SOFRAYI KİM KALDIRACAK ?..

 

SOFRAYI KİM KALDIRACAK ?..

Çaykur Rizespor bu sezon başından itibaren bir türlü karanlık tablodan çıkıp, gün ışığına kavuşamadı ve sonunda beklenen son gerçekleşti, geçmiş olsun tüm Rizeliye, Çaykur Rizespor sevdalısına.

Sezona Bülent Uygun hoca ile devam kararı alan yeni Başkan Tahir Kıran, neredeyse Bülent hocanın tüm transferleri ve özel kamplarına evet dedi. Futbolcunun bir dediğini iki etmedi, üst düzey rakamlar harcadı ama unutulan bir tek şey koca bir sezonu çöpe attı ve ligin bitimine üç hafta kala maalesef acı son ile karşı karşıya kalarak, küme düştük.

Unutulan tek şey haftalardır yazdığım gibi şımartılan futbolcu grubu ve bir türlü takım olamamak.

Evet, küme düştük, Rizespor kulübü ilk kez düşmüyor, son kez de olmayacak ama bu sezon göz göre göre bu kadar pahalı bir kadronun bu kadar ucuz bir şekilde küme düşmesi tüm Rizelileri çok ama çok üzdü.

Bülent hoca sezon başında yapılan kamplarda daha çok arsa & emlak alım satım işleri ile uğraştı ki yakın zamanda mahkeme tutanaklarında “dolandırıldı” haberleri ile karşımıza çıktı.

Futbolcuların çoğu, özellikle kendilerinde çok şey beklenen oyuncular bir türlü formanın ağırlığını kabul etmediler, maç seçtiler. Onlarda ticari ve özel hayatlarında Rize’yi “garsoniyer” ev olarak gördü diyebilirim. İş ahlakı sıfırdı. Bazıları ise basın karşısında çıkıp;” İnanmayan gelmesin, sizde gelmeyin” dedi. Kim demişti? Kaptan demişti ve devam etmişti. “ Daha 10 hafta var, dolayısıyla bu takım 10 haftada 30 puana talip” demişti.

Altlarında milyon dolarlık lüks araçlar, eşlerine ve sevgililerine milyon dolarlık takılar ama bir kez olsun Rize Merkez’de görünmeden, taraftarın arasına girmeden idman yapar gibi çalıştılar, sahada gezdiler.

Taraftar sabır etti, durdu, dayanamadı. Bir maç sonunda Alper dışarı, Sabo dışarı, Yusuf , Yusuf diye bağırdılar. Bunu taraftar gördü, Bülent hocanın yerine gelen Hamza hoca görmedi. Hamza hoca bir de bozuk atmıştı. Benim oyuncum bunları hak etmedi demişti. Ne oldu?.. Kendi Eyüp’e gitti, olan bize oldu..

Rizeli taraftar yıllardır idmanlı, bu durumu, bu atmosferi biliyor. Baktı ki bunlar sahada kaçak güreşin her hafta kitabını yazıyor, işte o zaman tepkisini koydu.  Aksi durumda futbolcuda bir ışık, hocanın oyun anlayışında bir gelecek görse tam destek vermeye devam eder. Bu takım kendi sahasında Beşiktaş’tan 7’di yemişti, o taraftar 7 yiyen futbolcuyu tribüne çağırmış, destek olmuştu.  Dünya’da ilk! 7 yemişsin, taraftar seni ayakta alkışladı. Neden? Taraftar futbolcunun mücadelesini niyetini görüyor ama bu sezon maalesef Başkan Tahir Kıran ve yönetimi bir türlü Rizespor taraftarını anlayamadı, iyi niyeti altında her daim oyuncusu ve teknik kadrosunu savundu. O oyuncu grubu ve hocalar Başkan Kıran’ın iyi niyetini maddi ve manevi olarak kötü niyetleri altında oynar gibi göründüler, oynamadılar, bu takımı bir alt lige düşürdüler.

Hani anlarım. Rahmetli Kadir Çakır Başkanlığı döneminde üst düzey borçlanarak futbolculara lahana yaprağı gibi çekler kesilmiş ve ödenmemişti. Küme düşmüştük o sezon. Sonrası bir alt lig ve A.Ş ‘ye geçiş. Ama bu sezon maalesef parayla saadet gelmedi. Çünkü dediğim gibi takım olamadık. O ruhu yakalayamadık.

Düşünün sevgili Rizeliler. Cuma akşamı matematiksel olarak küme düşen takım gidiş dönüş Malatya’ya özel uçakla gidilmesi istediğini Başkan Kıran kırmayarak onayladı. Böyle bir Başkan var ve karşılığı maalesef alamayan bir Başkan..

Aklıma geçmişte yaşanan Antalya’da final maçında Göztepe maçını kaybeden takımın teknik direktörü Hikmet Karaman ve futbolcularının dönüş uçak biletlerini yırtan çöpe atan yönetim geliyor. Acaba hangisi doğru ? Nerden nereye ama bir türlü başarı yok! Bir türlü futbol şehri olamadık, bir türlü taş gibi takımımız olamadı, bir türlü Rizeli rahat bir sezon yaşamadı, bir türlü bu şehir futbol aklı ile, Rizespor’un ortak menfaatleri altında toplanamadı.

Transferleri kötünün ötesi, hocanın oyun anlayışı çağ dışı, gelen futbolcu Rizespor tesislerini çiftlik olarak görüyor, topçu biliyor, geçmişte bu şehirde oynayan parasını kuruşu kuruşuna kadar almış, gitmiş, bende aynısını yaparım diyor. Rize’de parada sorun yok, Rize’de gelen topçunun çoğunda iş ahlakı sorunu var. Çoğunun ağzı iyi laf ediyor ve yeniden ballı börekli sözleşmeye imza atıyor. Oysa futbol aklı devreye girmiyor. Bu takım ligde en çok gol yiyen takım bunun neresiyle sözleşme yapalım, demiyor? Futbol aklı sezon sonu elinde ki iyi oyuncuları bir bir giderken de devreye girmiyor.  Kimse demiyor, bu oyuncu bizde pişti ve süper lig oyuncusu oldu, bununla sözleşme yenileyelim veya bu oyuncunun sözleşmesi sezon sonunda bitiyor, uzatalım, demiyor? Herkes bir hesap peşinde. Hangi oyuncunun menajeri kendisine yakın onunla temasa geçiyor ve o futbolcuyu aldırıyor, hangisinin menajeri doğru, dürüst ise onu yola koyuyorlar, kadro içinde doldur & boşaltın kitabını yazıyorlar ve kimse sesini çıkarmıyor, bizler buradan uyarı üzerine uyarı yazarken kimse de demiyor, bu Rizespor yıllardır takip edenler böyle yazdı, bir bildikleri var, dur ne yapıyoruz, demiyorlar! Tabi olan bize oluyor, gelen ağam, giden paşam. Hoca voliyi vuruyor ve gidiyor.  Elinde ki iyi oyuncuyu kaçırıyorsun, hocanın kendi bildiği ve ikili ilişkileri iyi olan vasat, çöp oyuncular onların yerine geliyor ve bu sistem yıllar boyu böyle devam ediyor.

Oysa Komşumuz Trabzonspor’da bir oyuncu gündeme geldiğinde önce yazılı basına paslanır ve duyurulur. O oyuncuyu Trabzon sokaklarında herkes konuşur. Çaycısı, eczane kalfası, sanayi çırağı bilir. İyi kötü yorumlar, gündem oluşturulur. Bizde ise sadece iş bittiğinde fotolu servis yapılır, sanki çok büyük iş aldık da ne oldu? Geldi Phiri, Geldi Dabo, Geldi Mendes?.. Ne oldu, ne katkı verdi sana. El altında yazdır, bilgilerindir, görsün 1,5 sene koltuk değneği ile sakat sakat dolaştığını ve bu oyuncuyu Bülent Uygun istiyor 3 yıllık sözleşme attıracak haberini paylaştır, bak bakalım Rizeli futbol aklı nasıl devreye girecek o oyuncu Rizespor’un kapısından içeri girebilir mi? Ben yazdım adı geçen oyuncuyu, transferinde bir  ay önce, siteye koydum. Keşke yazmaz olsaydım. Neymiş efendim Phiri diye bir oyuncu gündemimizde bile yok, hayal ürünü. Ne oldu? 1 Ay sonra İstanbul’a geldi, 3 yıllık sözleşmeye imza attı, koltuk değnekli kibrit kutusu boyunda bu oyuncu!.. Ne verdi sana ?..

Phiri’den devam edelim. Sezon bitti, koca sezon benim aklımda kalan iç sahada G.Saray maçında oyuna sonradan girdi ve kaptığı topla penaltı ve kırmızı kart . Boldrin o topu dışarı vurmazsa ilk galibiyeti alacaktık ama olmadı. Aynı Phiri birde dün karşımıza çıktı. Pohjanpalo’ya asist yaptı, merkez orta saha oyuncusu küme düşmesi kesinleşen ve altyapı oyuncuları ile sahaya çıkan Malatyaspor karşısında sezonun ilk asistti yaptı! Vay be .. Sezonun transfer özeti bu!.. Prestij maçında Phiri asist yaptı, gözlerim yaşardı. Bizim içimiz kan ağlarken, deplasmanda art arda iki küme düşen ve başkanları bırakan Göztepe ve Malatyaspor karşısında 6 puan çıkardık. Neye yarar? Senin aklın bir Giresunspor final maçında neredeydi ? Dış saha Hatay, Altay, Kayseri, Alanya maçlarında neredeydi? Bu takımı küme düşürdünüz beyler, içiniz rahat mı? Vicdanısın sesi ne diyor?

 

Son olarak yazının başında yazdığım karanlık tabloya geri döneyim. Bu takım Sayın Başkan Metin Kalkavan döneminde 10. Kattan aşağıya ayaklarının üzerine düşmüştü, yani az bir borçla düşmüştük ve kadro olarak kemik bir kadro vardı. Saadene, Petrucci, Recep Niyaz, Kweuke, Orhan, Özgür Çek, Süleyman Koç,  Fink, İsmael, Robin Yalçın, Oğulcan Çağlayan, Edomwoyi.. O sezon bir alt lige Başkanlığa seçilen Onursal Başkan Sayın Hasan Kemal Yardımcı o sezon Rize’de yattı, kalktı yetmedi devre arası Vedat Murig , Doğan Şahin, Galip Güzel, Abdullah Durak.. gibi devre arası üst düzey transfer ve ödemelerle birlikte takımı süper lige ara vermeden döndürmüştü. Bu sezon maalesef 10. Kattan başımızın üzerine çakıldık. Bir Bolasie bile 1 Milyon 900 bin Avro ücret alıyor, Remy dosyası yakın zamanda karşımıza çıkar, işin özü üst düzey ödemeler var ve bu yüzden başımızın üzerine çakıldık. Alt ligde böyle bir gelir yok. Ve az evvel yazdığım yerli ve yabancı kadro kalitesi bu sezon yok. Bu sofrayı kuran Sayın Başkan Tahir Kıran sezon boyunca sofradan kuş sütünü eksik etmedi ama bir de bu sofrayı kaldırmak lazım. Bu sofrayı kim kaldıracak? Haftaya Sayın Cumhurbaşkanı Rize’ye geliyor. Sofrayı kuran Tahir Başkan’a “ Yola devam” dediği an Tahir Başkan önce sofrayı kaldırır, daha sonra bir alt ligde ne gerekiyorsa çok daha kaliteli bu kez dersler alarak kurar. Şayet Reis, “yoruldun, bırak” derse de ben şahsen şaşırmam. İşte o zaman karanlık tablo gün yüzüne çıkar ve zor günler bir kez daha bizi bekler, düşüncesindeyim.