Kanlı Ay
Eylül ayında tam ay tutulmasını yaşadık.
33 yıl sonra görülebilecek ve adına Kanı Ay denilen muhteşem olayda ay kızıla boyandı. "Süper Ay" Dolunay meydana geldi.
Eberi denilen bu durumda ay yüzde 14 daha yakın ve yüzde 30 daha parlak olur.
Rize’den gözlemleyemedik bu olayı.
Üzüldüm.
Ama beni asıl üzen ülkemizin karşı karşıya bulunduğu terör meselesidir.
Ülkemiz terörle kızıla boyanıyor.
Her gün şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor.
İnfial ve üzüntü dağ gibi...
Kabullenmesi zor olaylar yaşıyoruz.
Şerefsizler kalleş canavarlara canlı kalkan oluyor.
Polisimize Askerimize alçakça kuşun sıkanlara kol kanat geriyor.
Hangi ülke bu alçaklığı kaldırabilir?
Siyaset hangi ülkede bu kadar terörle iç içe olabilir?
HDP resmen, sırtını terör guruplarına dayadığını ilan etti.
Bu duruma verilecek kanuni bir cevap olmalıdır.
Eğer bu rezilliğin kanun bir karşılığı yoksa iş başa düşüyor.
Kuyruğundan PKK’ ya bağlı HDP önce sandığa gömülmeli, sonrasında ise yargılanmalıdır.
Bunun başka yolu yoktur.
Milletimiz bayrağı eline alıp sokaklara dökülürken, hakimlerimiz savcılarımız kalemlerini kırmaya hazırlanmalıdırlar.
Polisimiz, askerimiz kanlı puslarda şehit edilirken müsebbipleri affedilemez.
Herkes görevini eksiksiz yerine getirmelidir.
Önce millet, sonra devlet…
Bu alçaklığa süratle ağır bir karşılık verilmelidir.
Amerika’da Avrupa’da, kısaca gelişmiş batıda bu ve buna benzer durumlarda polis ve asker nasıl davranıyorsa, devlet nasıl tedbir alıyorsa o şekilde karşılık vermek zorundayız.
TV’lerde sadece kaçan, sadece ellerini geç kaldıranlar nasıl yere seriliyor görüyoruz.
Onlar bu davranışları ile muz cumhuriyeti olmadıklarını bütün dünyaya gösteriyorlar.
Eğer bizde muz cumhuriyeti değilsek gereğini hem millet olarak hem de devlet olarak yapalım.
Sevgi ve saygılarımla….
Günün Şiiri
Bir şah olsam hükmeylesem cihana
Hainleri bir bir tespit ederdim
Alayını toplardım bir kuyuya
PKK’nın itlerini yakar giderdim
Yorum Yapın