PAZI TAVALİSİ VE SONRASI!..
Karadeniz derbisinde Samsunspor ile Ç.Rizespor karşı karşıya geldi.
Aslında iki takımında birbirine yakın ortak bir özelliği var. O da Samsunspor ( 7 ) Ç.Rizespor ise ( 6 ) kez ligde en çok düşen takımlar olması.
Ligin ilk yarısında oynanan ve bir kişi uzun süre eksik oynayıp 1 – 0 kazandığımız maçtan sonra Samsunspor cephesinde Alman teknik adam Gisdol’un takımın başına gelmesi ile çok şeyler değişti ve iyi bir hava yakaladılar. Şu anda ligde 32 puan ile en çok puan toplayan 3. takım Samsunspor, özellikle iç sahada taraftarı önünde bu puanların çoğunu almasını bildi ve hızlıca tehlikeli bölgenin yukarısına çıkmayı başardı. Samsun takımı korkulu başladığı ligde sezon sonunda rahat bir yerde bitirecekler bu belli oldu da asıl mesele bizim takıma neler oldu?..
Sorunun cevabı basit, çok zor bir soru değil zaten. Devre arası eksik bölgelere yapılan takviyeler futbolun doğasında olan şeyler ama bizde durum Pazı Tavalisini yedikten sonra değişti.
Bu yörenin önemli bir yemek lezzet kültürü olan pazı kavurmasına iki köy yumurtası kır birde köy yoğurdu kenarına koy bak bakalım ne oluyor?... Olacaklar belli kolesterol tavan yapar..
Bizim takımda ilk yarı sonunda toplanan 29 puan ile Avrupa hayali kurdurdu. En son galibiyet aldığın Trabzonspor maçı sonrası kurulan hayaller tavan yaptı ve olanlar ondan sonra oldu.
Gelinen noktada devre arası yapılmayan transferler ve yenilen pazı tavalisi sonrası Avrupa hayali yerine Edirne’ye gitsek orası da Avrupa bir Edirne tava ciğeri yesek o da bize yeter menüsüne dönerken biz yavaş yavaş sahaya dönelim en iyisi..
Samsun’da iki takım ilk yarı açık futbol oynadı. Bizim takım net üç pozisyonu bozuk para gibi harcarken, ev sahibi takım stoperi ile erkenden golü buldu. Bu golde Macar stoper Attila son Fenerbahçe maçında kendi kalesine attığı golde kaldığı yerden devam etti ve bu kez Samsunsporlu mevkidaşına asist yaptı! 1 – 0
Son iki deplasman maçını Sivas ve Samsun’da canlı izledim. Bu kadar gol kaçırmak hele ki deplasmanda hiç hayra alamet değil diye Sivasspor maçı sonrası dile getirmiştim. Samsunspor maçında da özellikle ilk yarı şansızlık demeyeyim, tamamen beceriksizlik veya tersten yazayım kaliteli golcü ayağının olmayışı bizi bu duruma düşürdü. Bunun yanında bir takımda kaleci performansı ne kadar önemli bunu gördük. Sivas’ta kaleci Ali Şasal, Samsun’da kaleci Okan Kocuk neler çıkardı, neler iki kaleci. Bu gidişle Milli olurlar!.. Fenerbahçe maçından ağır tahribat olan kalecimiz Tarık bu mevkinin ne kadar nankör olduğunu yaşayarak öğreniyor. Forvetin altı pastan boş kaleye atamaz, kalecin en ufak hatada yerden yere vurulur. Aslında kalecinin bir kabahati yok ki, sana sayın “Bak”an bir talimat verse bir santrafor alsa bu iş Sivas’ı beşleyerek, Fener’i üçleyerek, son olarak ta Samsun’u en kötü beraberlik alarak çözeceksin ama her zaman ki gibi o pazı tavalisini yedikten sonra geçmiş olsun, kolesterol tavan yaptı işte! Almadılar, alamadılar, kaliteli bir golcü bulamadılar veya işlerin gelmedi, veya İlhan hoca duygusal davrandı, bu kadro bana yeter dedi, ben fazla oyuncu istemiyorum dedi. Bana Konyaspor’dayken çok isteyip alamadığım Akıntola’yı alın, yeter dedi…..!
Gelinen noktada ligin bitimine 11 hafta var ki bu çok uzun bir süre. Çok eksik gittiğimiz Samsunspor deplasman maçında bu kadar çıkarken kaptırılan basit top kayıpları, bireysel hatalar ve kaçınılmaz son ile geri döndük. Artık sözün bittiği yere geldik, bu hafta TFF onay verirse kendi sahamızda Kayserispor’u ağırlayacağız. Her inişin bir çıkışı olmalı. Artık yeter son 5 maçta bir puan, ligde düşenin veya şampiyon adayının dostu olmanın zamanı geçti. Şimdi ayaklar yere sağlam basarak başta İlhan hoca olmak üzere ki İlhan hocanın ilk devre bu takıma oynatmak istediği ve başarılı olduğu oyun anlayışı son haftalarda rakip takımın hocaları “ deşifre” etti ve çözdü, bununla birlikte en önemlisi tüm topçuların ayağa kalkma zamanı geldi. Bakınız kulüp topçu 4 saatlik otobüs yolculuğunda yorulmasın, rahat otursun diye iki otobüs ile Samsun’a gitti. Dünya’da belki de örneği yok ama Rizespor kulübü topçunun her türlü rahatlığını düşünüyor ve o topçuya günü gününe parasını veriyor. Yeşil – mavili formayı giyen futbolcular siz ne yaptınız? Bu kadar çıt kırıldım, bir o kadar yumuşak futbol size yakışmıyor, sahada maçı isteyen bir oyuncu yok, çift kişilik koltukta tek kişi oturmuşsunuz, sahada da aynı rahatlığınız devam etti. Alınan bu kötü skorlar en başta Başkan Turgut’u çok üzüyor. Hasta yatağında sizler için dua ediyor ama siz onu üzmeye devam ediyorsunuz, tıpkı milyonlarca Rizeli taraftarı son haftalarda üzdüğünüz gibi!..
Yorum Yapın