BİR AŞIRTMA İLE BİTTİ!..

BİR AŞIRTMA İLE BİTTİ!

 

 

Aslında biz bu filmi geçen sezonda görmüştük. Her sezon olduğu gibi, bu sezon başında da kaleme aldığım yazımda ; bu takım okumaz, tıpkı geçen sezon olduğu gibi sıkıntılı bir yıl yaşarız ve kıl payı ligde kalırız demiştim.. Ben bu kelimeleri tam 10 ay önce lig başlamadan kaleme almıştım, bir kez daha yanılmadım, keşke yanılsaydım da bu takım derece yapsa idi…

Özellikle iç sahada “draması” bol bir film izledik. Dışarda ise kazanılan puanlar hep “aksiyon” filmi şeklinde geçti. İçeriyi ve dışarıyı bir birine eklediğin zaman filmin ana konusu “korku” oluyordu. Yönetmen koltuğuna her zamanki gibi Kalkavan otururken, reji’de Koray Deniz, senaristte önce Şifo, daha sonra ise Karaman bulunuyordu. Oyuncuların hepsini yazmama gerek yok sanırım, başrolde açık ara Kweuke ve Kıvanç, yardımcı rollerde ise Deniz’i ekleyebiliriz. Bunun yanında birçok figüran oyuncu size sayabilirim, tabi olmazsa olmazlardan en iyi yardımcı artist dalında Gaziantep deplasman maçında attığı kritik galibiyet golü ile K.İrlandalı Kylı Lafferty bu ödülü hak ediyor.

Gelelim bu filmi izleyenlere.. Yani, müstakbel jüri üyelerine.. Hani Türk sinemasında bir klişe vardır ya.. “Yönetmenin yatağından geçmeyen, bir yerlere gelemez diye..” İşte onun versiyonu Türk futbolu için olmazsa olmazlardandır. TFF onun “hindevecisi” MHK ve yan kolu yayıncı kuruluş. İlk ikisi ligde çapkın takım istemez. Öyle zırt, pırt her maç sonu konuşan, hakemleri töhmet altına bırakan, federasyonu zan altına bırakan, mali kriterlerde UEFA tarafından listeye alınan, kısaca okulun, sınıfın kötü, haylaz öğrencisinin ipini uygun birkaç haftada çeker, sizi kapı önüne koyarlar, hiç anlamasınız.

Akıllı olacaksınız, eğer taraftar, camia desteğiniz yoksa bu düzene ayak uyduracaksınız. Zaten sizin gibi düz bir takımın ligde kalma şansı ortalama yüzde 25’dir. Bu ortalama her sezon için geçerlidir. Bu sene olmaz ise , bir diğer sezon, o da olmaz ise bir sonra ki sezon öperler size. Sezon boyunca birçok maçta sizi büyüklere yem ederler, birkaç kritik maçta ise ağzınıza birkaç kaşık bal çalarlar, sus payını verirler. Siz bakmayın Rizespor çok güçlü hem siyasi, hem iş dünyası… Fakat şemsiye tersine döndüğü zaman ilk sizin kaleminizi kırarlar, geçmişte hep böyle olmuştur, gelecekte te böyle olacak…

Geleyim bizim gibi takımlar arasında yer alan KASABA takımı Akhisar Belediye ve onun gibi düz takımlara.. Adamlar üçüncü sezonda ligde kaldılar. Bu işin iki şıkkı var. Birincisi maneviyat, yani sezon boyunca yakalanan takım olgusu, diğeri ise maddiyat. Akhisar takımı Maddiyatı seçti. Yayıncı kuruluştan gelen maç başı galibiyet 1.100 bin lira’nın ufak bir kısmına dokunuyor, geriye kalan 800 bin lirayı futbolcusuna dağıtıyor, buda demek oluyor ki Akhisarlı oyuncu maç başı 35-40 bin liraya oynuyor. Çok iyi para.. 90 Dakika sonunda her alınan puan ve puanlar iki gün sonra futbolcunun hesabına yatıyor. Oyuncu canını dişine takarak hem takımını güldürüyor, hemde kendisinin banka hesabını her hafta kabartmaya devam ediyor. "Unutmayın paranın açamayacağı delik yoktur"…!

Bu tip hesap altında oynayan ligde bir çok takım daha var. Bunu neden yazdım,, biliyormusunuz? Ç.Rizespor’da böyle bir sistem yok. Sezon başı iç saha 10, dış saha duruma göre 15 veya 20’ye oynuyorlar. Bu topçu oynamaz. Futbolcular cin gibidir. Zaten sezonluk alacağı garanti para belli. Hepsi prime oynuyor. Yani onlar için büyük bonus oluyor. Arıyor x takımda oynayan futbolcu arkadaşını, o da söylüyor bizde durum bu, her hafta servetime servet katıyorum diyor. Şurada yeni yazlık aldım, arabamı Opel’den Porje Jeep yaptım.. Eee bizimki de içleniyor bu durum karşısında. O X takımla maça çıktığında o takım futbolcusu para için, prim için affedersiniz kıçını yırtıyor, hem kendi kazanıyor, hemde takımı kazanıyor. Senin topçun ise zaten takım değilsin hemen gardını düşürüyor ve mağlubiyet geliyor. Taraftarda neden oynamıyorlar diyor? Türk futbolunda düzen bu arkadaşlar. Alan memnun, satan memnun.

İşte Türk futbolunun son hali bu sevgili Rizesporlular… Bizim yönetim şirket mantalitesinden çıkıp, ( İdari anlamda sorun yok ) sportif sonuçlar için yani başarı için, bu taraftarın yüzü gülmesi, her sezon korku filmi yaşamaması için mutlaka önce cebe, daha sonra kalbe dokunması gerekiyor. Kurumsallık Türk futboluna yani saha sonuçlarına işlemez. Bu düşünce devam ettiği sürece sen hep sıkıntı çekmeye devam edeceksin. Bu sezonda Sercan Kaya’nın muhteşem “aşırtma golü” ile ligde kaldık, gelecek sezon bu kadar şanslı olmayabiliriz, bakarsınız bizi bu ligde “aşırtırlar”!

Kalın Allah’a emanet, sezon boyu bir çok bodoslama yazılarım vardı bir çok kişiye karşı, hakkınızı helal edin, benimde hakkım hela olsun sizlere. … Neticede; yorgancı dükkanında çalışmıyoruz, bu futbol eleştiri bu işin doğasında var….


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

  1. 1 0
    {usertitle}

    sadık

     21 Mayıs 2015 00:32
         

    Selim bey yine güzelce noktanızı koydunuz. Güzel yazılarınızla biz uzaktaki Rize'lileri Rizespor'dan haberdar ettiniz. Bizden yana da helal olsun

  2. 1 0
    {usertitle}

    fatih

     21 Mayıs 2015 15:25
         

    bir tek sen varsın selim abi, gerisi hikaye.. benim hakkım da helal olsun bu iğrenç filmi baştan aşağıya bize gösterdin..

Yorum Yapın