Geçtiğimiz hafta takım savunmasının yanında son dakikalarda birazda şansının yardımı ile Sivas’tan üç puanla dönen Ç.Rizespor, bu kez evinde uzatmada K.Erciyes takımına iki puan bırakarak iç saha galibiyeti ile tanışamadı.
Yağmuru, aksiyonu bol bir 90 dakikada yazacak, konuşacak, irdeleyecek çok şey var.
Önce Bülent Korkmaz’dan başlayayım. Bülent hoca’nın bir dilek hakkı olsa 27. Dakikada Ali Adnan’a gösterilen haksız kırmızı kartı dilerdi diye düşünüyorum. Yok haklı diyorsa kendisi, o zaman Barış Memiş bir değil iki kere atılması gerekirdi. Hoca işin sonunu kurnazca görerek, ilk devre bitmeden Trabzonlu oyuncuyu dışarı alarak aklınca Necati Yılmaz hamlesini sahaya sürdü ama, yemezler!...
Maç önü bize dönecek olursam Mehmet hoca, sahaya Kıvanç’ın yokluğunda on liberoda Murat ve Oboabona ikilisine görev verdi. Ali Adnan’ın kırmızı kartına kadar iki takım da bir birini tartarak başladı, ne olduysa 27. Dakikadan sonra oldu. Kırmızı karttan sonra bizim adımıza sahada tempo vardı, mücadele vardı, yardımlaşma vardı, hırs vardı, isyan vardı, haykırış vardı, yağan yağmurdan değil, terden sırılsıklam olan formalar her şeyin özetini aslında bize gösterirken, tribünlerde az ama öz olan taraftarlarda bu coşkuya uzun bir zamandan sonra ortak oluyordular.
Dünyada paralı asker olmak kolay değil. İnsan var parayı alır, ailesini satar, arkadaşını, dostuna, ortağını satar, yetmedi ülkesini satar düşmanla iş birliği yapar. İşte bu tip insanları zürafa sokakta ayak üstü müşteri bekleyen bir çokları bile bir araya gelse zor doğurur hesabı, anlayacağınız…
Oyunun tek hakimi olan Muhterem zat, verdiği, vermediği kararlarla aldığı paranın hakkını sizce verdi mi? O da bir nevi paralı bir asker. Parayı alıyor, F.Bahçe maçı öncesi emirleri bir bir yerine getiriyor. Nerede adaletin ? Yazık değil mi bu takımın emeğine ? Atacaksan ikisini birden at, yetmedi penaltı sarı kart var, dolayısıyla ikinci sarı kart Barış’a kırmızı kart. Ha kabahat sende değil ki. TFF’de biri üst düzey iki Rizeli var. Nerede memleketinizin takımının hakları. Bu mu sizin paralı askeriniz?Kimse size Rizespor'u tutun demiyor ki! Hakkımız yenilmesin yeter....
Dönelim tekrar maça. Erken çıkan adaletsiz kırmızı kart ile Mehmet hocanın planı haliyle bozuldu. O ağır sahada 70 dakikadan fazla bir kişi eksik oynamak her baba yiğidin harcı değil. Bu tip durumlarda taraftarın desteği çok önemli. Atmaca, çift kişilik oynadı, taraftarının da desteğini arkasına alarak sahaya yüreğini ortaya koydu. Konuk takım hakem kıyağı ile bir kişi fazla yüklendikçe, yüklendi. Kaleci Serkan başta olmak üzere müthiş bir mücadele örneği verdi, dakikalara, 71’i gösterdiğinde Engin kesti, Oboabona kafayı koydu 1-0…
Bu tip maçlarda taze kuvvet sonradan oyuna girenler maçın kaderini tayin ederler. Bizde Oğuzhan kaleci ile karşı karşıya kaldı, dışarı vurdu. Onlarda Kara Murat lakaplı Edinho bitime iki dakika kala ekmeğini taştan çıkardı hesabı karambolde ayağını uzattı bir puanı kurtardı.
Evimizde uzun bir zamandan sonra tam kazandık derken, talihsiz bir golle beraberlikle yetindik. Soluk soluğa, aksiyonu bol, uzun süre unutulmayacak bir maç geride kaldı. Bu filmin başrolünde muhterem zat ve arkadaşları vardı. Senarist ve yönetmen istediğini verimi oyunculardan aldı. Haftaya başka bir maça ödül olarak atanırlar. Biz ise bir an önce bu maçı unutmamız lazım. Lig uzun maraton, ilk iş haftaya Kadıköy’de 27 maçtır sahasında yenilmeyen F.Bahçe’ye ilk iç saha yenilgisini tattırmak olacak. Erciyes maçında gösterilen başkaldırış, isyan, silkiniş F.Bahçe maçı öncesi işaret olsun. İki puanlık kayıp, haftaya üç puanlık kazançla kapansın. Yeter ki her maça K.Erciyes maçında olduğu gibi çift kişilik oynayın, tekmeye kafanızı koyun, yüreğinizi ortaya koyun. İnanın çocuklar gerisi gelecek, figüranlar bile, hatta paralı askerler bile önünüze diz çökecek..
Yorum Yapın