Başakşehir maçı öncesi takımda bir çok eksik vardı. Bunlardan bazıları erken tatil adına “Gönüllü” gitmiştiler, bazıları ise sakatlık ordusundan kurtulamamışlar.
Hikmet Karaman, hiç homurdanmadı... Kalan sağlar bizimdir diyerek “acayip” bir ilk 11 sahaya sürdü. Sağ bekte Kaptan Sercan, defansın göbeğinde benimde son zamanlarda çok şeyler bekleyip, beğenmediğim Vıera’nın yerine bıyıkları yeni terleyen 18’lik Ertuğrul’a şan verdi. Iraklı bir başka genç oyuncu İsmael ‘de bu maç öncesi hocasından formayı kapan isim olmuştu. Orta saha tamamen defansif iki oyuncu Koray ve Robin’e emanet. İleride ise kupa golcüsü, ligde siftahsız Polonyalı Patryk..
Karşında ki takım ligde geçen sezon katıldığı UEFA kupasına yeniden gitmek istiyor. Eee nede olsa ağzında damak tadı kalmış, ayağa alışmış. Buna göre yatırım yapıyorlar. Abdullah Avcı tam bir sistem takımı kurmuş. Son dokuz hafta tek yenilgisi var, o da Fenerbahçe’ye karşı, anlayacağınız vurduğunu deviren oyunda, hem set hücumu hemde kontratak futbolunu çok iyi yapan bir birlerini iyi tanıyan bir ekip.
Maç öncesi Hollywood senaristleri hikâyeyi yazsa, o hikâyenin kiralık katil rolünü açık ara Emre Belözoğlu’na verirdiler. O da zaten ikinci devrenin başında senaristleri yanıltmadı, bizim adımıza aferin ona!..
Maçın ilk dakikasına fırtına gibi girdik. Soldan İsmael kesti, Deniz Kadah direğe nişanladı. Başakşehir afalladı, ne olduğunu anlamadı. İlk devre top bizde, istediğimiz gibi oyuna yön veriyoruz ama eksik olan orta sahadan kaliteli final paslarını atacak bir oyuncuya sahip olmayışımız. Bu zaten hep sorun... Koşuyoruz, mücadele ediyoruz, rakibe pozisyon vermiyoruz derken 41’de Mehmet Akyüz’ün boş topu taca atması, o topun dönüm dolaşıp Doko ile buluşması sonrası golü de kalemize görüyoruz. Futbol bu.. kalite kalıcı, form geçici.. Adamlarda kaliteli ayak sayısı bizden fazla, bunu inkâr edersek, çarpılırız, billah… Gol sonrası Rizeli Abdullah Avcı’nın kol harekatı hiç yakışmadı eski bir Rizesporluya..
İkinci devre baktı takım kaptanı ve liglerin beyefendi! İsmi Emre; Hocam bu harekâtı yaptı, bende yapayım bir harekât. Yaptı bir pozisyon önceki faule itiraz, gitti erkenden duşa. Eee güzel kardeşim burası senin “nikâh şahitliğini” yapan Recep Tayyip Erdoğan’ın baba ocağı, genç hakem bunu biliyor, sen bu işleri Kadıköy’de çok yaptın, geçti o yıllar…
Bir kişi eksik yakaladık 1 – 0 önde oynayan İstanbul temsilcisini. Hemen canlandık tabi, bu sezon İstanbul takımları F.B ve G.S bizi evimizde yenemedi, sen mi yeneceksin hesabı altında..
Hikmet hoca Ludovic’i sürdü sahaya. Fransız oyuncu aldı sazı elin. Telaş yapmadık, bu çok önemli. Çok güzel olgun ataklar geliştirdik. Bunun yanında kanat bindirmeleri yerinde, ileride “erketeye yatan” Deniz ve Patryk avını bekliyordu. Rakip takımın teknik adamı Avcı, ava giderken kaptanı tarafından vurulmuşa döndü. Biz ise sabırla, stres yapmadan "tetiği çekecek" anı bekledik. 62’de Iraklı soldan yapıştırdı, direk müsaade etmedi. Dönen topu gurbetçi Deniz, iki kere tamamladı, sağlam olsun diye. Kalecileri ve Milli takımımızın da kalecisi Volkan anca içerden çeldi, ama yetmedi 1 -1
Kesmez bizi beraberlik hedef 24 puan ile ligin ilk devresini tamamlamak. Maçın hakemi Bitigen maç boyunca “sokak lambası” gibi “kime yandığı belli olmadı”… Genç hakem olgunlaşacak, ilk devre bizi, ikinci devre onlara hata yapmış olabilir. Yani kısaca hakem “hızar gibi çift taraflı yonttu”! Hem bizi hem onları..
Gülelim dedik, yeni yıla mutlu girelim dedik. Sağdan denedik olmadı, soldan denedik olmadı. Ortadan içeri dalalım dedik ve oldu. Son dakikalarda taze kuvvet Ahmet İlhan leş bıraktı Polonyalının önüne. Tuszynskı, “ Bitmiş şampuana su koyarak bir güzel çalkaladı” ve meşin yuvarlağı filelere gönderdi. Böylece cevizin içi Hikmet Karaman’ın talebelerine kabuğu ise Abdullah Avcı’nın takımına kaldı.
Gelen galibiyetle 24 ayar Rizespor olduk. Tebrikler, emeği geçen herkese.. Şimdi sıra yönetimde. Devre arası transferinde tıraşın güzel olması, aynayı nerden tutmanıza bağlı!.. Şu aynayı güzel tutun, sezon sonu tarih yazalım, haydi hep beraber..
Yorum Yapın