KENDİSİ KÜÇÜK, YAŞAM MÜCADELESİ ÇOK BÜYÜK

Kendisi küçük, yaşam mücadelesi çok büyük

 

 



- Fokomeli hastalığı nedeniyle hayatını tekerlekli sandalyeye bağlı sürdüren 8 yaşındaki Kardelen Köksal'ın bir böbreği işlevini yitirmesi üzerine alındı
- Doğumundan itibaren 20'ye yakın operasyon geçiren ve halen haftada iki gün diyalize bağlanan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Kardelen'in tek isteği öğretmen olup, annesine ev alabilmek
-Anne Gülizar Köksal: "Sağlıklı bir çocuk olsa herhalde bu kadar sevemezdim"
-Kardelen Köksal: "Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum. Öğretmen olmak için okuyacağım, inşallah sağlığım olur"


Doğuştan gelen hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı bir yaşam sürdüren ve bugüne kadar 20'ye yakın ameliyat geçiren 8 yaşındaki Kardelen Köksal'ın şimdi de işlevini yitiren bir böbreği alındı.

Trabzon'da yaşayan Anne Gülizar Köksal, hamileliğin 8. ayında rahatsızlanması üzerine yaptırdığı tetkiklerde, bebeğinde fokomeli rahatsızlığı bulunduğunu, bu nedenle el ve ayaklarında gelişim bozukluğu olduğunu öğrendi.

Hamileliğinin son ayına girmesi nedeniyle herhangi bir tedavi göremeyen anne, doğurduğu Minik Kardelen'in bağırsaklarının da dışarıda olduğunu öğrenince bir üzüntü daha yaşadı.

"Rahatsızlığını öğrendiğimizde müdahale için geç kalınmıştı. Bu, Allah'ın bir takdiriydi" diyen anne Gülizar Köksal, yaptığı açıklamada, 3 yıl süreyle bağırsağı dışarıda olarak baktığı çocuğunun 8 yaşına kadar 20'ye yakın ameliyatlar geçirdiğini, son olarak da tek böbreğinin alındığını söyledi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi'nde yapılan ve 5 saat süren ameliyat ile Kardelen'in böbreğinin alındığını anlatan Köksal, "Rabbim inşallah çocuğumun sağlığını verir. Doğduğu günden bugüne kadar bağırsak, idrar, böbrek, bel fıtığı, mesane genişletilmesi, el ve ayak gibi çok sayıda ameliyat geçirdi. Son olarak tek böbreği alındı. Riskli bir ameliyattı çok şükür şimdi durumu iyi" diye konuştu.

-"Sevgisi bambaşka"

 


Özel sektördeki bir şirkette çalışan kocasıyla birlikte çocuğunun rahatsızlıkları nedeniyle maddi ve manevi büyük kayıplar yaşamalarına rağmen en önemli şeyin Kardelen'in sağlığı olduğunu vurgulayan Köksal, şöyle devam etti:

"Sağlıklı bir çocuk olsa herhalde bu kadar sevemezdim. Duyan duymayan herkesten bu durumda olan çocuklara yardım etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çocuğumun bunca sıkıntısı olmasına rağmen ondan bir dakika bile vazgeçemiyorum. Çünkü onun sevgisi bambaşka. Bütün günüm ve hayatım onun için."

İlkokul 2. sınıfa giden kızıyla birlikte hergün sabahın erken saatlerinde güne başladıklarını anlatan Köksal, "Okul ile evimiz çok yakın. Onu okula bıraktıktan sonra ihtiyaçlarını giderebilmek için hergün 4 ya da 5 defa okula gidip geliyorum. Bazen arkadaşlarından dolayı yaşadığı sorunlar oluyor ama her zorluğa rağmen kızım yinede çok mutlu" ifadelerini kullandı.

-"En sevdiği yemek patates kızartması"

Haftada iki gün diyalize bağlanan Kardelen'in diyet beslenmesi bulunması nedeniyle yağlı ya da tuzlu yiyecekler tüketemediğini söyleyen anne Gülizar Köksal, şunları kaydetti:

"Böbrek hastası olması nedeniyle çoğu şeyi yiyemiyor. Diyet beslenmesi var ve onu uyguluyoruz. Ancak bazen kaçamak yapmak istiyor. Özellikle diyalize geldiği günlerde tek istediği şey patates kızartması oluyor. Bu hayatta en çok sevdiği yiyecek onun için patates kızartması. Bende kızımı kıramadığım için zaman zaman buna müsaade ediyorum.

-"Bundan sonrası için beklentimiz böbrek nakli"

Zorlu bir yaşam mücadelesi veren kızının sağlığı için bundan sonra tek beklentilerinin böbrek nakli olduğuna işaret eden Köksal, bunun da ancak kadavradan gerçekleşebileceğini vurguladı.

 

 


Bu konuda insanların duyarlı olmasını beklediklerini dikkati çeken Köksal, "Doktorlar naklin ancak kadavradan gerçekleşebileceğini, canlı naklin olamayacağını söylediler. İnşallah kızım için uygun bir böbrek bulunur ve en azından bu konudaki sıkıntımız sona erer. İleriye dönük olarak da umarım onun elinden tutan insanlar çıkar. Çünkü sıkıntılarımız bazen çok büyük oluyor. Ben çalışamadığım için sadece kocamın tek maaşı ile onu ayakta tutmaya çalışıyoruz" dedi.

-Kardelen hastanedeyken evlerine hırsız girdi

Kardelen'in 1,5 sene önce rahatsızlığı nedeniyle hastanede bulunduğu sırada evlerine hırsız girdiğini ifade eden anne Köksal, "Eşimle biriktirdiğimiz Kardelen'in tedavisi içinde kullanmayı planladığımız altınlarımız vardı. Altınları evde bırakmıştım ama bankaya koymaya niyetleniyorduk. Kızım hastanede yattığı günün ardından eve gittiğimde kapı açık halde ve neyimiz varsa alınmıştı. Sinir krizleri geçirdim ama hiçbir sonuç çıkmadı" diye konuştu.

 

 


-"Yavaş yavaş okumak istiyorum"

İlkokul 2. sınıf öğrencisi Kardelen Köksal ise yaşadığı tüm zorluklara rağmen tek umudu öğretmen olup annesine bir ev alabilmek.

Okuldaki öğretmenleri ve arkadaşları tarafından sevilen ve takdir edilen Kardelen, "okumak istiyormusun?" sorusuna, "Evet ama yavaş yavaş. Önce sağlığım, sonra okulum. Okulda derslerim iyi ve hepsini seviyorum. Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum. Öğretmen olmak için okuyacağım. İnşallah sağlığım olur" yanıtını verdi.

Kendilerine ait bir evlerinin olmasını çok istediğini anlatan Kardelen, "Benim evim olmasını isterdim. Evimizde daha güzel otururduk daha büyük olurdu. Kendime ait bir odam olurdu ve kendi başıma ders yapardım. Ama o kadar paramız yok ve kiradayız. Ben de büyüyünce ev alacağım okuyabilirsem tabi" ifadelerini kullandı.

 

 


Böbreğinin alınmasının ardından hastane çalışanlarıyla vedalaşan ve taburcu olan Kardelen, yaşadıkları hırsızlık olayında kendisine ait olan ve üzerinde "Kardelen" yazan kolyenin de çalınması nedeniyle çok üzüldüğünü kaydetti.


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın