REÇETE BELLİ!..
Çaykur Rizespor dün akşam kötü futbolla 2 puan kaybetmedi bence 1 puan kazandı diyebiliriz.
Dün akşam Beşiktaş karşında Çaykur Rizespor özellikle ilk 45 dakika içinde o kadar dağınık bir futbol, bunun yanında telaş ve acemice top kayıpları izledik ki eyvah eyvah dedik. Bu devre bizim adımıza sahada neredeyse aklı başında tek başına savaşan ve ayakta kalan isim kaleci Gökhan Akkan’dı.
Kaleci Gökhan’ın önünde oynayan 10 kişi halı saha maçında yapılmayacak bireysel hatalar yaptılar. Stoperler Holmen ve Selim döküldü. Tecrübe abidesi Gökhan Gönül 17’lik Emirhan’ı ilk maçında Milli yaptı, sol bek Cemali sanki elinde file ile çarşı pazara çıkmış tezgahlara göz atmaktan önünde oynayan Rosıer’i unutmuş, orta saha Dokovic ve Fabricco şaşkın ördek misali rakip kovalamaktan top sürmeyi, pas atmayı unutmuşlar, kanatlar Umar ve özellikle Beşiktaş’tan kiralık olarak gelen Boyd’un tek bir olumlu hareketleri yok, Boldrin bu devre sahada gezdi, Palo ise 3 stoper arasında kayıp oldu durdu. Böyle bir ilk 45’de neredeyse 4 – 5 olur dedik ama gününde olan Gökhan Akkan, sadece beyaz noktadan gelen penaltı atışında köşeyi de doğru tahmin etti ama yetmedi! 0 – 1
Bireysel olarak üst düzey hatalar yapan Rizesporlu futbolcular ikinci devre anlaşılan Hamza hocanın soyunma odasında hafiften kulak çekmesi ile biraz daha kıpırdadılar. Akan oyunda neredeyse Beşiktaş a karşı sıfır pozisyon bulan temsilcimiz duran topta Boldrin kesti, Finli golcü ortalığı karıştırdı ve tapeleye denge getirdi 1 – 1 Bu golde Beşiktaş kalecisi Ersin ne kadar hatalıysa golcü oyuncu Palo ise o kadar kurnazdı! Diyebilirim. Gol sonrası Fabricco 3 ‘1 pozisyonda ceza sahasına süzüldü yanında yer alan Boldrin’e çıkarsa biz öne geçecektik ama o vurmayı tercih edince dönen top bu kez bizim kalemize genç Emirhan’ın ayağında füze ile geldi. Rize’ye üst düzey eksiklerle ve yol yorgunu altına gelen Beşiktaş takımı 2 – 1 öne geçtikten sonrada net fırsatlar kaçırdı, fişi çekebilirdi ama dedim ya kalecimiz Gökhan Akkan dün akşam o net fırsatlara dur diyen isim oldu. Temsilcimiz yine bir duran toptan Palo’nun önce kafası sonra ayağı ile tamamladığı pozisyonda beraberlik golüne kavuştuğunda skora denge geldi bizde içimizden bu kadar kötü bir futbol altında bu maç bize 3 puan yazar mı? Diye sorduk ama maç sonuna sadece 2 karşılıklı kırmızı kart ilavesi altında bir puan kazancı ile tamamladık. Kazanç dedim çünkü bu futbola bir puan çok bile!
Bu kadar üst düzey eksik bir Beşiktaş’ı anca biz rüyamızda bir daha yakalarız. Ama bu kadar bireysel olarak kötü bir Rizespor’u sanırım bu takıma üst düzey kaliteli transferler yapılmayacaksa çok daha rastlarız ve izleriz. Bu takımda forma giyen ve aylardır ağır yük binen oyuncular aslında bize Gaziantep FK maçında ilk işaret fişeğini yakmıştılar. Ayaklar artık gitmiyor, özellikle stoperde Selim ve Holmen kapasite olarak zaten aylardır maksimumda oynuyorlar ve yoruldular. Orta sahayı saymıyorum zaten yoklar. Bir tek Fabricco iyi niyeti altında savaşıyor. Kanatlarda görev yapan Umar ve Boyd sezon boyu bırakın golü asistleri yok! Sağ bek ve sol bek acil alternatif istiyor. Ve en önemlisi forvet. Bu takıma kesin golcü şart. Hem de babasından.
İşte reçete bu. Doktorun reçetesi elinizde şimdi ilk önce nöbetçi eczaneyi arayalım, sonra bakalım o reçeteye yazan ilaçlar eczanenin raflarında var mı?.. Hadi ilaçları bulduk aldık, bünye kaldıracak mı? Yan etkileri var mı? İlk ilaç komşudan geldi. Yusuf Sarı. Ağrı kesici olabilir ama bize sahada neşteri vuracak eli ayağı düzgün kaliteli cerrah lazım. Hem Türkiye’den hem de yabancı Cerrah lazım…
Yorum Yapın