Sümer Basması ve Kefen Bezi!
Orta kuşak üstü bilir. Şimdileri genç kuşak anlamaz..
Türk halkı basma, kumaş, divitin, patiska ve kefen bezi ile Sümer fabrikasının kurulması ile tanışmıştı. Kumaş satan devlet mağazasıydı. Özellikle devlet memurlarına ve işçilerine kupon karşılığı satış yapılırdı. Bunun yanında bizim kuşak ve üstü okul önlüklerini oradan alırdı. Rahmetli babam okul açılış haftası tutar kolumdan, getirirdi beni Sümer devlet mağazasına, ne kadar sevinirdik, yeni elbiseler, onluklar. Kısaca donumuzdan, ayakkabıya, pijamaya kadar bizi yani orta kuşak ve üstünü giydiren bir devlet markası idi.. Ha birde o dükkanın içine girdiğinde bir kokusu vardı. İşte hala aklımda naftalin kokusu, şimdileri veznesi olmasa da, Ç.Rizespor’un kurucuları arasında yer alan Muharrem Kürkçü’nün dükkânında var o koku, başkada yok…
Yazıma bu nostalji ile başlamamda ki neden, eski Rizespor’u özlemimden kaynaklanıyor.
Neydi o eski Atatürk stadında iğne atsan yere düşmez tribünleri..
O statta çocukken girmek için bilet kuyruğunda büyük abilerin birine takılarak” Abi, benide yanına al, bizide maça sok” yalvarışları..
Stat çevresinde yer alan kara taşları tek tek hesaplamıştık. Nerede bir delik var, hemen süzülerek içeri bakardık. Rizespor sevgisi böyle bir şeydi…
Şimdileri devir değişti.. Aynı Sümer örneğinde olduğu gibi devlet özelleştirmeyi seçti. Geldi Hayyam Garipoğlu içini bir güzel boşaltı, gitti. Yaramadı ona o para, bak oğlundan çıktı!
Rizespor’da aynı yolda mı?
Birileri zenginleşirken ( Menejrler) Rizespor’umuz fakirleşiyor mu?
Bu nasıl bir transfer politikasındır? Ülkelerinde 50 – 60 bin dolara oynayan futbolcular, yeşil – mavili takıma 700- 800 bin dolara nasıl itekleniyor!
Dürüstlüğün ve doğruluğun aynı zamanda adı gibi “metin” olan Başkan Kalkavan, bu durumu nasıl cevaplar?
Her sezon böyle 3. Sınıf futbolcular altında nereye kadar bu gemi yol alır?
Allah aşkına, topu ayağına alan futbol adına bir efektif olumlu iş yapmaz mı? Bu kadar bireysel hata altında elbette tek dayanağı kupa olan son şampiyon seni evinde hakeminden bir güzel iteklemesi ile mağlup eder. Çünkü futbolun gladyosu öyle istiyor. Fener, G.Saray finalini istiyor. Bizler bu ligde mezeyiz. Önce, masaya sürerler, göz boyarlar, daha sonra kaldırır atarlar. Ha, sanada her sezon olduğu gibi “yalancı emzik” ağzına sus payı olarak takarlar, merak etmeyin!. Sen böyle her sezon güçsüz, çapsız oyuncuları kadrona barındırırsan zaten, olacağı budur. İçerde ki gladyo seni ne öldürür, ne güldürür. Sen bu düzenin akıllı, uslu ve aynı zamanda büyük torpilli öğrencisisin. Öğrencinin babası fabrikatör ama hala Sümer’den çizgili pijama takımı almak için sıra bekliyor. Baba, baba.. o fabrika özelleşti ve battı. Aç gözünü dünya fani, ölümlü baba.. Bu taraftar kalite istiyor baba.. Kaliteli topçu istiyor, göze hoş gelen futbol ve mücadele istiyor. Gözünüzü seveyim, bak Sümer Kefen bezi ’de daha basılmıyor. Orda bile kaliteli İtalyan, Alman, İngiliz malı kefen bezleri ile son yolculuğa gönderiliyor. Dünya değişti, baba.. Şu takıma önümüzde ki sezon bir güzellik yapın, alın kaliteli futbolcuları bırakın bu ayak, yorgan işini. Bu ligde kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Yeter sekiz sezonda çekilen futbol adına acı, sancı, yeter be baba!..
Yorum Yapın