Bu Bir Şampiyonluk Yazısıdır

Selam Sana Şampiyon


Böyle maçlar bayramdır, şölendir…

Tıpkı geçtiğimiz sezon ligin son haftasında evimizde çıktığımız Akhisar maçında olduğu gibi..

Evet o gün bayram bize zehir olmuştu…Ben o maçta hayatımda ikinci kez ağlamıştım. İlkinde rahmetle andığım babamı toprağa verirken…


Maçta kaçan şampiyonluktan sebep ağlamamıştım, maç sonu oğlum bana ; Baba , ne oldu şampiyon olduk mu? Sorusuna karşı boğazım “düğüm düğüm “olduğundan cevap veremediğim için ağlamıştım. Yoksa futbol bu, bir kara gömlekli gelir bir yıllık tüm emeklerini alır getirir. Zaten bu ligde 4,5 yıl boyunca alıp, doğrayıp götürdükleri gibi..

Akhisar Belediye takımını geçtiğimiz sezon süper lig yolcusu ederken, bize ise “Ağır Bir Fatura” kalmıştı.

İnanmak, başarmanın yarısıdır. Mustafa Denizli Ç.Rizespor’a imza attığı an şöyle bir başlık atmıştım.

Rizespor’da “bir çağ kapandı, yeni bir çağ” başladı…

Bu imza milattı..

Duayen teknik adam inanarak buraya geldi. İmzası kurumadan bana telefonda şu cümleyi kullanmıştı.

“ İlk gün ki gibi heyecanlıyım”….

İşte o inanç, o heyecan , o birliktelik , yönetimin dört elle işe sarılması, taraftarın “Kerhen” de olsa takımına destek vermesi ve en önemlisi yeşil-mavili futbolcuların Mustafa hoca ile birlikte futbolcu olduklarını anlaması zorlu şampiyonluk maratonunda inancın eserleri arasında sıralayabiliriz.

Önceki hafta içerde en yakın takipçimiz Manisaspor ile berabere kaldığımızda iş bitmişti aslında. Siz bakmayın Matematiksel hesaplara. Ben yemişim matematiği, kimyayı, fiziği..

Bu yazı şampiyonluk yazısıdır….

Dolayısıyla benimde, Cerant şöyle oynadı iki gol attı, Eren soldan, C.Ahmet sağdan şöyle yatırdı, kaldırdı, Oğuzhan ve Orhan piston gibi gitti, geldi, Sezer ve Murat arkaya kuş uçurmadı, Samkov ve Hassan defansın önüne dikenli tel çekti, Çağrı sağ kanattan soluyla şöyle yapıştırdı, kalecimiz Davit Lorıya köşeden mükemmel çıkardı diye yazmaya hiç niyetim yok!.

Niyetim şu sevgili okurlar. Biran önce son düdükle birlikte şu yazımı tamamlayıp, gazeteye göndermek. Ondan sonrası ise sabahtan beri Rize caddelerinde, sokaklarında turlayan yeşil-mavi renk altında horon tepenlere katılmak. Bana müsaade şampiyonluk turlarını yakaladığım yerde beni bekliyor…

Zor elde edilen başarıların tadı başka olur. Helal olsun sana Mustafa Denizli, bravo futbolcu kardeşlerim, omuzlarınıza takılan bu “rütbe” size bir ömür boyu “Nişan” olarak kalacak, teşekkürler Ç.Rizespor’a dışardan destek verip, bu oluşumu sağlayan Rizeli iş adamları. En büyük alkışta başta Başkanımız Metin Bey’e, Başkan vekilimiz Halim Mete’ye ve yönetim kuruluna , tebrikler hepinize. Bu Rizeli adınızı altın harflerle tarihin bir köşesine yazacak, sizi unutmayacak…

ALLAH’ım Sana Şükürler Olsun..Hep Birlikte Haykıralım..ŞAMPİYON Ç.RİZESPOR’UMUZ..SÜPER LİGDEYİZ..

Şerbeti Dökme Zamanı

Antep’te de değişen bir şey yoktu bizim adımıza.. Atak üstüne atak, aksiyon üstüne aksiyon, kaçan goller, muhteşem Ali Adnan Hava Yollarına ait gol, defansta özellikle yan toplarda baka kaldığımız pozisyonlar.

Dün ki Gaziantepspor maçında kaleci Serkan’ın kritik anlarda yaptığı kurtarışları mı yazayım, Kıvanç Karakaş’ın arzusunu mu , Ludovic Sylestre’nin 360 derece oyunu okuyuşunu ve onları tamamlayan bitirici paslarını mı yazayım ?

Haksızlık etmeyelim Sercan Kaya’yı ayrı bir kefeye koyuyorum. Bune iştah, her pozisyonda var maşallah. İnsan bir dakika durur ileride pas, geriye yardıma koş, pozisyona gir, asist yap daha ne olsun. Aynen devam güzel yürekli kardeşim, birilerine daha çok mesaj göndereceksen, o senin çok beğendiğin, ama seni beğenmeyen birilerine !..

Tekrar Rıza hocaya döneyim. Futbol bu rakip eksik olsada yeneceksin diye bir garanti yok. Tarihte bunun örnekleri çok var. Az kalsın dün akşam bizim başımıza da geliyordu. Gaziantep takımında oyuna ikinci devre giren Muhammet iki net pozisyonu değerlendiremedi, tersi bir durumda “Şemsiye” tersine dönerdi, uyaralım ve şunu da ilave edelim. Bravo Rıza hoca gördün tehlikeyi korkmadın sürdün sahaya Depetris’i, C.Ahmet’i , Hurşut’u “Çökerttin” yaptığın bu değişikliklerle Antep’i…

İçerde oynanan Erciyes maçında Hagivari bir golle siftah yapan Iraklı Ali Adnan, lige verilen 15 günlük Milli aradan sonra anlaşılan o ki genç sol bek gollerine ara vermedi. Bir füzede Antep kalesine bıraktı. O neydi be kardeşim, sanki ayaklarına bu kes Hagi’değilde, Prekazi kaçmış. Yıllar önce Prekazi’nin Monoca ya attığı gol gözümün önünden geçti…

Türkçe ’de “Alışmış, kudurmuştan beterdir derler “ Iraklı, haftaya Bursaspor maçında Rizeli taraftar bu sefer Ronaldo vari gol istiyor senden bilesin, Rize’nin sol kanadına “Şeriat” getirmek öyle kolay değil, zaten alıcıların kapıya dayandı, hiç değilse “gemici düğümü ile bağlasan, durmaz hesabı “ gitmeden Avrupa’ya gözlerimizin pasını silmeye devam et Ali Adnan…

Birazda ev sahibi takım Antep’e göz atalım ve son noktayı koyalım. Özellikle defansta çok ağırlar. Yeni transferleri Litvanyalı Stankevicius tam hazır değil, bu oyuncunun partneri Kesojevic de ağır bir oyuncu. İkisini topla, çarp “Yatak odası, birde salon takımı” çıkar. O kadar kalaslar. Gaziantepspor’da bu sezonun zor geçeceği aşikar. Başkan İbrahim “Kızıl” ötesi işler yapması gerek, kendini mi ışınlayacak, yoksa hocasını mı bilemem…

Son paragrafta Ç.Rizespor’un süper lig tarihinde en farklı dış saha galibiyetini aldığını hatıratıyım. Emeği geçen herkesi tebrik edelim, baklavanın başkentinde Rıza hoca Milli maç arasında hamuru iyi yoğurdu, fırından çıkan o muhteşem lezzetteki fıstıklı baklavaya “Şerbeti” iler ki haftalarda iyi dökmeye devam etmesi halinde bu takımın lezzetine doyum olmaz. Tabi burada yönetime de büyük iş düşüyor. Az daha yardım, hemen hemen her konuda! Sadece gidişte olmasın, dönüşte de olsun…


Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın