EL KADAR MERMERİN ÜZERİNDE!

 

Ligde her takım Ocak ayını güçlenerek çıkar. Bu gerek kamp dönemi olsun, gerekse ara transferde yapacağı takviyelerle olsun. Futbolun doğasında yani mihvalinde bu vardır. Gelinen noktada biz Ocak ayını anlaşılan o ki hasarlı çıkacağız.

Eksikleri yazmaya gerek yok, diz boyu. Gelen tek bir isim var o da Obri. Bu futbolcunun kalitesini bir kez daha anlatmama da gerek yok, maçı izleyenler sanırım Fransız oyuncunun notunu ekran başında vermiştir. Tabi burada asıl önemi olan ligin ilerleyen bölümlerinde Obri’nin dilinden anlayan aynı kalitede vurucu bir golcün olması. Bu iş ne Deniz Kadah ile olur, nede Kwekue’den. Bu takıma transferin son bir haftası içinde üst düzey bir santrafor şart. Obri ile uyum içinde olacak, ona gerektiği yerde duvar, gerektiği yerde sırtı dönük, gerektiği yerde net gol vuruşu yapacak, havadan ve yerden mobil bir golcü bu takıma şart. Umarım son bir hafta içinde bu oyuncuyu kadromuza katarız. Aksi takdirde iş olsun diye 2. Sınıf oyuncu transferleri ile işimiz çok ama çok zorlanır, aman dikkat!

 

Bunca eksik oyuncu ile Ç.Rizespor’un ikinci devre bize ne vereceği düşüncesi herkesin merakla beklediği bir soruydu. Dün akşam G.Saray karşısında iki farklı takım izledik aslında. İlk devre özellikle ilk çeyrekte şaşkın ördek misali ne yaptığı bilmeyen oyuncu topluluğu. Ev sahibi takım hafta içi evinde yaşadığı Diyarbakır kupa yenilgisi ile anlaşılan gaza gelmiş. Taraftarın desteği altında Sneijder başta olmak üzere Emre, Selçuk ve Bruma bizi felç etti. İki beki son çizgiye kadar inerek defansın dengesini alt üst etti. Hikmet hoca göbekte Koray varken, Orhan ile başladı baktı bu oyuncunun ayağı kaydı, hatasından vazgeçti Koray’ı oraya çekti. Çok şeyler beklediğimiz Holosko maalesef bu maçta da beklentinin çok altında kaldı. Sabri , Slovak oyuncunun gölgesine bastı, adım attırmadı ona. Diğer kanatta ise devre mülk gibi dönem dönem o bölgeyi yatılı olarak kullanan Tevfik ve Ümit sıfır çekti. Deniz eski iştahında hiç değildi. Rakip göbeğin iki oyuncusu Koray ve Hakan Balta arasında bırakın sustalı çakı, ilk okul öğrencilerinin çantasında yer alan kalem tıraş kadar iş görmedi.

Ev sahibi takım ilk devre skor avantajı ile soyunma odasına gitti. Hikmet hoca içerde “cesaret” hapı oyuncularına dağıtmış olmalı ki; ikinci devre Rizespor bir ara ne yapması gerekiyorsa onları yapmaya başladı. Tabi burada Muslera farkı ortaya çıktı. Uzaktan atılan şutlar, bire birde Sercan’ın net kaçırdığı fırsat derken ortada Kıvanç ve Obri’nin gösterdiği dirençle birlikte baş kaldırış. Diğer yandan ise iki bek Orhan ve Eren bir çok müsait pozisyonda ceza sahasında muz orta yapacaklarına “ ikitelli, halkalı” hattında çalışan minibüs şoförleri gibi bir birlerini gördüklerinde yaptıkları heyecan, bizimkilerde de vardı. Dağlara, taşlara o güzelim topları indirdiler. Bu devrenin başında atacağımız bir gol, oyuna yeniden ortak olmak demekti. Bizimkiler inanmadı, mazeretleri sanırım hazır; eksiğimiz var. E be güzel kardeşim bulmuşsun formayı göster kendini..

Hülasa kelam, tamam eksik var ama hocalık farkı burada ortaya çıkar. Futbolcu farkı burada ortaya çıkar. Mazeret kabul etmiyorum, çıkacaksın adam gibi mücadele edeceksin. Bu ligde bundan sonra oynayacağın maçların telafisi yok. Paranı alıyorsan, karşılığını vereceksin. Bazı oyuncular yan gelip yatmış, bazıları ise iyi niyetle mücadele veriyor. Haftalardır bir türlü düzelmeyen sakatlılar, kendilerini riske atmayan topçular, sizlerde bu torbanın içindesiniz, biran önce kendinize gelin.

 

Dönelim saha dışına ve bitirelim..

Kim olursan ol “ el kadar mermerin üzerine iki satır yazı” yazılacak mezarına..

Yapılan tek transfer, benim gözümde terazide tartıldı ve eksik bulundu. Mutlaka son bir haftada bu takıma Obraniak kalitesine eş değer birkaç oyuncu daha takviye olması şart.

Bu toplum, bu taraftar sebeplerle değil, sonuçlarla ilgilenir. Ben bunu yaptım, ben şunu yaptım onlara kimse bakmaz. Futbol skor oyunudur, skor da kaliteli ayaklarla gelir. Bunun yanında kalite taraftarı da sahaya çeker. Bana bir şey vermeyen, önünde ki topu ayağının altından kaçıran oyuncularla ne sahada yüzün güler, nede saha dışında.

 

Bir taraftan hoca mazeret üretiyor, haklı olabilir, diğer yandan yönetim mali disiplin diyor kemer sıkıyor..

Asıl gerçek olan ise bu taraftar başarı bekliyor, bu taraftar her sezon sıkıntı çekmek istemiyor.

Fakir – Fukara edebiyatı herkesi çok sıktı. Biran önce hocasıyla, yönetimi ile taraftarı ile kalıcı başarılar istiyoruz. O koltuklar mazeret üretme koltuğu değildir. O koltuğun makamı icraat üretme yeridir. Hocaya da o yakışır, yönetime de o yakışır, Rizeli taraftara da o yakışır. Herkes sahiplenecek bu takım. Başka Rizespor yok…

Bu böyle olmadığı sürece, yukarda yazdım kim olursan ol “el kadar mermer üzerinde iki satır yazı”..

Bugün değilse, yarın..

Çocuklarınız değilse, torunlarınız, sizden, bizden hesap sorar.. Sonrada öbür tarafta kemiklerimiz sızlar…


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

  1. 1 0
    {usertitle}

    Mustafa

     27 Ocak 2015 16:04
         

    Kalemine sağlık 

Yorum Yapın