Bu Futbola 1 Puan Bile Fazla
Bu ligde puan elbette puandır ama iki takım için yazıyorum dün Hatay’da ortaya konulan futbol iki takım içinde geçerli; bir puan bile fazla..
Haftalardır deplasmanda maç kazanamayan yeşil – mavili takım Hatay deplasman maçında aslında çok kolay üç puanı cebine koyacağı bir maça çıktı. Ev sahibi takımın 3 önemli oyuncusu Afrika kupasında, bunun yanında üç gün önce Alanyaspor deplasman maçında farklı bir mağlubiyet almış ve takım moral olarak dipte, bizde ise Antalyaspor iç saha galibiyet morali ile gidilen bu deplasman maçında maalesef özellikle gol yollarında kalite eksikliği altında bir puana “tav” olduk.
Maç öncesi Hamza hocanın sahaya sürdüğü kadroya değil benim gözüm yedek kulübesinde yanında oturduğu oyunculara takıldı. 3 gün önce oynanan ve iki gün süren Antalyaspor maçında görev alan Alper ve Boldrin Hatay deplasman maçında yine ilk 11’de. Bu oyunculara haftalardır yük bindi ve özellikle Boldrin artık o eski Boldrin değil. Akan oyunda yok, kritik ara pası yok, ikili mücadelelerde hep yerde, ve Antalyaspor maçında beni değiştirin diyen sakatlık sorunu yaşayan Brezilyalı oyuncu dün Hatay’da yine ilk 11’de . Tam tersi kulübeye bakıyorum, Yusuf Sarı, Boyd, Mendes, Umar ve Bolasie. Bu 5 oyuncu direk kanat oynayabilecek oyuncular. Maalesef Hamza hoca Boldrin ve Alper’de ki bu düşüşü görmedi ve bu iki isimler maça çıktı. Hal böyle olunca eksik bir Hatayspor’a karşı ilk yarı hiç bir şey üretemedik. Yıllar sonra Hatay’da dün kar vardı. Stat dışı karlı ama yeni sahalarının zemini kaymak gibi idi. Bu sahada ilk 11’de başlasa bir Yusuf Sarı bence çok daha rakip takım adına tehlike arz ederdi diye düşünüyorum.
Maçın ikinci devresinde taze kuvvet diye sürülen Boyd ve Yusuf ilk 15 dakika içinde kanatlara beklenen harekat getirdi ama Rizespor’un bu sezon asıl sorunu olan son vuruş yani kaliteli bir forvet eksikliği bir kez daha yüzümüze sert bir rüzgar gibi çarptı. Bu devre golcü oyuncu Pahjanpalo’yu dışarı alan o bölgeye Deniz Hümmet’i çeken Hamza hoca aynı oyuncunun Yusuf Sarı’nın getirdiği “alda at” dediği pozisyonda ne kadar ağır ve pozisyon bilgisinin zayıf olduğunu bir kez daha bize gösterdi. Ben inanıyorum ki Palo’ya o pozisyon ikram edilse affetmez di ama Finli oyuncu o dakikada soyunma odasında duştan yeni çıkmıştı.. Bu devre bizim adımıza yakalanan bir pozisyon daha var. O da Gökhan Gönül’ün kafası. Burada o top ya içeri girecek yada direğin yanından sıyıracaktı. Tabi Gökhan o kafayı vurduğu an arka direğe birinin bitmesi gerekiyor o topu içeriye tamamlaması için o da olmadı.
Bu iki pozisyonu yazmamda ki sebep iyi bir golcü, bitirici bir oyuncumuz olsaydı bu maçtan çok rahat bir üç puan çıkaracak olacaktık diye. Ligde diğer takımlar puanları böyle topluyor. Özellikle deplasman maçlarında buldu mu affetmiyorlar. Böylece içerde kaybedilen puanlar deplasmanda telafi oluyor. Bizde bu sezon maalesef bu yok. Hamza hoca bu deplasman maçından puan almayı aklına koymuş ama üç puan değil, bir puan almayı aklına koymuş. Çok merak ediyorum, bu maçın taktik tahtasına Hamza hoca “ ayağınızda ki boş topu taca atın” yazdı mı? Bu kadar boş topu bilerek istesen taca atamasın. Bu da bir taktik miydi? Oyunu soğutma adına, bu kadar sayıda taç atışını rakibe vermek bence futbol kitabına yeni bir taktik olarak geçecek.
Maç böyle sevgili dostlar. Yıllar sonra Hatay şehrine yağan kar, saha zemini askerin yatağına serdiği çarşaf gibi pürüzsüz bir zemin ama iki takımın ortaya koyduğu futbol uzaktan yakından zengin Hatay sofrasının yanına bile gelemeyecek kadar tatsız, tuzsuz bir futbol. En başta yazdığım gibi iki takıma bile bir puan fazla ama bizim adımıza bu tip maçlar kayıpları telefi etme maçı olmalıydı, maalesef başta yaratıcılık ve bitiricilik anlamında üst düzey eksiklikler altında bir puan çıkarabildik. Elbette 1 sıfır dan büyüktür ama lig sonunda hele ki üste yer alan takımların seri yaptığı haftalarda kaçan iki puanı çok ararız derim size. Özetle ev sahibi takım Hatayspor cepten yedi ya biz?..
Önümüzde iki haftalık milli ara var. Milli ara derken Milli takımın hazırlık maçı yok, sadece ligde ara var. Takım izinde, izin yapmayacak olanlar ise Başkan Tahir Kıran ve teknik direktör Hamza Hamzaoğlu. Rizespor’un kaderi bence bu arada netleşir. Takımda yapılacak olan takviyeler “ acil eylem planı “ olarak masada ve bu plan bu arada kesin çözüme kavuşmalı. Remy ve birkaç oyuncu ile yollar ayrılmalı. Bunların yanında hatalardır dökülen, ayakta duracak hali olmayan genç kiralık sol bek Cemali’yi yedekleyecek iyi bir sol bek. Orta sahaya futbol aklını koyabilecek, bunun yanında tecrübesi ile “köprü” görevi yapabilecek bir oyuncu, savunmaya takviye ve iyi bir golcü bu takıma elzem. Bunlar Rizespor’un acil eylem planında var ve bu plan bence hayata biran önce geçmeli.
Yorum Yapın