ZENGİNDEN ALIP, FAKİRE VERİYORUZ!..
Bu ligde bazı maçlar vardır bırakın ağzınızdan kuş tutmayı, uzay mekiği yakalasanız bile olmaz..
Dün Ç.Rizespor’da İstanbul’da haftalardır ateş hattı içinde olan Karagümrük karşısında böyle bir maça çıktı. Aylardır iç sahada gösterdiği başaralı performansın tam tersi deplasmanda bir türlü kendinden beklenen oyunu sergileyemeyen yeşil – mavili takım birde bunun üstüne haftalardır takıldığı hakem & VAR kararları sonrası Karagümrük karşısında farklı mağlup olmaktan kurtulamadı.
Tabi burada bu farklı yenilginin faturasını direk olarak hakeme ve VAR’a kesmeyelim. İlhan hocanın takım ve oyun şablonu daha çok iç saha maçlarında işliyor. Buna kadro yapısının deplasmanda pek işlemediğini zaten bu satırlardan defalarca yazdım. Buna ilave üç gün önce yaşanan iç saha Trabzonspor galibiyeti sonrası belli ki futbolcuda mental olarak boşalmış.
Karagümrük takımı tam anlamıyla İtalyan takımı olmuş . 7 oyuncu İtalyan, İtalya liginden X bir takım bulun ilk 11’de altı - yedi İtalyan oyuncu bulamazsınız ama Süleyman Hurma’nın takımı Karagümrük’te var. Transferde Karagümrük son üç yıldır bu ligde İtalyan modelini iyi işliyor, bu sene de kırmızı – siyahlı takım sezon sonunda bir sıkıntı yaşamaz, yüksek gerilim hattından çıkarlar ve orta sıralara yükselirler, dolayısıyla küme düşme potasında olan diğer takımlar düşünsün, biz bu sene İlhan hoca sayesinde kefeni yırttık, bu durumları çok iyi biliriz…
Deplasmanlarda toplanan 9 puan var. İki galibiyet Trabzonspor ve Konyaspor maçları bıçak sırtı galibiyetler. Beraberlikler ise kaleci Gökhan ve rakip takımın pozisyon şansızlıkları altında geldi, çoğu. Dolayısıyla dış sahada oyun gücümüz yok, sıkıntı çok. Karagümrük maçı da bunlardan biri oldu. Kadro genişliği dar olan ekibimizde birde skor yükünü çeken Bosnalı oyuncunun yokluğu büyük etken, bunun yanında maç 0 – 0 iken açık verilmeyen penaltımız var. Zaten alıştık, Rizespor takımı son aylarda sistemli bir şekilde saha içinde ve VAR odasında doğranıyor. Aynı pozisyon bizim ceza sahamızda olsa bırakın maçın oynandığı İstanbul İkitelli Olimpiyat stadından hakem Uzay’dan bile oturduğu yerden görür, çarttt diye penaltıyı çalardı ama söz konusu Rizespor oldu mu gözlerinin önü 2 – 3 metreden bile çalmıyorlar, yazık, çok yazık..
Dolayısıyla anti Rizespor lobisi iş başında. Kararlar alınıyor, ligin şekli yavaş yavaş şekilleniyor. Burada iş bizim BAK’ınımıza düşüyor. “Gel bakalım Büyükekşi, nedir bu durum, haftalardır bu takımın üzerine oynuyor senin hakemlerin, seni buraya atayan adam bizim Başkan İbrahim beyi de Rizespor’a atadı, bu takım Reis’in memleketinin takımı, senin hakemlerinde bu takımı asla kollamasını istemeyiz ama hakkımız da göz göre göre her maçta yeniliyor” diyerek bir güzel üstten aşağıya Antep halısına yatırılarak sorguya çekilme zamanı geldi de, geçti diye düşünüyorum. Bu takım sahipsiz değil ey Büyükekşi ve onun arka odalarında oturan kurmayları..
Evet, en başta girişte yazdım ağzımızdan değil kuş, uzay mekiği tutsak bile puan alamayacağımız maçlardan birini oynadık ve farklı mağlup olduk. Biraz da hatayı kendimizde arayalım. Transfer döneminin son haftasına girdik, zaten oldukça yoğun fikstür altında dar bir kadro ile 3 – 4 günde ağır kış şartları altında maça çıkıyoruz. Eksikler belliydi, bu haftalar öncesi aşınmış yaz lastiklerini kış lastiği takarak değiştirmek gerekiyordu ama yıllardan beri genlerimize işleyen transferde son gün bekleme hastalığı bir kez daha bizi buldu. Bakınız içerde baş altı iki takım A.Demir ve Trabzonspor’u mağlup ettik, dışarda ise küme düşmeyi iliklerine kadar hisseden Alanya ve Karagümrük takımlarına mağlup olduk, özetle zenginden alıp, fakire verdik. Zamanında sıkıntı yaşadığımız ön lastikleri, kış lastiğine çevirseydik yani taze kuvvet kaliteli transferleri yapsaydık inanın bu maçlardan da en azından 4 puan alarak evimize dönerdik ama olmadı. Ne diyelim, sağlık olsun, bu sene bu kadro bu puan ayakta alkışlanır. Şimdi önümüzde ki seneleri kurtarma, kendi ayakları üzerine durma adına yapılacak çalışmalara başlama zamanı. İlk iş sezon sonu sözleşmesi bitecek olan İlhan hocayı masaya çağırma olsun. İlhan hoca buraya alıştı, hocayı kaçırmayalım, yeşil – mavili takımın geleceği İlhan hoca ile birlikte şekillenir, adam dürüst adam, çalışkan adam, böyle fırıldak olmayan hoca bu ligde çok az bulunur, benden söylemesi, attırın imzayı, yiyin İkizdere’den gelen kara lahanayı, yaslanın arkanıza..
Yorum Yapın