyor.

İşte yaşanan 82 yıl ve mukadderat..

Ağabeyim,
Belki haberdar olmak istersin. Hani özellikle son üç dört yıldır ayda bir bir araya gelip saatlerce sohbet ettiğimizde sorardın ya;
" Halim, anlat bana ne oluyor memlekette, neler oluyor"

Bende biraz Cenazenden bahsedeyim:
Caminin avlusuna da, Kuzguncuk mezarlığına da kalabalıklar sığmadı.
Senin istediğin düzen ve titizlikte caminin avlusunda sıralandık ve taziyeleri kabul ettik, herkes senin iyiliğinden ve yardımseverliğinden bahsediyordu, hepsinden hem bizler, hemde HOCA dostların aracılığıyla HELALLİK istedik. HELAL OLSUN seslerinin sana kadar uzandığını zannederim.

Cenaze törenine, Oğlun yanı Niyazi Kardeşim başta olmak üzere, Emicemun Kızları, Kardeşlerin, yeğenlerin,gelinin, damatlar ve o Can'ım torunların tek tek sıralanmıştı. Yengem mi? Hayat arkadaşını kaybetmenin tüm üzüntüsünü tek başına omuzlarında taşıyor gibiydi,
Hepimiz ellerinden öperek üzüntüsünü dindirmeye çalıştık.

Mezarlıkta da aynı sahneler yaşandı, seni annenin ve yeğenin Hasan'ın yanına defnettikten sonra bile dostların mezarlıktan uzun süre ayrılmadı.. Çok ta güzel nasip oldu sana,

Merak etme Ağabeyim,
Çocukların ve bizler bizlere bıraktığın bayrağı yere düşürmeden taşımaya devam edeceğiz. Bizlere sohbetlerinde söylediklerin, öğütlerin bize rehber olacak..

Ne SENİ ne Ülkemizi unuturuz, ne Rize'yi, ne de İyidere'yi unutmayacağız. Sen her zaman ebediyyen ONURSAL BAŞKANIMIZ olarak kalacaksın,

Sana göndereceğimiz mesajları Fatiha'larla göndermeye çalışacağız, her halde sende bize mesaj göndermenin bir yolunu bulursun,tıpkı hayatındaki mücadeleciliğin gibi orada da bir yolunu bulursun, senin mesajını almaya ihtiyacımız var çünkü..

Saygıdeğer Dostlarımız,
Bizi yanlız bırakmayan Sn Bakanlar, Siyasiler, Bürokratlar, Adalet dünyasının insanları, Büyük Mete ailesi, İyidere'liler, Rize'liler, Bakırköy'lü komşularımız, iş Dünyası ve hulasa HERKES HERKES,

Hepinize sonsuz teşekkürler, bu acılı günümüzde bizi yalnız bırakmadığınız, bizlere destek olduğunuz için..

Hani babaannemin bir sözü vardı ; "gel ban bir adım geleyim sana iki adım" " Ne ekersen elinle o gelir seninle" sözlerinin katürşılığını cenazemizd bize gösterdiniz.

Binlerce kez TEŞEKKÜR EDERİZ.

Ağabeyim,
Yolun açık, mekanın CENNET olsun..

Halim METE


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın