Gelecek Sezonda Vizyonda!
Çaykur Rizespor dün akşam Antalya’da oynadığı maçta rakibini 3 golle geçerek altın değerinde 3 puan aldı.
Antalyaspor karşısında alınan bu 3 kritik puanın değerini çok değil bir iki hafta içinde oynanacak olan maçlar sonunda çok daha iyi anlayacağız.
Bir tarafta ligde sıkıntılı bölgeye düşmemek adına Bülent Uygun ile iyi bir çıkış yakalayan Rizespor, diğer tarafta transfer yasağı altında ligde kendisini haftalar önce tehlike bölgesi dışına atan ve kupada finale yükselen Ersun Yanal’ın Antalyaspor’u.
Sıklaştırılmış maç takvimi altında oyuncu kadrosunu verimli kullanmak isteyen Bülent Uygun, en son Göztepe deplasman maçında yaptığı ve kendisinin de maç sonu kabul ettiği hataya düşmeyerek bu maç öncesi elde ki en verimli kadroyu Akdeniz’de sahaya sürdü. Maçın ilk 5 dakikası içinde önce İsmail Köybaşı daha sonra Boldrin’le ceza sahası dışından atılan iki gol ne kadar güzelse bir o kadar da bu goller bize bireysel yetenek ve şans golü olarak not düşmemizi gerektiriyor. Elbette gol gol dur ama burada anlatmak istediğim şey aslında bu sezonun özeti değil, yılların özeti bizim adımıza.
Bu sezon aldığımız 9 galibiyeti iyi tahlil edelim. İçinde futbolun olmadığı bireysel yeteneklerin anlık çıktığı ve attığı goller, hakem takdir hakları ve futbol şansı altına aldığımız 9 galibiyet var. Mücadele elbette olacak, burası zaten süper lig, mücadele edeceksin hem de sonuna kadar savaşacaksın. Özetle bizim takım bu sezonda bizi kandırdı. İçinde futbolun olmadığı maçlarda alınan kritik maçlar ve puanlar eşliğinde şimdilik kefeni bir kez daha hafiften yırttık.
Ev sahibi Antalya takımı sezon içinde Başkan değiştirdi, hoca değiştirdi ve transfer tahtası kapalı olan bir kulüp. Yani bir sezonda her türlü aksiliği yaşamış olan bir kulüp gel gör ki Türkiye kupası Finaline çıkmış Avrupa’ya bir adımlık yolu kalmış. Ligde ise hiçbir sıkıntı çekmeden kaliteli ayaklar ve genç yetenekli isimler altında rahat bir konuma gelmişler. Burada bizim adımıza eksik olan şey Kaliteli transfer, altyapı ve scout ekibi…
Yıllardır bu takıma Ankara endeksli değirmenden akan paralar kalitesiz topçulara ve üç beş menajere gitti onlar ihya oldu, Rizespor taraftarı çile çekti..
Yaklaşık 20 seneden buyana altyapıdan Rizespor formasını banko giyecek Hüsnü Kürkçü, Hasan Vezir, Hakan Tecimer .. gibi yeni bir oyuncu bu takıma çıkaramadık. Bu ayıp herkese yeter de artar..
Antalyaspor takımı Alman 3. Liginden Nazım Sangare’yi buldu aldı, 2.lig takımlarından Kocaelispor’dan Gökdeniz Bayraktar’ı keşfetti aldı. Nazım’ı Fener’e bonservisi ile sattı, oyuncu bugün A Milli takım forması giyiyor, genç Gökdeniz için Avrupa takımları Antalya’nın kapısında sırada bekliyorlar, milyon avrolar ödemeye hazırlar. Paul denilen Nijeryalı oyuncu Antalyaspor U19 takımına gelmiş 2 sezon sonunda Belçika devi Anderlecht’e yüksek bir bonservis bedeli altına satılmıştı. Altyapıdan çıkardığı Bünyamin, Doğukan ve Bahadır’ı yazmama gerek yok bile..
Peki biz ne yaptık beyler..
Yıllar boyu transferde hep hüsran..
Tek tek yabancı transferleri buradan yazmama gerek yok. Bu sezon bir örnek veriyim size. Transferin son gününde kurtarıcı diye alınan Jovancic, devre arasında Kazak takımına kiralandı orda da fazla forma şansı bulamıyor!
Geçen sezon transfer edilen Scepovic kardeşler karıştırıldı. Kalitelisi değil çakması transfer edildi, Rizespor’a büyük umutlarla gelen Scepovic geçen sezon Tayland liginde, bu sezon Kıbrıs Rum liginde dolaşıp, duruyor!
Gurbetçi transferinde ne yaptık..
Geçen sezon başında Atakan Akkaya diye biri alındı.
Sportif direktörün Bal geçen sezon bu oyuncu ile 4 yıllık yeni kontrat yaptı. Oyuncu için 1 Milyon yıllık ücret yönetime önerdi. Yönetim; dur bir bakalım dedi ve oyuncunun menajerini telefonla aradılar. Menajere önerilen 450 bin tl’yi anında kabul etti. Bir telefonla Rizespor kasası 2 Milyon tl kazandı. Tersten yazarsak senin sportif direktörün Yılmaz Bal önerdiği para seni 2 Milyon tl daha fazla zarar ettirecekti!.. Vay be…
Atakan nerede diye sormayın. 4 Yıllık Rizespor imzayı attı ve kiralık olarak Alman 3 lig takımlarından Türkgücü’nde şimdilik. Fazla maçı yok bir sarı kart görmüş o kadar!.
Antalyaspor Alman 3.liginden Nazım’ı bedava alıyor, tonla parayla Fenerbahçe takımına satıyor, oyuncu A Milli takım seviyesine çıkıyor. Sen ise gurbetçi oyuncuyu Alman 3.ligine gönderiyorsun o takımda da süresi yok, üstüne üstün az kalsın sportif direktörün “ballı börekli” yeni bir kontratı tezgahtan geçirirken yönetim bir telefonla bu işe dur diyor.
Rizespor’un çiftliğinde bu işler bitmez. Ramazan ramazan kafanızı şişirmeyeyim.
Dün Antalya’da aldığımız galibiyet elbette çok önemli idi. Antalya takımı bizim maç öncesi üst düzey sakatlık ve corona virüsü ile başı belaya girmişti. Rizespor takımı dün 3 ekstra goller ile işi bitirdi çok ama çok önemli 3 puana ulaştı. Aslında bu galibiyet bizim adımıza bu sezonun özeti. Yukarda bahsettiğim konuları onun için yazdım. Bu tip bireysel yetenek altında gelen galibiyetler sizi o anlık o haftalık kurtarır. Daha önce kurtardığı gibi. Çünkü takım değilsin. Takım olman için transfer döneminde fide seçimini iyi yapmalısın. Yıllar boyu bu kadar hata bu kadar üst düzey masraf ve hiçbir geliri olmayan Rizespor nereye kadar gidecek? Bu takıma kalıcı gelir, bu takıma Rize aklı ve bu takıma şimdiden gelecek sezonu kim planlıyorsa bu mübarek ayda Rizespor sevgisi ve menfaatlerini üst düzeyde aşılamayı Allah nasip etsin ona... Yoksa!..
Önümüzde ki sezonda rakibin iki stoperi iki yan top, iki kafa golü atmaya bize devam eder..
3,5 sezondur takımın orta saha oyuncusu olan tecrübeli kaptanın kırkyılın başında bir asist yapar, ona sevinirsin…
Tarık ve Zafer gibi hak ettiği halde kaleye geçemeyen kaleci şans eseri kaleyi devir alır, yaptığı kurtarışlarla ona sevinirsin..
En son Süper ligde Fenerbahçe forması altında Rize’de Rizespor’a gol atan İsmail Köybaşı’nın tahta ayağı ile çatala taktığı gole sevinirsin..
Maçın son bölümüne 3 – 1 öne geçersin ama klasik Rizespor , bu kadar eksik rakibe karşı iki top yapmadan yine bir gol daha kalesine görerek maçın uzatmalarını ıstırap altında tamamlarsın..
Evet Beyler burası Süper lig. Rizespor her sezon taraftarına çektirdiği ve içinde kan, gözyaşı, dram olan film gelecek sezonda vizyonda olacak. Bakalım yönetmen koltuğuna kim oturacak? Tabi önemli olan o koltuğa oturan değil, önemeli olan yönetmenin piposunu yakan, tüttüren ara kablolar.. Bu kablolar bu kulüpte değişmedikçe Rizespor kulübü hızlı bir şekilde duvara doğru maalesef gidiyor. Çünkü bu kulüp her sezon günü kurtarıyor, gelecek adına yatırım yok…
Yorum Yapın