Ç.Rizespor için lige verilecek olan Milli aralar hiç yaramıyor.
Bu bir gerçek..
Geçmiş dönemden buyana ne zaman lige Milli arası verilecek işte o zaman yeşil - mavili takım çoğu kez puansız Milli araya girmiştir.
Milli ara öncesi yeşil -mavili takım Adana deplasman maçında maalesef futbol adına “sefilleri” oynadı.
Zaten sezon başından beri teknik direktör Bülent Korkmaz’ın kurduğu kadro, oynattığı futbol tam bir hayal kırıklığı..
Takımı küme düşüren hoca olarak tarihe geçen Bülent hoca yeni başkan ve yönetime üst taraftan gelen emir sonrası elini çok daha güçlendirerek yoluna devam etti.
Aldı eline kasap Ayhan’ın satırını, giydi kasap önlüğünü önüne geçeni kadro üzerinden doğradı gitti. Doğrayıp, yönetim tarafından üzerine para verilerek gönderilenenlerin yerine hep kendi istediği oyuncuları aldı. Bunu ben demiyorum, Bülent hoca kendi diyor. Sağ olsun Başkan ve yönetim transfer döneminde bir dediğimi iki etmedi diyor ve onlara özellikle mali işlere bakan yönetim kurulu üyesine yüksek sesle defalarca teşekkür ediyor. Kendisine “ paranın imparatoru” bile diyor.
Bu zaman diliminde bulmuş futboldan anlamayan yöneticileri bir güzel de aba altından sopa göstererek “ bakın işte geç kaldık, kongre geç oldu, hava sıcak gitti, cim yandı.. “ gibi birçok mazeret sıraladı gitti...
Burada Başkan İbrahim bey çok önceden devreye girmesi gerekiyordu. Çekecekti Bülent hocayı bir kenara önce dizinden aşağıya sarkan kasap önlüğünü üzerinden çıkaracaktı, sonra ise satırı elinden alacaktı ve ; Sen ne yapıyorsun Bülent hoca, bu gönderdiğin oyuncular külfetli oyuncular , sözleşmesi devam eden oyuncular, bunlara oynamadan para vererek gönderiyoruz, üzerine bir de senin yeni transferlerine para veriyoruz, bizim sırtımız değil, birçok takımın sırtı bunu kaldırmaz ve kadroya almadığı oyuncuların “ hesabını sormalıydı, diye düşünüyorum..
Burada yıllardan beri yazıyorum, söylüyorum.. Ana sıkıntı yukardan emirle Rizespor’a gelen özellikle büyük takım forması giyen sembol oyuncuların teknik direktörlüğü bize yaramıyor. Yani saygı duyuyoruz ama bırakın transfer politikalarını maalesef futbol adına bize bir şey vermediler. Akılları başka yerde oluyor. Ben Bülent’im diyor. F. B de gol kralı olmuşum diyor. Ben Şifo Mehmet’im diyor. BJK’de 10 numara benimdi diyor. Ben Deli İbo’yum diyor. Ben Arap İsmail’im diyor. Ben kolu alçılı UEFA kupasını kaldırmış Bülent Korkmaz’ın diyor.. Bu isimler hep büyük camialardan geldi ve bize futbol adına hiçbir şey vermediler. Maalesef en kötüsü yıllar boyu Rizespor kulübünü çok kötü borçlandırdılar. Transferlerde üstten yetkiyi aldılar ve satırla önce doğradılar sonra kuşbaşına çevirdiler bizi. Burada Rıza hoca ve Okan Buruk’u ayrı tutuyorum. Bu iki isim kısmen başarılı oldu bizde, gerisi hikaye…
Dün akşam Adanaspor maçıyla ilgili teknik taktik bir şey yazmama gerek yok. Zaten girişte yazdım. Milli ara dedim.
Milli ara öncesi futbolcu cin gibidir. Sıkmaz, oynamaz..
Tatil planını önceden yapmıştır. Eşiyle, manitası ile ..
Dolayısıyla tatil öncesi sahada mücadele etmez. Oynar gibi görünür, oynamaz. Çünkü ALLAH korusun bir ufak sakatlık 3 günlük haftalardır beklediği tatili mahveder!..
Burada Başkan ve yönetim devreye girmeli. Tabi futbol aklıyla..
Önce hocaya sonra futbolcuya. Bu maçta yaşanacak mağlubiyet pazartesi top başı demek sizin için demeliydi. Bak o zaman o topçu milli ara öncesi tatili yanmasın diye sahada şeyini yırtmaz mıydı. Bunu yapmazsan o topçu milli ara öncesi oynamaz. Futbol aklı ile yönetilen birçok takım bırakın milli maç öncesini sezon öncesi transferde oyuncunun kontratına bu maddeyi koyarlar. Milli ara öncesi de o madde oyuncuya bir kez daha gösterilir, yani kulaklar çekilir. Tabi oynarsın, kaybedersin o zaman yönetim de affeder ama bizim gibi yani dün akşam Adana ‘da “ dövüşmeden kaybetmek” olmaz. Çünkü takım istemedi, hepsi, bitse de gitsek havasındaydılar. Buna Bülent hocanın haftalardır çıkardığı yanlış kadroyu ekleyin, maçta yapılan Emir HAN’ın bireysel hatası ve sol bek Ercan’ın 2. Gol öncesi taç çizgisinde yaptığı gereksiz faulü ekleyin bunlar krema, her futbolcu yapar..
Rakip Adanaspor’un 2. Golünü atan stoper yan topta kafayı altı pastan ampul gibi 90’a takıyor. Aynısı bizim Bülent hocanın aldığı santrafora düşüyor Hurk efendi kimse yok yanında kafa topunu altı pastan neredeyse taca gönderiyor.
Geçen hafta Samsunspor maçını yıllar sonra yorumlayamadım. Yeğenimin düğün töreni için il dışındaydım. Yüzlerce kişi yazdı cevap verdiklerim oldu, veremediğim oldu. En son Malatyaspor maçında “ geçmiş Olsun” başlıklı maç köşe yazımda belirtmiştim. 4 – 0 öndesin sen oyuna 36 lık Gökhan, Alper, Kubilay, Koray ve Papa’yı aldın. Rakip 9 kişi kalmış, alsana Efe’yi diye. Bu maçta rakip 1 – 0 öne geçmiş sen yükleniyorsun oyuna Efe’yi alıyorsun. Yani tam tersi futbol aklı. Nereden bakarsanız bakın teknik anlamda kontratak oyuncusunu geriye düştüğün maçta oyuna almak akıl karı değil.
Sezon başından beri yazıyorum Bülent hocanın kurduğu takım uçmaz, kaçmaz sıradan bir takım ama benim ve milyonların görmek istediği oyun kurma özelliği maalesef bize sunmadı. Fizik kalite de yerlerde. İşte ben bu futbolu içime sindiremiyorum, beni en çok bu üzüyor. Rizespor bu sezon bize bir şey sunmadı, bundan sonra ne olur sorusuna geldiğimde tek cevap ;
“ Güzellikle bazen yıkıcı darbelerin sonunda gelir “ derim.
Başkan İbrahim bey hesap sormalı..
Bazen yıkıcı darbe yapmak kötü bir şey değildir. Güzelliğe kavuşursunuz. Ama geç kalmayın, taraftara ve şehre kredi sağladınız, bu kredi futbolda çok çabuk tükenir, bunu unutmayım…
Yorum Yapın