GEÇMİŞ OLSUN!..
Ligin ilk iki haftasında içerde dışarda 4 puan kaybeden temsilcimiz geçen haftayı BAY geçirdikten sonra dün akşam Malatya deplasman maçından bu sezon ilk üç puanını alırken fazlada zorlanmadı diyebiliriz.
Teknik direktör Bülent Korkmaz’ın en son resmi galibiyetini geçen sezon süper ligde bu stattan 3 – 1 lik skor ile almıştı. Bülent hoca memleketini alan Malatya’nın bereketli toprakları bir kez daha evladına cömertliğini sundu ve hocayı ve çalıştırdığı takımı üç puan ile evlerine gönderdiler.
Maçla alakalı teknik, taktik ne yorumlarsak boş.
Bir tarafta transfer yasaklı ve çoğu altyapı oyuncuları ile sahaya çıkan ev sahibi sarı – siyahlı takım diğer yandan kadro zenginliğinden ağababalarını Rize’de bırakan yeşil -mavili takım..
Dün akşam oynanan maç bana göre bizim adımıza antrenman maçı havasına geçti. Bülent hoca son oynanan Denizlispor maçından kaptan Gökhan ve Papa dışında aynı 11’i sahaya sürdü. Bu oyuncuların yerinde ise sağ bekte Kerem ve orta sahaya Mithat Pala’ya şans verdi.
Geçen sezon Bülent Uygun’un beğenmeyip Afyonspor’a gönderdiği Mithat dün ki maçta kilidi açan isim oldu. Zaten kadroda dikine gidebilecek tek oyuncu o. İlk yarının sonlarında aldığı topla Malatyaspor kalesine dikine giden Mithat, kendini yerde buldu ve penaltı kırmızı kart. Kısaca antrenman maçında Bülent hocanın imdadına bu pozisyonla birlikte Mithat yetişti ve işi çözdü diyebiliriz.
Maçın ikinci devresinin başında bu kez yeni transfer Hurk sert vurdu, bu topta bir başka Malatyasporlu oyuncunun eliyle buluşunca bir penaltı kararı birde haklı kırmızı kart sonrası skor da 2 – 0 oldu. Sahada iki kişi fazla kalan bizimkiler iki yan ortadan iki klasik Miya golü ile 4 – 0 ı yaptılar. Bu gollerde kanat Benhur’un asistlerini es geçmeden diğer konulara geçelim.
İlk iki hafta bize sunulan futbolun maalesef üzerine çıkamadık. BAY haftasında takım üzerine koyar dedik ama oyun kültürü, Bülent hocanın futbol mantalitesi maalesef değişmedi, bu durum beni ve milyonlarca Rizeli taraftarı üzmeye devam ediyor.
Tam aksine sahada iki kişi eksik olan takım kontrataklarla bizi zorladı iki pozisyonda iki sarı kart ile cezalandırıldık, bir pozisyonda da golü kalemize gördük ama kıl payı ofsayt çizgisi bu kez bizi kurtardı. Bu üç pozisyon aslında bu sezonun özeti. Sahada iki fazlasın ama futbol oyun kültürün olmadığından karşı takıma net fırsatlar veriyorsun. Başka bir takım veya 11 ‘e 11 oynanan eli ayağı düzgün bir takıma karşı canımız çok yanar benden söylemesi, bu skor aldatmasın sakın!..
Bu lig defalarca yazdık, geri pas ligi değil. Korkusuz oynayanların, dikine oynayanların ve en önemlisi kemik sesi gelenlerin ligi. Özellikle yeni sol bek Ercan her boş topu kaleci Tarık’a geri pas olarak iade ediyor. Orta saha Srdan bence “sıradan” bir oyuncu. Sefa Yılmaz ve iki gol atmasına rağmen Miya maalesef dik oynamıyorlar. Kolaya kaçıyorlar. Aynı şekilde santrafor Hurk iki penaltı golü attı ama bu oyuncunun kalitesi altı pas çizgisinden boş kaleye kaçırdığı gol evlere şenlik. Bülent hocanın Rize’ye bıraktığı oyuncular ile ciddi bir sorun mu var? Bunu ben bilemem. Ama başkan ve yönetim bu olayı en kısa sürede çözmeli. Bu takım milyon Avro ödeyecek ve bu oyunculardan yararlanamayacak. Bu nedir? Kadın futbol takımı, şampiyon olan erken ve kadın Hentbol takımlarını tasarruf adına kapat, gel gör ki milyon avro ödediğin kaliteli oyuncuları her seferinde tesislere unut, maç kadrosuna alma. Bir yerde bir yanlışlık var. Bazen sahada oynayan oyuncular için “el freni” deriz. Katkısı olmadı tam tersi takıma zarar verdi el freni görevi yaptı deriz, yorumlarız. Benim gördüğüm hazırlık kampı hariç, ligde ilk üç maçta bize el freni olan kişi yedek kulübesinde olan teknik patron Bülent Korkmaz. Bülent hoca bence oyuncular üzerinde samimi değil, çabuk harcıyor. Her teknik adam gibi kendi getirdiği, transfer yaptığı oyuncuları tutuyor ama olan da bize oluyor. Mendes ve Bolasie dışında tüm yabancı oyuncuları postaladı. Her giden oyuncu Bülent hoca için pek de iyi şeyler söylemedi. O olduğu sürece zaten biz burada olmayız dediler. Kafa problem dedi. Şu sıradan takıma düşünün bir Dokovic, bir Umar, bir stoperde Holmen iş yapmaz mı? Kalan iki yabancı da ya paralarını alacak gidecekler yada beklemeye devam edecekler. Transferde tek yetkili olan Bülent hoca aşırı kastı bence. Aşırı kastı kelimesi aşırı sıradan oyuncular anlamında. Bu takıma maç alacak bir transfer yok. Kalmışsın, geçen sezon beğenmeyip gönderdiğin Mithat Pala’ya. O dün akşam işi çözdü. Başka yok. Rakip 9 kişi ve aylardır bu takımı çalıştıran Bülent hoca ve ekibi bir oyun planı oluşturmadı.
Bülent hocanın dün akşam dan bir eksiği daha var. Benim içim acıdı. Sahada sefilleri oynayan Sefa’yı 90 dakika sahada tuttu, genç Rizeli yetenek Efe Tecimer’i unuttu. Ya hoca Allah aşkına maç 4 – 0 olmuş, rakip sahada 9 kişi alsana Efe’yi oyuna . Sen ne yaptın? Sana bu maçı alan bir başka genç Mithat Pala’yı oyundan aldın Papa’yı sahaya sürdün.
Evet uzun bir aradan sonra elbette kazanmak güzel. Kazanırken eksikleri görmek, yazmak, konuşmak daha önemli. Başta da yazdım bu galibiyet yanıltmasın. Transferin betimine sayılı saatler kala bu takım transfer transfer diye aylardır bağırıyor ama bana kalırsa anormal bir gelişme olmaz ise kaliteli "baba" transfer almazlar. Çünkü başkanlar arasında yapılan devir teslim töreni sonrası yazdım. Çaykur Rizespor “ vites” küçülttü. Kimse hayal kurmasın. Bu takım orta sıralarda bitirsin başarıdır. Çünkü yıllar boyu yapılan harcamalar “deniz” bitti denilen noktaya bizi getirdi. Bu transferlere imza atanlar, bu hocalara, menajerlere teslim olanlar bizi bitirdi. Geçmiş olsun!..
Yorum Yapın