DUDAK PAYI!..

 

Piknik havasında oynanan maça geçmeden önce başta Rizespor yönetimi, teknik kadrosu, futbolcusu ve taraftarına büyük bir alkış göndererek yazıma başlamak istiyorum.

Şampiyon takımı alkışlamak, bağrına basmak ben şahsen gurur duydum. İşte Rizeli budur dedim. Rizespor bir kez daha bırakın Türkiye’yi Dünya’ya örnek oldu, yakışanı yaptı, helal olsun hepinize, çok güzel görüntüler verdiniz, tebrikler..

Hem Ç. Rize için hemde G.Saray için sadece prestij karşılaşmasıydı. İki hocada belirli bir rotasyon yaparak oyuncularını görmek istediler. Alt yapıdan yetişen M.Emin ilk kez 11 başladı, hiçte sırıtmadı, aferim kardeşime. Diğer oyuncuların ve kadroya alınmayanların birçoğu önümüzde ki sezon kadroda yer alır mı? Bence çok zor. Bu kadro miladını çoktan tamamladı. Yeni bir yapılanma gerekli. Çok sıkı bir o kadar da akıllı transferler gerekiyor. Önümüzde ki sezon iyi bir kadro kurarsanız tribünler dolar. Hikmet hoca, kimsenin gözünün yaşına bakma. İki sezon bu futbolcu topluluğu bizi çok kandırdı. Hepsinin kalibresi, yeteneği belli. Bu şehir daha iyisine laik. O benim kardeşim, bu onun yakını, şu o yöneticinin ahbabı , dostu demeden , doğruları bul. Futbolun doğruları bir. Acırsan yeni sezonda 3-5 hafta sonra açınacak duruma sen düşersin Hikmet hoca. Bu şehir sportif başarıya aç, sen taraftarın bu desteğini, sarayın “başarı” emrini arkana aldın. Göster transferde gücünü. Öyle Milyon dolarlar akıtmadan, doğru yerde, doğru oyuncu, aç oyuncu, geleceğe dönük, yetenekli futbolcular bu sezon bize kazandır. Bak örnek senin de izlediğin Ukrayna’nın Dnıpro takımı. Adamlar savaş yüzünden maçlarını 500 km ötede oynuyorlar. Yetmedi UEFA’da final oynadılar. Gerçek mütevazı kadro altında başarı budur. Neden bizde böyle bir başarıyı yakalayamayalım? Hoca hazırmısın? Yönetim hazırmısın?

Önümüzde ki ay transfer dönemi Rizespor adına tarihi bir eşik olacak. Başta yönetim ve teknik direktör vereceği kararlarla Rizespor’u ya vites artıracak, yada vites küçültecekler. Rizespor’un geleceği sizin elinizde. Bunun yanında altyapı yeniden şekillenmeli. Oradan her hafta pis kokular geliyor. Oraya ve tesislere bir devrim yapmanızın zamanı geldi. Orada yer alan bir çoğu normalde eşek ama kendini hala yarış atı zannederek, havaya giriyorlar. Saygı yok, sevgi yok, alt oyma çok. Ufak çıkarlar, menfaatler doğrultusunda bir birlerine plastik çiçek sunuyorlar. Sonra da bu çiçek neden doğal koku vermiyor diyerek, bir birlerini yiyorlar. Orası patlamaya yakın, patlarsa başınıza büyük iş açar, benden uyarması…

Ligin son maçına dönecek olursam, iki takımda açık bir futbolu tercih ettiler. Sahada bir birlerine yaptıkları markajlar bile efendice idi. Stresi sıfır, orta sahaların çok çabuk geçildiği, pozisyonu bol bir maç izledik ama girilen gol pozisyonlarında oyuncular “mayıs gebresi” gibi gevşekti. Bizim adımıza tek golü atan Eren meşin yuvarlağı uzak direğin çatalına bir “dudak payı” bırakarak gönderdi. Cim bomun golünde ise kalitesi, tekniği tartışılan iki oyuncu Sabri&Umut işbirliği altında golü yemek pek şaşırtmadı beni. Nedeni ise; bu takım bu sezon o kadar kamara şakası duran toplardan gol yedi ki.. Sabri kesmiş, Umut kafayı vurmuş o da bir şey mi hesabı…

Centilmence, dostça başlayan maç atılan karşılıklı birer gol ile kardeş payına bölünerek tamamlandı. Eksik olan taraftardı. O stat bence ful dolmalıydı ama, burada kabahatin en büyüğü Fenerbahçe ve Beşiktaş’a ait. Bu iki takım erken havlu atmasa idiler, maçın şekli, şemalı çok değişirdi. Fenerbahçe’de o Başkan olduğu sürece, Beşiktaş’ta ise bu efendilik olduğu sürece ligde erken boşalarak bornozlarını giyer havluyu başına sararlar düşüncesindeyim..


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın