Güney Kafkasya’da Tehlikeli Bir Sınav

Güney Kafkasya’da Tehlikeli Bir Sınav


2024’ün son günlerinde Güney Kafkasya’da yaşanan trajik bir olay, yalnızca insan hayatını değil, bölgesel dengeleri de sarstı. Azerbaijan Airlines’a ait bir yolcu uçağının 25 Aralık’ta, yani Noel Günü, Çeçenistan’daki Rus hava savunma sistemleri tarafından "yanlışlıkla" vurulması, 38 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. 29 yaralı ise bu kara günden ağır bir hatıra ile kurtarıldı. Olayın yankısı yalnızca Azerbaycan-Rusya ilişkileriyle sınırlı kalmadı; bölgesel işbirliğinin samimiyeti ve kırılganlığı da öenmlidir.
Putin’in 28 Aralık’ta Aliyev’e yaptığı telefon görüşmesinde kullandığı ifadeler, özür niteliği taşısa da, sorumluluğun açıkça kabul edilmemesi Azerbaycan kamuoyunda ve siyasi çevrelerde derin bir hayal kırıklığı yarattı. Rusya’nın gerekçesi ise Ukrayna’dan gelen İHA’lara karşı aktif bir savunma halindeyken bu "kaza"nın meydana geldiğiydi. Ancak bu açıklama, kaybedilen canların ağırlığını hafifletmeye yetmedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi dolayısıyla bulunduğu Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde teşkilat üyesi ülke başkanları ile bir araya geldi.
Bölgedeki ülkelerin ekonomik ve siyasi uyumunu hedefleyen ECO (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) gibi yapılar, işte tam bu noktada bir sınavla karşı karşıya. On üyeli bu yapı; Türkiye, İran ve Pakistan öncülüğünde kurulmuş olsa da, bugün Azerbaycan’dan Kazakistan’a kadar geniş bir etki alanına sahip. Peki, böyle bir trajedide bölgesel dayanışma nerede devreye girecek? Ortak güvenlik refleksi neden gösterilmiyor?
ECO’nun İstanbul-Tahran-İslamabad demiryolu gibi projelerle ekonomik entegrasyonu hedeflemesi sevindirici. Ancak yaşanan bu tür krizler, sadece ekonomik değil; diplomatik, hukuki ve insani reflekslerin de birlikte güçlendirilmesini zorunlu kılıyor. Aksi halde bu tür teşkilatlar yalnızca kâğıt üzerindeki işbirliği protokollerinden öteye geçemez.
Güney Kafkasya, yüzyıllardır olduğu gibi bugün de karmaşık. Ancak bu karmaşayı çözmenin yolu, sorumluluktan kaçmamak ve işbirliğini sadece ekonomiyle sınırlamamakla mümkün olacaktır. Öte yandan bütün bu gelişmelerin Ruslar tarafından dikkatle izlendiğini bilmek gerekiyor. Daha açık bir ifade ile Rusya bu gelişmelerden rahatsız. Etki alanı gittikçe kısıtlan Rusların rahat duracağına inanmıyorum. Mesele enerji meselesidir ve Rusların bu uğurda yapmayacağı bir hareket yoktur. Savaş dahil.
Amerika’nın Rusya’ya karşı blok uygulaması, onları belli alanlarda sıkıştırması yeni ve büyük tehlikeleri kapımıza dayama girişimleridir.
Devlet aklımızın bütün yaşanan bu gelişmeleri değerlendirdiğine inanıyorum. Hamasetle değil de akılla hareket etmek en çıkar yoldur.
Güney Kafkasya’daki her hareket gelecekte büyük tehditlere gebe olabilir.
Bakı selam ve dua ile
Metin Topçu


Önceki Haber 

Yorumlar

Yorum Yapın