Dünya Başkenti İstanbul (2)

Dünya Başkenti İstanbul (2)


İstanbul’a gelişimin onuncu günü!
Her yer ülke siyaseti gibi!
Dargın caddeler, yoğun trafik, bezgin insanlar.
Her yer beton oldu diyenler!
İlk betonu yapımı devam eden metro tünellerine dökmüş!
Çukurlara dökmeyi akıl edememiş!
Savcı “casusluk var” demiş!
Hakim karar vermiş, kelepçeler yenilenmiş!
“İstanbul nimet, nimet” diyen, mahpushane niyetine demiş!
Bu ne cüret? Nasıl olmuş meret?
Aday olur seyret!
Pencere dar, tencere boş diyorlar!
Cafeler, restoranlar tıklım tıklım.
Dikiş tutmuyor cepkenin, cebin,
Değişiyor iklim, kilim varsa getir kilim.
Halim, selim, varmıyor dilim!
Söyleyeceğim lal olmuş dilim!
Vurdum eski mahalle yoluma, bir tanıdığım çıktı karşıma!
“Nerdesin bunca zaman. Göremedik sizi”
Benim yüreğimde derin bir sızı!
Kalmamış arkadaşlığın dostluğun izi!
Açtım kontağı,
solladım bir kaltağı!
Arabanın altından geldi garip sesler!
Paralar uçtu gitti daraldı nefesler.
Bakı selam ve dua ile…


Önceki Haber 

Yorumlar

Yorum Yapın