SHELVEY VE ARKADAŞLARI!..
Başarı emek ister, alın teri ister. Futbolda bunların yanında sahada birde takım olacaksın. Safları sık tutacaksın, sahada birbirinin kuyusunu değil, açığını kapatacaksın.
Trabzonspor galibiyeti sonrası Ç.Rizespor’da bir “boşalma” oldu. Son oynanan beş maç içinde hücum oyuncuları evet gol pozisyonuna girdiler ama maalesef vurdumduymazlık ve üst düzey gol yollarında hovardalık vardı, savunmada ise başta Macar stoper Attila’da üst düzey hatalar geldi ve rakipler bunları affetmedi. Hal böyle olunca maalesef son beş maçta sadece bir puan alarak ligde “acaba?” yine o kırmızı bölgeye mi gidiyoruz sözleri kalın harflerle yazılmaya, yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
Dün oynanan Kayserispor maçı öncesi bizde durum buydu, rakip Kayserispor ise yeni hocaları Burak Yılmaz ile son beş maçında mağlubiyet almadan yoluna devam ederek Rize’ye taraftarı ile geldi.
Şimdi inelim sahaya..
İlhan Palut bu maç öncesi idmanlarda bir şeyleri denediği belli. Haftalardır dökülen Attila’nın yerine Özbek stoper Alikulov hamlesi bence geç kalan bir hamle. Benhur’un sezonu kapatması ardından bu sene hayal kırıklığı yaratan Brezilyalı Sauer birazda mecbur ilk 11 başladı ancak ama bence bu oyuncuda “iki topa vurup Rize’den milyonları alıp, giden oyuncu” lar arasında yer alacak bir isim. Diğer isimler ise sakatlık ve cezadan dönen oyuncular oldu. Kağıt üzerinde İlhan hoca elindeki mevcut kadrodan en iyilerini sahaya sürdü buna hem fikiriz ama en başta yazdım taktiksel olarak İlhan hoca belli ki Kayserispor’u iyi analiz etmiş ve bu maçta bir şeyler denediği belli. Bu maçta sakatlıktan dönen kaleci Gökhan’a dikkat ettiniz mutlaka. Gökhan, birçok pozisyonda bir orta saha oyuncusu gibi Kayserispor savunma arkasına direk uzun top attı. Bu toplarda Shelvey hücuma destek oldu, Martin ve Varesanovic savunmayı zorladı durdu. Özellikle ilk yarı bunu çok denedik ve bence de başarılı olduk. Kayseri takımı bunu çözemedi ama en büyük yardımcısı eski amatör sahamız olan Ekrem Orhon amatör sahasının zeminini andıran kısımlar onlara yardımcı oldu diyebilirim. Yani bu kez zemin bizim net gol pozisyonlarımıza engel olurken, rakibe ise bu devre yardımcı oldu.
İlk yarıda iki takımda aksiyonu bol yüksek tempolu bir maç çıkartırken, gol sesi çıkmadı ve ikinci devre film nerede kopacak, kilidi kim kıracak? Sorusuna cevap bu sezon Rizespor’un en büyük gücü olan İngiliz oyuncu Jonjo Shelvey’den geldi.
İngiliz oyuncu Shelvey bu maçta dökülen Akıntolayı haklı olarak önce sahada bir güzel fırçaladı. Her kaptırdığı top kalemize tehlike olmaya başladığı dakikalarda Shelvey takım arkadaşını bir güzel tatlı bir o kadar da sert bir dille hocasının gözü önünde fırçayı basarak aslında bir taşla iki kuş vurdu. Birincisi diğer takım arkadaşları bu fırçayı gördü ve Shelvey etrafında toplanmaları gerektiklerini anladılar, ikincisi hocası bu duruma el koydu ve Akıntola’ya “yeter gel buraya yanıma” dedi ve taze kuvvet Zagiri oyuna girdi. Bu değişiklik sonrası zaten iki dakika sürmedi kilit kırıldı. Kazanılan firik atışını kalecinin kapattığı köşeye saatte bilmem kaç km hızla zımbalayan Shelvey gol sonrası ilk tebriği hocasının yanına koşarak yaptı. Bu işler böyle sahada bir liderin olduğu zaman her türlü kilit açılır. İngiliz oyuncu için aylar boyu yazdım. Hem kalite hem mesleğine saygın bir isim. Rizespor taraftarı bu oyuncuyu canlı olarak izlediler çok şanslılar, izlemeyen yani o stattın koltuklarını boş bırakanlara “Allah uyuz versin, tırnak vermesin” şakayla karışık bir gönderme yapalım buradan…
Maçın kilidini “ İngiliz Anahtarı” ile açan yeşil – mavili takım bilin bakalım maç boyunca başka ne yaptı? Attığı üç gol de tıpkı daha önce kazandığı maçlarda olduğu gibi kontra toplarla oldu. Sezon başından beri yazdım bu takımın oyun yapısı set hücumuna yatkın değil. Topu rakibe bırakacaksın, daha sonra ani kontra toplarla fişi çekeceksin diye. Kaybedilen Fenerbahçe maçı dahil hepsinde topla biz oynadık, golleri ve puanları rakip takımlar aldı. Kazandığımız tüm maçlarda topu rakibe bıraktık, golleri ve puanları biz aldık. Kayseri takımı da bu tuzağa düştü. Yüzde 61’le topa sahip oldular ama tabela 3 – 0 !..
Aylardır galibiyet hasreti Rize’nin 2 Mart Kurtuluş yıl döneminde geldi. Bu galibiyet saha içinde bir kez daha kalitesinin yanında üst düzey sorumluluk alan Shelvey önderliğinde gelirken, saha kenarında dersine iyi çalışan teknik direktör İlhan Palut ve ekibini de kutlayalım.
Süper ligin bitimine 10 hafta kala önümüz açıldı. Bu sezon Başkan ve yönetim İlhan hoca ile birlikte bu kadar genç bir o kadar tecrübesiz isimler altında şimdiden büyük iş yaptılar. İlhan hoca kısmen birçok “sıradan” sayabileceğimiz isimlere şans verdi ve o oyuncular tecrübe kazandı. Yeni sezonda iki yıldır büyük tecrübe kazanan Başkan ve yönetim birlik ve beraberlik altında üç maddeyi şimdiden hayata geçirmeli. Bunlardan birincisi Ç.Rizespor’a aralıksız 17 yıldır yazdığım kalıcı gelir sağlama konusu. Diğeri ise Transferde her zaman böyle papaz pilav yemez , Shelvey gibi oyuncu son dakikada sana imza atmaz ve sezonu onun omuzları altında geçiremesin gerçeği altında transfer döneminde hemen şimdiden kolları sıvazlamak lazım. Bakınız bu takım iki tıfıl stoper , kısmen orta sahasız ve en acı olanı santraforsuz bir sezon geçirdi. Üçüncü ise ve bana göre en önemlisi İlhan hoca . Hocanın her gün atmadığı imza mevcut bir kısım oyuncuya yarıyor. Zaten dar bir kadro ile mücadele ediyorsun, oyuncu hocanın durumuna göz atıyor, bakıyor kalmayacak sahada kendini sıkmıyor ve beş hafta bir puana mahkûm oluyorsun. İlhan hoca ile nikah işlemleri başlasın, bu durum İlhan hocanın da işine gelir böyle bir takım, böyle bir şehir, böyle günü gününe ödeme yapan takım bu ligde kaç tane var?.. Tabi son olarak gittikçe benim de gençlik yıllarımda sayısız maçlara çıktığım, gol attığım, ter döktüğüm, yağmurlu maçlarda yanmamış kireçle çizgilerin çekildiği ve o kireçle defalarca benim ayaklarımın yandığım stat olan Ekrem Orhan amatör stat zeminine benzeyen ÇAYKUR DİDİ stadyumunu zemini yenilensin ki kaliteli yabancı oyuncu zemini bahane edip gelmemezlik etmesin…
Yorum Yapın