Bir kulüp başkanı düşünün; siyasetten gelecek, siyasetin en üst noktasına telefonunu çevirdiği zaman sözü kabul görecek.
Bir kulüp başkanı düşünün; iş dünyasından gelecek, Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren üst düzey iş adamları ile ticari ilişkileri her zaman sıkı bir dostluk adına yürütüyor olacak.
Bir kulüp başkanı düşünün; futbolu bilecek, gençlik yıllarında Rizespor’a top oynamış, Rizespor’un tarihinde en genç başkan olarak görev almış olacak.
Bir kulüp başkanı düşünün; maçlara günü birlik değil de, haftanın en az 3 – 4 günü Rize’de kalacak, Rizespor menfaatleri için Rize’de herkesi kucaklayacak ve samimi olacak.
Evet sevgili Rizeliler, yukarıda bahsettiğim dört ana unsurun hepsi ve daha fazlası Çaykur Rizespor Başkanı Hasan Kemal Yardımcı’da var.
Bundan önceki başkan portföylerinde böyle bir başkan Rizeli görmedi ve en acısı ki Hasan Kemal Başkan bıraktıktan sonra da bir daha görmeyecek.
Eski başkan Sayın Metin Kalkavan şahsen benim gözümde beyefendi, aristokrat ve çok iyi bir insandı. Ama futbol bilgisi, Rizespor’a ayırdığı zaman, teknik direktöre verdiği tam yetki, transferler ve en önemlisi Rizeliye karşı negatif tavrı benden geçer not almadı ve ben bunu defalarca yazdım, dile getirdim.
İflas eden tüccar misali eski defterleri karıştırmadan yolumuza devam edelim. Hasan Kemal Yardımcı Rize için çok önemli bir şanstır. Bu takım yeniden ayağa kalkarak, Süper Lig’e dönecekse onu da adı gibi iki kişilik Rize için çalışan Hasan Kemal Yardımcı’dan başkası yapamazdı zaten.
Geçmiş dönemden gelen çok yüksek sözleşmeler altında menajerler bu kulübü son yıllarda soyup soğana çevirmiş. Uzun sözleşmeler altında alınan vasat oyuncular bırakın bu ligi alt liglerde bile kadroya girmekte zorlanacak cinsteler. Böyle bir enkazı yeniden ayağa kaldırmak ancak yukarıda yazdığım dört ana unsurun bir kişide toplanması ile olur. Sızlanmadan, kararlı adımlar atarak, dik durarak, kimseyi hor görmeden, spor, iş dünyası ve siyasette kimliğini kabul ettiren Sayın Yardımcı ile Rizespor farkında değilsin ama bir kimlik değiştiriyor. Burada önemli olan Yeşil-Mavili takımın yaşadığı devrime ayak uydurmak. Hiçbir devrim sancısız olmaz. Muhalefet elbette olacak ama Rizespor’a zarar verecek, karalayacak en önemlisi bu işe gönlünü koyan başkan ve yönetime şimdi sahip çıkma zamanı.
Bu takım sezon sonu şampiyonluk sevinci yaşayacaksa Rizeli takımına tam destek versin. Şampiyonluk yolu uzun, bir o kadar da meşakkatli. Bu ligde kimse kimseye buyur üç puan senin olsun demiyor. Bu lig savaş ligi, öne geçen takımın yerden kalkmadığı, mücadele gücünün üst seviyede olduğu bir lig. Rizespor’da ilk yarı “memur zihniyeti” altında garanti paraya oynayan, kötü oynasa da nasılsa hocanın elinde alternatif yok, beni haftaya oynatacak düşüncesi altında bir kadro vardı. Devre arası transferleri ve kamp döneminde yaşanan hava, şemsiyeyi tersine çevirdi. Şimdi her mevkide pabuç pahalı ve o futbolcular bunu biliyor. İbrahim hoca elindeki malzemeden en iyisini yapmak zorunda, onun da hedefleri var. Bizim bu sezon sonu çıkmaktan başka şansımız yok.
Hülasa kelam; Başkan Hasan Kemal Yardımcı da yaş olarak 6 onluktan gidiyor. Bu yaş ömrün “dem” vaktidir, bazen de ruhun “gam” vaktidir ama aldığı tüm kararlar Rizeli için beden ve ruhun nadasıdır. Unutmayalım, nadastan sonra üretilecek olan Süper Lig ve altyapı projeleri “hasat” zamanı olacak!
Yorum Yapın