RTEÜ Rektörü Yılmaz’dan Hastane Çalışanları Konusunda Neler Dedi ?..


 

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz, basınla buluştu:

- "Şehir Hastanesi kesinlikle ilin ihtiyacını karşılayacaktır. Çok modern ve bütün ihtiyaçlar düşünülmüş"

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, şehir hastanesi kesinlikle ilin ihtiyacını karşılayacağını söyledi.
Prof. Dr. Yılmaz, üniversitede düzenlediği basın toplantısında, göreve başlayalı yaklaşık 2,5 ay olduğunu belirtti.
Bu süreyi yoğun tempo içerisinde üniversite ve ili tanımakla geçirdiklerini ifade eden Yılmaz, "Nasıl bir katkıda bulunabiliriz, önce tespit edelim dedik. Bir hekim olarak teşhisi doğru koyamazsınız tedaviniz uygun olmayabilir. Üniversiteyi de aynı şekilde görüyorum. Önce doğru teşhis, ihtiyaçları belirlemek, ardından elimizdeki imkanlarla en büyük verimliliği alabilecek müdahalelerde bulunmaktır." dedi.
Yılmaz, ilin nabzını yokladıklarında en büyük taleplerin neredeyse yüzde 95'inin sağlıkla alakalı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Sağlık derken de aklımıza üniversitemizin hastanesi geliyor. Üniversitemizin hastanesini ben bir vatandaş olarak öncelikle gittim, gezdim, daha sonra bir hasta ve hasta yakını olarak gittim. Sonra bütün katları ve acil servisi arkadaşlarımla gayri resmi olarak gezdik. Atamam yeni olduğu için çoğu kişi beni tanımıyordu. Yaptığımız bu ziyaretlerde hastaların en büyük sorun yaşadığı yerin acil servisi olduğunu ve hastanın durumu ciddiyse o hastamızın yoğun bakıma ihtiyacı veya yatak ihtiyacı olduğunu görüyor olduk."
Yılmaz, hastanenin servislerinde yenileme faaliyetleri devam ettiğini, acil servis konusunda da mevcut yeri genişleterek modern bir bina yapmayı planladıklarını kaydetti.
Rize Şehir Hastanesi projesinin çok güzel olduğunu belirten Yılmaz, "Şehir Hastanesi kesinlikle şehrin ihtiyacını karşılayacaktır. Çok modern ve bütün ihtiyaçlar düşünülmüş. Burası bir çekim merkezi olmalı. Sağlık turizmi bölgemiz için de büyük bir avantaj. Bunu da bu hastane ile sağlayabiliriz." dedi.
Yılmaz, ek yerleştirmelerle beraber üniversitede doluluk oranının yüzde 86 belirterek, "Benzer statüdeki üniversitelerde benzer ortalamalar var. Öğrencinin niteliğini artırarak bunu yüzde 100'e nasıl getirebiliriz? Bizlerin sunacağı imkanlarla alakalı. Çünkü sizin en iyi reklamınızı öğrencilerin kendileri yapar. Biz onlara ne kadar destek olursak bu bir sosyal organizasyon olabilir, kariyer günleri, zorunlu olmayan bir staj veya burs olabilir. Tüm yöntemleri kullanarak bunu sağlamaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.

 

RTEÜ Rektörü Yılmaz’dan Hastane Çalışanlarına Gözdağı

Rektör Yılmaz, Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile ilgili şikayetlerden bahsederken hasta ve hasta yakınlarına kötü davranan personelin gözünün yaşına bakmayacaklarının sinyalini verdi. Rektör Yılmaz, kendilerini siyasi arenada gören personele de kesinlikle izin vermeyeceklerine vurgu yaptığı açıklamasında, “Kötü bir örneğe herhangi bir siyasetçinin sahip çıkacağına inanmıyorum. Ama bütün ileri sürülen tezde bu. Düzelmiyor çünkü takmıyor. Takmıyor, çünkü arkasında olan kişi var. Ben bunu kabul etmiyorum. Böyle bir şey olmaz. Kimsenin arkasında bu anlamda hiç kimsenin duracağına inanmıyorum. Böylesine bir hadiseye ben bizzat izin vermeyeceğimi de söylüyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda ben siyasetçilerle de konuştum. ‘Biz asla kimsenin arkasına da durmayız, böyle bir şey olamaz’ dendi. Bende buna inanıyordum zaten.” dedi.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin fiziki olarak önemli eksikleri olmasına karşın vatandaşların daha çok personelden şikayetçi olduklarına vurgu yapan Rektör Yılmaz, konu hakkında şunları kaydetti: “Bazı şikayetler oluyor. Bana çok sayıda sosyal medyadan da şikayetler ulaşıyor. Geneli de şu: ‘Bizim hekimlerden aslında bir sıkıntımız yok. Hekimler bize gayet iyi davranıyor, anlayışlı davranıyor ama ben personeli aşamıyorum, kapıdaki sekreteri aşamıyorum veya onun davranış şeklinden çok rahatsız oluyorum.’ Böyle şeyler de var. Ama bunların her birinin eğitimle aşılacağına inanıyorum. Bunları da yapıyor olacağız. Şu da çok geliyor bana niye düzelmiyor bunlar? Hani eğitim de veriyorsunuz niye düzelmiyor bunlar? Çünkü bu personelin her biri arkasını bir siyasiye dayamış. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bir siyasiye ben olsam arkamı şu şekilde dayayabilirim. Ben iyi bir örnek olurum. Fedakarlıkla çalışırım. Derler ki bu nasıl bir çalışma örneğidir, ne güzel bir insansın sen. Mesai atıyorum 8-4. 7’de geliyor işi bitmeden 6’dan önce çıkmıyor. O zamanda o siyasiyi ararsın ve dersin ne güzel adam yerleştirmişsiniz buraya. Kötü bir örneğe herhangi bir siyasetçinin sahip çıkacağına inanmıyorum. Ama bütün ileri sürülen tezde bu. Düzelmiyor çünkü takmıyor. Takmıyor çünkü arkasında olan kişi var. Ben bunu kabul etmiyorum. Böyle bir şey olmaz. Kimsenin arkasında bu anlamda hiç kimsenin duracağına inanmıyorum. Böylesine bir hadiseye ben bizzat izin vermeyeceğimi de söylüyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda ben siyasetçilerle de konuştum. ‘Biz asla kimsenin arkasına da durmayız, böyle bir şey olamaz’ dendi. Bende buna inanıyordum zaten. Dolayısıyla kötü bir örnekte arkalarında asla bir siyasi olmaz. Böyle bir şey varsa ben bizzat karşısında olacağım.”


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın