Bir Koz Bir Koz Daha !..

Bir Koz Bir Koz Daha !..

  

 

Hoca var elindeki futbolcuyu parlatır, vitrine çıkarır. Hoca var elinde ki oyuncuyu köreltir, yerin dibine sokar..

Bizim Rizespor’un başına geçen çoğu teknik adam daha çok köreltmeyi seviyor.

Geçen sezondan beri Bülent hoca bu takımın başında, transfer döneminde bir dediği iki edilmedi. Onu gönderin, gönderildi, bu alınsın, alında, onlar kadro dışı bırakılsın, bırakıldı. Antalya’da kamp istiyorum, tamam..

Bülent hoca belli ki ya çok şanslı, yada arkası çok kuvvetli. Veya 3. Şık ; paramı verin ben gideyim…

Bence 3. Şık.. Adam belli ki bağları koparmış, gitmek istiyor, benim ne işim var diyor bu ligde.

Özellikle son haftalarda Bülent hocanın vücut dilli her şeyi anlatıyor.

Bu camiadan kimler geldi, kimler geçti. Ne hocalar gördük.. Kimse vazgeçilmez değil, şu takımının başında altyapıdan bir hoca olsa toplanan 9 puanı geçtim, futbol adına çok daha kaliteli bir oyun ortaya koyulurdu. Yazık, bu takım, bu emek, bu futbolu mu ortaya koyacak? Haftalar geçiyor, takım oyunu adını bir tık ilerleme yok. Tamamen bireysel beceri altında atılan biri penaltıdan iki gol ve gelen 3 puan.

Bu ligde açık ara en kariyerli teknik adam konumunda. Tenezzül edip yedek kulübesinden dışarı zorla bir iki kez çıkıyorsun. Maç sonu sordum kendisine bana verdiği cevap; bundan sonra böyle !..

Kime bu tavrın Bülent Hoca? Başkana mı ? Yönetime mi? Taraftara mı ? Basına mı ?..

Aslında belli. Az evvel yukarda yazdım. Verin gideyim.. Zaten alacaklarının 3’de 2si ödendi. Kalan parayı Başkan Turgut elbette bulur öder ama velev ki bulamadı, o zaman büyük Rizespor taraftarı  devreye girer, o para toplanır, futbol adına takıma bir şey katamayan, mazeret üzerine mazeret sıralayan hoca ve ekibi gönderilir.

Bu takımı sezon başında sen kurdun Bülent hoca. Aldığın oyuncuların çoğu yedek kulübesinde..

İlk 11 ‘de oynattığın kiralık stoper Bahadır maç boyunca yaptığı bireysel hatalardan 3 cilt kitap çıkar, dua edelim kaleci Tarık kitap baskıya girmeden devreye girdi. Miya diye bir başka eski takımından oyuncu aldın, bizim burada Miya lar var, soktu mu hiç değilse kaşıntı yapar, bu Ugandalı sahada onu bile yapamayacak düzeyde. Sol bek Ercan denilen oyuncu kaç haftadır sahada en iyi yaptığı iyi iş kaleciye geri pas. Bu üç puan için Bülent hoca dua etsin başta kaleci Tarık’a. Alper geldiği günden beri çok borcu olan bir oyuncu bu maçta borcunun sadece yüzde birini ödedi, daha çok borcu var, bu taraftarın ondan çok alacağı var. Birde Portekizli kaleci Sousa Rizespor adına iyi iş çıkardı, tuttuğu topu içeri aldı ve maçın kilidi böylece çözüldü. Bülent hoca bu 3 isme özel teşekkür etmeli. Özellikle Bodrumspor’un Rize deplasmanında yakaladığı en az 6 -7 net gol pozisyonu var ki eyvah, eyvah.. Tarık hayatının maçını oynadı, bir başka değişle, Bodrumlu forvet oyuncuları saç baş yoldurdu ve bu ilk iç saha üç puanı geldi.

Yukarda yazımın başında yazdım. Hoca var parlatır, hoca var köreltir.

Bu ligde birçok takım yasaklı ve amatör oyuncularla kampa girdi, onlarla devam ediyor. Üzerine koyarak takım olarak yola devam ediyorlar. Bizde durum tam tersi, Bülent hoca doldur boşaltın kitabını yazarak istediği her oyuncuyu aldırarak takım kurdu. Gelinen noktada bu işte bir terslik var. Belli ki bağlar kopmuş, zorlamanın bir anlamı yok, Bodrum 3 puanı bence sadece Bülent hocaya “can suyu” katar. İlerleyen haftalarda Bülent hoca ile bu takım acı çekmeye devam eder.

Eskiden ölümler evlerde olurdu. Ölüm döşeğinde olanlara son su dudaklarında pamuk ile verilirdi. Başından aşağıya kuranlar okunurdu, köyün imamı çağırıldı, ölüm döşeğinde olanlara imam efendi son bir gayret ile Kelime-i Şehadet: "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" dedirtmek için uğraşırdı. Şimdileri ise evde ölümler azaldı. Modern hastaneler var, yoğun bakımlar var. Hasta yakınlarına sağlık çalışmaları; hastanız ” eksi “ oldu sözü sonrası bolca gözyaşı sonrası morgun kapısına inilir, mevta teslim alınır..

Zamanın birinde Rize’de ömrü kumar masalarında geçmiş Hilmi dayı vardı. Gel zaman git zaman hasta düştü, evde yataklarda ve son nefesinde. Başından aşağıya Kuranlar okundu ve son nefesleri öncesi Köyün imamı çağrıldı. İmam efendi de Kuran okudu ve son nefes öncesi; Hilmi efendi, Hilmi efendi diye seslendi kendisine. Hilmi dayı son nefesinde dili dönmüyor. İmam, son bir gayretle onu Kelime – i Şehadet okuması için bir kez daha seslendi. Hilmi dayı en iyi bildiğini zorla okudu.

Bir Koz Bir Koz Daha !..

Kıssadan yaşanmış bir hadise .. Bazı  şeyleri zorlamanın bir anlamı yok..


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

  1. 0 0
    {usertitle}

    Cengiz

     2 Ekim 2022 12:47
         

    Her zamanki gibi ,çok başarılı tespitler.

Yorum Yapın