Henüz Yol Yakınken!..

 

Henüz Yol Yakınken!..

Teknik direktör Bülent Uygun’un bu sezon kurduğu kadro ve ilk beş hafta içinde sahaya sürdüğü oyuncular saha içinde rotası kaybolmuş gemide duran telaşlı tayfalardan oluşuyor.

Tabi bu geminin kaptanı Bülent Uygun, geminin tersane yapımı aşamasında ve şimdilik attığı beş seferde ana sorumlu olan kişi olsa da gemi sahibi Başkan Tahir Kıran’ın biran önce “ölü toprağını” üzerinden atarak onu birileri “Çimdiklemeli” diye düşünüyorum.

Dilimiz döndüğü kadar yazıyoruz, radyodan,  tv ekranlarından bize ayrılan süre zarfında konuşuyoruz “ Olmaz” diyoruz. Olmayacak şey belli. Bu kadroyu kurmak için illa ki Bülent Uygun olmak gerekmiyor.  Rize’de özellikle A.Ş döneminde ana sorun siyaset ekseni ile gelen hocanın bir telefonla yakın olduğu Reis’ten aldığı “erk” güç sonrası “ego” ve “güç” meselesine dönüyor ve olan da Rizeliye oluyor..

Bunu yaşadık. Bir Karaman, Bir Üzülmez, Bir  Kartal ve şimdi de Uygun ..

Bu gücü olan özellikle transfer döneminde her seferinde Rizespor kulübünü “ Doldur Boşalt” transfer manyağı yaptılar. Rizespor’a sponsor desteği altında gelen Ankara endeksli paralar böylece üç beş menajer e aktı bize de ya sabır çekmek kaldı..

Geçen sezon Bülent Uygun’dan sonra neredeyse maç  başı 2 puan ortalaması yakalayan bir takım vardı. Ne gerek var dı ki elinde ki bu oyuncuların yüzde 80’ini göndermeye. İlk transferin kiralık Cemali Serter için neredeyse Roberto Carlos benzetmesi yapıldı. Böyle uçuyor, böyle kesiyor, sol taraftan kestiği ortaya bir de gidip kafayı vuruyor. Ya arkadaş bu adam geçen sezon kötü  Başakşehir takımında zor forma şansı bulan bir oyuncu ve kiralık olarak alıyorsun, bu kadar abartmanın ne faydası var sana, altyapında böyle onlarca sol bekin var. Alacaksan kalite al almayacaksan elinde ki Hırvat Milli sol bekin Melnajk var, bari onu tut, gönderme. Hadi hoca gönderdi, yönetim neden karşı çıkmaz, futbol aklı neden devreye girmez ..

Yine geçen sezon iki Milli stoperin var. Meriah ve Talbi. Neden gönderirsin? Aldığın oyuncu Hollanda liginde oynadığı takımda çuvalla gol yemiş o hataları üst düzey yapan isim Holmen. Elinde tuttuğun isim Konyaspor’da rotasyonda forma şansı bulan Selim Ay. Ben son yıllarda özellikle savunma bloğu bu kadar zayıf bir Rizespor görmedim.  Bu takıma en az iki baba stoper alınması lazım ken biz sanırım babayı gördük!...

Aynı şekilde şu orta sahada yemin billah Abdullah Durak’ı bile arıyoruz. Bu kadar temassız oynayan çıt kırıldım bir orta saha en son ben Dünya kupası eleme maçında izlediğim Norveç – İsveç Kadın futbol takımı karşılaşmasında görmüştüm.  O iki takımın orta sahasında oynayan kadınlar bizimkilerden çok daha sertti!. Velasıl kelam bizim orta saha çok yumuşak isimlerden kurulu. Hiçbir yaratıcı özellikleri yok ve tekrar yazıyorum bu lig sert bir lig olmasına rağmen çok ama çok temassız oynayan yani yumuşak isimlerden kurulu oyunculardan oluşuyor.

Hal böyle olunca savunman “telkadayıf” kıvamında en ufak bir yan topta kalene gol görüyorsun, kaptanın stoper Selim plaj voleybolunda kendini görüyor ve havada eliyle blok yapıyor, elde tuttuğun sol bekin Alberk  bu ligde değil, iki alt ligde zor forma şansı bulur, sağ bekin  Gökhan Gönül  stoperden yedek kulübesine çekilmiş, o mevkie demir atmış Baiano Rize hamal pazarında dursa belki fiziği ile  işe gider ama futbol aklı ile bir dakika sahada kalmaz. 3. Gol öncesi boş topa öyle bir girdi ki maçın hakemi  Malpetli Cüneyt Çakır girişe zaten faul çalacak ama baktı top Baıano dan kornere çıktı, korner verdi. Korner den gelen yap top ise filelerimize gitti. Burada yıllar boyu kaleci Gökhan’ı izliyoruz. Bir yan topa da çık yumrukla, uzaklaştır o da yok. Dikkat ettiyseniz rakip A.Demirspor’un kalecisi Ferhat, bizim kullandığımız tüm kornerleri altı pası terk ederek armut toplar gibi topladı. Demek ki kaleciler o tip topları çıkıp toplayabiliyorlar ama biz yıllardır Gökhan’dan böyle bir toplama göremedik!

Maçla alakalı bizim adımıza fazla yazmanın bir anlamı yok. Zaten ilk 5 hafta ne oynadığımız belli olmayan bir takımımız var. Bülent hocanın oyun denilen planlan şeyinde bir şey göremiyoruz. Kısaca izlerken ıstırap çekiyoruz.  Bu takımda yetenekli isimler var ama onlarda maalesef üst düzey hatalar yapan savunma ve orta sahanın kötülüğünden yaptıkları iyi şeyler kayıp olup gidiyor.

Tahir Kıran Başkanın elinde bir yol haritası elbette vardır. Bu gemi neden yol alamıyor, bu gemiyi emanet ettiği ve geçmişten buyana çok iyi ilişikler içinde olduğu kaptanı Bülent Uygun acaba “tayfa” seçiminde yanlış mı etti? Bu tayfa ile bu gemi su almaya devam edecek mi? Yoksa kaptanı Bülent Uygun’a güvenmeye ve ona tam destek vermeye devam mı edecek. Benim şahsi fikrim devam edecek. O geminin dalga kıranı pozisyonunda Bülent hoca var. Şimdi bütün dalgalar Bülent hocaya geliyor.  Bir nevi dalga”kıran” rolünde.  Başkan Kıran, hafta içi oynanacak olan Altay maçı sonrası pusulanın yönüne bakıp bir karar alması gerekiyor.  Rizeli iyi oyun bekliyor, zımba gibi takım bekliyor, böyle kız gibi (mecazi) anlamda sahada gezen ruhsuz oyuncuları istemiyor. Biz zaten yıllar boyu bu filmi izledik ve bezdik. Şimdi top Bülent hoca ve futbolcularda. Altay maçı bence bazıları için son şans olabilir,  bekleyelim, görelim.  Zaten mazeret kalmadı. Artık silkilme zamanı geldi de geçiyor. Rizespor futbol kulübü hiçbir zaman süperliğe ilk beş hafta itibariyle bu kadar kötü bir başlangıç yapmamıştı. Henüz yol yakınken, şimdi demir alma zamanı !..