Futbol hatalar oyunudur.. Hata kaldırır ama ayıp kaldırmaz…
Özellikle son iki hafta Fener ve İstanbul Başakşehir maçlarında ortaya konulan ayıp ötesi futbolun faturasını değil teknik direktör şifo; kulüp başkanı ve yönetimini’ de geçtim, ülkenin bir numarası Rizeli ve Ç.Rizespor aşığı Cumhurbaşkanı Erdoğan bile kaldıramaz..
Futbolda yenilmek, puan kaybetmek son derece normal bir olaydır. Sportif açıdan bakarsın , bir iki haftada gereken dersleri alırsın toparlarsın..
Geçen haftada yazdım, Rizespor ilk kez Fener’e mağlup olmuyor, ama ezilmek.. İşte olay bu ve insanın içini acıtıyor. İnanın ben bu satırları maç bitiminde yazarken boğazım düğüm düğüm oluyor, ellerim klavye tuşlarına giderken, uyuşuyor fakat o kalp var ya o kalp Rizespor sevgisi ile atan o kalp maalesef onun da önüne geçemiyorum…
Ligin üçte biri neredeyse geride kaldı hocam, bu takım Allah aşkına ne oynuyor? Taktiğin ne ?, Dizilişin ne ? Her maçta şapkadan tavşan çıkartıyorsun, takımın üstüyle, altıyla oynayarak geleneğini devam ettiriyorsun. Son iki hafta rakipler bizimle kedi-fare oyununu yeşil cimlerin üzerinde sergiliyor. Bu kadroda yer alan oyuncular çok mu kötü? O zaman kadro dışı bıraktığın Lualua’nın günahı neydi ? Takımın ahengi bu olaydan sonra bozuldu. Bıraktın da başın göğe mi erdi! Bir teknik adam sorun üretmekle değil, takım içinde huzuru sağlamakla görevlidir diye düşünüyorum. Yanılıyormuyum sevgili hocam ?
Haftalardır Holosko’nun arkasına duruyorsun hocam, o çok güvendiğin Slovak, rakibin arkasına bile duramıyor. Kaçak güreşiyor, sorumluluk almıyor hocam ?
Maç öncesi ısınma hareketlerine bakıyorum, Ali Adnan resmen sekiyor. Bu adam nasıl 11 başlar hocam ? Rakip daha 1. Dakikada önce arkasına attı, sonra yatırdı, kaldırdı şip-şak golü yedik..
Tek tek bireyselleştirmek istemem ama Giray Kaçar’ın hakkına vermek boynumun borcu olsun, bu satırlardan, adam yüreği ile oynuyor ama nereye kadar, tıpkı kaleci Serkan gibi, bir oynarsın, iki oynarsın.. Nereye kadar?
Her hafta iyi mücadele yapıyoruz sözleri. Bu sözler bana kalırsa “çeyrek arası köfte veya Rize simidi ile eş değer” cümleler. Hocam iyi mücadele etmek “ simit gibi; açlığı keser ama, bu ligde karın doyurmaz” hocam.. Koyacaksın yanına; Rize kavurmasını, eski Ardahan kaşarını ve Rize imansız peynirini, atacaksın ocağın üstüne iyi bir Rize çayı, bak neler oluyor.. Ha.. bulamıyorsan, gideceksin bi zahmet Kürkçü’nün asırlık dükkanına alacaksın nasihati ve malzemeyi..
Maçın genel bir değerlendirmesini yapmak, masaya yatırmak, irdelemek hepsi boş. Abdullah Avcı’nın sisteme bağlı takımını içimiz burkulsa da tebrik edelim. Dersine çalıştı ve karşılığını fazlasıyla aldı. Oynarsın da kaybedersin tamam. Bir şey oynamıyoruz, yazık hemde çok yazık ve en başta da yazdım, yazıktan da öte, ayıp…
Sözün özü; Bazı yaralar sargı tutmaz, tabi burada yanlışlarda “inat” varsa…
Yapmayın inat, kırmayın bu insanları, yol yakınken el sallamak güzel günlerin habercisi olur…
Bu takıma yeniden “İştah şurubunu” içerecek, yeniden “temiz oksijeni” şırınga edecek kimse yok mu ?
Bu işe dört elle sarılacak, kalbini koyacak, sevecek, bire bir ilgilenecek, egosu olmayan, taraftarın ayağına giden, bütünlük sağlayan, futbolu bilen birileri yok mu?
Yok diyorsanız, ben utanmıyorum… Benim gibi milyonlarca içi yanan Rizeli ’de utanmasın..
Utandıranlar, utansın…..!
Yorum Yapın