HASTANE ÖNÜ İNCİR AĞACI (2)

HASTANE ÖNÜ İNCİR AĞACI (2)

 

 

Haziran seçimlerinden önce Spor Bakanımız sayın Osman Aşkın Bak “Sayın cumhurbaşkanım “orayla ilgili bir hazırlık yapılsın. Teknik olarak herhangi bir problem var mı bir bakalım. Ona göre kararımızı oluşturalım” dedi, diye açıklama yaptı.

Sayın BAK ne zaman yaptı bu açıklamayı?

24 Haziran Seçimlerinden önce.

Kaç Ay geçti?

Beş buçuk ay (5.5 ay)…

Ne oldu bu süreçte: Bir mahkemeye çıktım, bir manyaktan kurtuldum, ikincisi yolda.

Rize’de uygun yere, uygun kapasitede bir hastane işini kovaladığım için hakaret ettiler bana. Biri Trabzonlu doktor bozuntusu, diğeri Rizeli, her kapıdan kovulan,  göz göre yalan diyen imam! Hem de tehditten bahsediyor. Benim silahım kalemim. Ne tehdidi?

Tıp Fakültesinde tedavi olmak için annesini götüren Arif Nezir isimli bir vatandaş, fark ettiği bir yönetim zafiyetinden dolayı beni aradı “ lütfen bu duruma bir el atın” dedi.  Adlarını yazmayacağım, hastaneden, üst yönetimden birkaç kişi aradım, olayın doğruluğunu teyit ettim, köşe yazımı yazdım… Bir ucube bana “ yalan haber yapıyorsun, kişileri makamından etmek için, aşağılamak için araştırmadan yazdın, alçaksın” dedi…

Bütün basına, ulusal medyaya çıkan bu köşe yazımdaki olaydan dolayı Dekan görevinden alındı, üniversiteden çıktı gitti. YÖK’ e göre usulsüz atanan Ana Bilim dalı başkanı yerine gönderildi, Kadın Doğuma K.B.B profesörü değil, kadın doğumcu Doçent atandı. Yani, o yazı Rize’yi bütün Türkiye’ye rezil olmaktan kurtardı.

 

Yani yazım Tıp Fakültesi deprem yarattı.

Yani haber dost doğru idi…

Her şey YÖK kanunu çerçevesinde yapıldı A.A, DHA, İHA beni doğrulayan haberi yaptı ama ben mahkemeye verildim bir çukur tarafından.

Alçaklığın bir seviyesi var ama çukurun yok.

Geçelim ve sonuca bakalım…

Sayın Osman Aşkın BAK, şimdi milletvekilimiz…

Yukarıda yaptığı açıklamadan her hangi bir haber olmadığına göre hastanemizin önüne “incir ağacı” bitmek üzere, bende mahkemeye gideceğim.

Kimse kusura bakmasın. Ben “hastane önünde incir ağacı” türküsünü söylemem.

Ne gerekiyorsa onu yaparım, halkımıza dost doğru bildiklerimi anlatırım!

Sayın Vekillerimiz, lütfen siz de gereğini yapın.

Sayın Osman AŞKIN BAK “Cumhurbaşkanımız, orayla ilgili bir hazırlık yapılsın. Teknik olarak herhangi bir problem var mı bir bakalım. Ona göre kararımızı oluşturalım’ dediğini söyledi.

Bu söz havada mı kaldı?

Cumhurbaşkanımız hiçbir zaman Rize için havada kalacak söz söylemez.

Nokta…

Ülkemizin geçtiği süreçleri yüreğimizle izliyoruz. Zorluklarımız çok büyük, kabul ediyoruz. Ama bu ülkede yeni yeni yatırımların “acil” faslından yapıldığını da biliyoruz. Sizin de bu yönde cabalarınızın olduğunu duyduk.

Eğer, konunun vahameti ve “acilen yapılması zorunludur” diye Cumhurbaşkanımıza rakamları ile birlikte anlatılırsa bu mesele kıza zamanda halledilir.

Günde 1500 hastaya göre yapılan Tıp Fakültesi hastanesi 8500 hasta müracaatı ile karşı karşıya.

Yani felç durumda.

Bu iki rakam bile durumun vahametini göstermesi bakımından yeterlidir.

Tıp Fakültemizde doktor eksikliği had safhada olmasa günde 15000 hasta gelecek ki, bu sayının yüzde 80 il dışından olacak. 100 fabrika demek.

Nerelerdesiniz? Neden susuyorsunuz?

Rize’ye fabrika kuramayacağınıza göre, bacasız sanayii desteklemekten başka çıkar yol mu var da, biz bilmiyoruz!

Sözünü esirgemeyen, Rize’nin acil ihtiyaçlarını yukarılara taşıyan vekiller yukarıda bahsettiğim hastane konusunda ne zaman açıklama yapacak merakla bekliyorum.

Kim açıklama yaparsa vekilim odur!

Sevgi ve saygılarımla


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın