BALANS AYARI YAPILMALI!..
Çaykur Rizespor evinde A.Demirspor’a karşı kaybetti. Yeşil –mavili takım ne ilk kez evinde mağlup oldu, nede son kez mağlup oldu. Burada mesele maç kaybetmek değil. Asıl mesele Hamza Hamzaoğlu’nun haftalar ilerledikçe ve eli transferde güçlendikçe oyun anlayışında bırakın ileri gitmesini her hafta geriye doğru gitmesi.
Dün oynanan maça bakalım. İlk 11’e Yusuf Sarı ve Gedson Fernandes’i koy bir de karşı takımdan kaleci Muric ile Zafer’i yer değiştir inanın A.Demir takımı 5’lik olurdu. Maçın özeti bu…
Elbette Hamza hoca ve ekibinin bir bildiği var diyeceğim, milli arada rakip A.Demirspor’u oyuncularına ezberletti diyeceğim, güçlü yanları, zayıf yanları çalışıldı diyeceğim ama yazık ama yok bir şey. Ben bile A.Demirspor’u defalarca izledim. Kalecisi Muric bu ligin havadan gelen topları uzun boyunun avantajı ile “armut” misali tek tek topladığını çok iyi biliyorum. Gel gör ki Hamza hoca ve ekibi kazanılan kornerleri öğrencilere hep havadan kaleciye kesin talimatı vermiş ki hepsi heba oldu gitti. Ya arkadaş, taraftar bile tribünden görüyor, tribünden kısa kullan diyor ama Hamza hoca kenardan görmüyor. Arada fark Hamza hoca ve ekibi hakkıdır para alıyor, taraftar ise bu soğukta karda kışta para vererek o tribünlere geliyor, takımına destek olmaya çalışıyor. Yetmedi, taraftar Alper Potuk’un aylardır bu takıma bir gram katkı veremediğini görüyor ama ne hikmet se Hamza hoca hala bu oyuncuda haftalardır ilk 11’de oynatmaya devam ediyor. Taraftar, tribünden “Yusuf, Yusuf” diye bağırıyor olaya tam teşhis koyuyor ama Hamza hoca, Yusuf’u her seferinde yanına oturtarak “Turşu”sunu çıkartıyor.
Yazdığım bu iki olay bile önce bu takıma maddi manevi gecesini, gündüzünü katan başkan Kıran ve yönetimine sonra büyük Rizespor taraftarına yapılan bir “teknik” saygısızlıktır.
Bence takımdan önce Hamza hoca ve ekibi biran önce toparlanmalı. Haftaya Cuma akşamı memleketi İzmir’de Altay maçı sonrası çok şey olabilir. Zaten ilk yarı Altay maçı sonrası Bülent hoca gitmişti, inşallah bu kez Altay’dan rövanşı alırız Hamza hoca’da kendine gelir, elinde ki kadronun hakkını verir ve yeniden bir başlangıç yaparız diyerek dünkü maçtan devam edelim.
Gökhan ve Tarık’ın yokluğunda kaleci Zafer bence hiçte hazır değildi. 3 yıl önce Antalyaspor maçında alınan galibiyetin ekmeğini yemeye devam ediyor, üstüne koyamadı tam tersi geriye gitmiş. Kaptan Gökhan Gönül’ü boş verin siz onun karşısında oynayan Tangocu Vargas’ı izlediniz mi? Jilet dimi? Hem asistte hem gol vuruşunda ne kadar etkili bir oyuncu. Bu oyuncuya parantez açmamda ki sebep sezon başı bize önerilmesi idi. Menajeri öz ve öz Rizeli Şevki bey. Rizespor için canını verir, geçmiş yıllarda başta Obraniak olmak üzere birçok kaliteli futbolcuyu yakasından tuttuğu gibi memleketinin takımına getiren isim. Bence o önemli değil, önemli olan geçmiş yıllarda gönderilmesi düşünülen , transfer tahtası açılsın diye şu oyunculardan bizi kurtarın diyen yönetimin can simidi olmuş du Şevki bey. Gönderilmesi zor olan bir çok yabancı oyuncu başka takımlara gönderme konusunda yardımcı olmuş, Rizespor kulübünü maddi olarak üst düzey külfetten kurtarmış bir isim Öz ve öz Hemşinli Şevki Pehlivan. İşte onun oyuncusu Vargas. Alın dedi, bu oyuncu bildiğiniz uçak dedi, yaşı genç giderken parada kazandırır bu oyuncu dedi ama dinletemedi. Kimi aldı Bülent hoca Mendes’i aldı. Bana yeter dedi…
Stoper maalesef evlere şenlik. İlk golde Holmen’i gördünüz mü? Hava topunda kafasını eğiyor, arkadan İzlandalı rahat vursun diye. Sol bek Cemali yi yaza yaza kalem tükendi. Hamza hoca bu oyuncuyu milli edecek ti ama sanırım genç yaşta emekli olacak. Özellikle maç içinde hiç temposu kalmadı, gidemiyor ve ayaklar titriyor. Yeni transfer Eren Albayrak en azından tecrübesi ile o kanadı çok daha iyi işler diye düşünüyorum. Bizde asıl mesele yıllar boyu orta saha. Bak gördünüz mü A.Demirspor’un iki beyni ni? Gökhan İnler ve Stamboulı. Ne kadar temiz çıkıyorlar, net pas veriyorlar. Kesicilikleri üst düzeyde. Bizde Sabo, Fabricco veya Dokovic . Olmaz abi, 3’ünü topla bir genç yeni transfer Gedson etmez. Olay bu. Bu oyuncu girer girmez ne kadar fark yarattığını gördük. Tak, tak. Alıyor 70 metreye diyagonal pası ayağa atıyor. Çevik, hem kale önü hem dönen topları süpürüyor. Yani kesici. İşte Hamza hoca bunun üzerinden yürümeli. Tahtaya ilk Gedson, sonra Yusuf yazacaksın. Daha sonra 9 kişiyi bulacaksın. Tabi burada yeni gelecek olan stoper de baba olmalı. Gerisi oturur…
Hamza hoca ve ekibi Altay maçı ile yeni bir sayfa açmalı.
Öyle haftalardır “saldım çayıra mevlam kayıra” taktiği yemez. Takım özellikle deplasman maçlarında Yusuf gibi bir oyuncuyla uçar. Gedson orta sahayı parseller ve en önemlisi bu oyuncu üretir. İyi bir stoper arkayı kapar. Transferin son gününde kaliteli bir golcü de alınırsa bu sene de kefeni yırtarız tabi önce Hamza hoca ve ekibi dersine iyi çalışmalı ve gereken “balans” ayarını yapmalı. Futbolcular kendilerine iyi bakmalı. Buda olmuyorsa bu takıma, bu kadroya, bu takviyelere iyi bir “ruh” doktoru lazım benden söylemesi, onu da yönetim şimdiden mutfak dolabının “raf”ından baksın..
Yorum Yapın