Şu bir gerçek ki Bülent Korkmaz'ın bu ligde ilacı Bodrumspor oldu.
Ligin ilk yarısında da Başkan ve yönetim tarafından Bodrum maçı öncesi masada oylanan ve büyük bir çoğunluk tarafından “ gitsin” oyunu alan Bülent hoca o maçta kaleci Tarık’ın olağanüstü performansı sayesinde maçı kazanmış ve kendisine kredi yüklemeyi bilmişti.
Gelinen noktada bir kez daha Bodrumspor maçı ve bu kez 1 – 0 geriye düştüğü maçta Bülent hoca son 10 dakika içinde tam maç sonu “helallik” isteyecek derken futbol şansı yine Bülent hocanın yanında bu kez Bodrum sanayi çarşısı içinde yer alan statta karşımıza çıktı!
Bir yıldan fazla bu takımın başında yer alan Bülent hoca futbol adına bir türlü Rizespor’lu taraftarı tatmin etmedi. Bu ligde bu kadro altında bu futbol şampiyonluk için asla yetmez dedik, yazdık, söyledik. Belli ki Bülent hoca sanki kariyer” inadı” yapmış. Bırakmıyor, olmuyor, takıma bir kan değişikliği lazım diyerek Başkan ve yönetimin de önünü açmıyor. Başkan ve yönetimde eski Bakan Bak’ın kararının önüne geçip radikal bir kararda alamıyor. Bu film aylardır dönüyor ve artık kabak tadı verdi.
Bu filmin son bölümlerine girdik, bakalım kaç hafta daha devam eder diyelim ve maça geçelim..
Maç öncesi kaleci Tarık ve Oğuz Ceylan’ın sakatlık haberi ile sarsılan takım Bülent hocanın ilk 11’de yaptığı değişiklikler derken, göze batan en önemli isim ise stoper bölgesinde oldu. Geçen hafta Samsun maçında iki kafa golü kalesinde gören temsilcimizde Bülent hoca Sinan diye bir uzun stoperinin olduğunu hatırladı ve formayı ona verdi. Birde partnerini değiştirdi ve genç Anıl Seyfettin’i sahaya sürdü. İlk 10 – 15 dakika öndeki siyahi oyuncularımız anormal istekli gözükse de Amilton dışında kullandıkları “ gaz “ erken bitti. Orta saha Azubuıke ve Alper maalesef üretim konusunda “şevketibostan” tadı bile vermediler bize. Bodrum takımında yıllardır birlikte oynayan oyuncular var, kafasını kaldıran arkadaşını “memedof” balıkçısında bulur gibi buluyor, pası ona göre atıyorlar ve ortaya “ dülger kavurması “ çıkıyor!
İlk yarı ev sahibi bastırdı biz savunduk, ikinci devre değişen bir şey olmadı. Bodrum takımı evinde aynı iştahla bastırdı bastırdı ama hatayı bizim Bodrumlu kalecimiz Zafer kendi memleketinde yaptı. Geri pasında ağır kalan kaleci Zafer, ayağında ki topu uzaklaştırayım derken bir başka Bodrum Bitezli Celal ayak koydu ve bu top filelerimize gitti.
Golden sonra sahada dökülen santrafor Mary başta olmak üzere yapılan değişiklikler bence ilk kez bu sene meyvesini verdi diyebilirim. Özellikle Benhur ve Kubilay değişikliği “dil balığı “ tadında olmazsa bile “lakerda” tadı verdi bize. Futbolda atamayana atarlar kuralı ve Bülent Hocanın bu seneki Bodrum şans faktörü maçın son 10 dakikası içinde “altın seri “ eşliğinde “kalamar tava” yı garsonun masaya getirmesi ile son buldu. Üç puanlık servise ben başrol olarak Benhur ve Olowoyin’i yazıyorum. Tabi birde 2. Golde ara sıcağı yapan Kubilay’ı da indirdiği kafa topu ile unutmayalım. 1 – 2
Sonuç olarak ” futbol kötü, sonuç iyi “ dediğimiz bu sene bilmem kaçıncı maçı geride bıraktık.
Bülent hoca 2 – 3 maç daha kredi yükledi kendisine. Bakalım nereye kadar gider?
Son cümlem eski Başkanımız Sayın Hasan Kemal Yardımcı abimize..
Uzun yıllar eşi Emel Hanım ile birlikte senenin belirli aylarında Bodrum'da yaşıyor. Her zaman ki gibi Rizelinin toparlayıcısı "abi" rolünde Kemal Başkan. Maç öncesi Bülent hocayı ziyaret etti kendisine moral verdi, maç sabahı Başkan İbrahim Turgut ve yöneticilerle bir araya geldi genç Başkan'a da "abi" tavsiyelerinde bulunda , destek verdi. Memleketi Rize'ye her konuda destek veren Onursal Başkanımız Hasan Kemal Yardımcı 'ya futbol adına teşekkürden ziyade Rize'ye Rahmi Metin gibi bir Belediye Başkanı armağan ettiği ve onun yolunu açtığı için bir kez daha kendi adıma teşekkür ediyorum. Başkanımızın dediği gibi , " Rize'den Rahmi Metin gibi genç, dinamik akıllı, organik kişilerin sayısını her alanda arttırmamız lazım" sözü çok ama çok önemli bir söz ve tespit..
Başkanımıza kıymetli eşi Emel hanımla birlikte sağlık dolu nice ömürler dilerim.
Yorum Yapın