Kurban Bayramı arifesinde Ç.Rizespor evinde Antalyaspor’u silindir gibi geçerek taraftarına uzun bir aradan sonra erkenden “kavurma” tadında bir galibiyet sundu.
Dün akşam oynanan futbolun kalitesi ve atılan goller bizim adımıza çok lezzetli idi.. İçerde kazanmakta zorlanan bir takım nasıl oldu da ligde iyi bir giriş yapan komutanı Eto’o olan bir takımı daha maçın ilk çeyreğinde canlı canlı toprağa gömdü?
Aslında sorunun cevabı basit..
Türk futbolu ve “Göbek” meselesi…
Süper ligde bizim gibi Anadolu takımları için tek gerçek vardır. Önce savunma yapacaksın, rakibini oynatmayacaksın, hızlı hücumlarla gol arayacaksın. Bunu yapmayan takımlar, yani tam tersi sahada disiplinden uzak, savunmada dengesiz, bir iki kişi endeksli futbol oynayan, orta sahasını yumuşak tutan ekipler bu ligde fazla barınamazlar.
Antalyaspor’da bu sezon kurduğu takım aynı hocası Yusuf Şimşek gibi top ayağında bireysel iyi işler yapan, top rakipteyken en ufak baskıda kağıt helva ayarında dağılan bir ekip. Akdeniz takımında sahada bir komutan var, malum Eto’o.. Yanında ise bir uzman çavuş o da Emrah Başsan. Gerisi hep ayrı telden çalan, sabah iştimasına katılsalar, sıraya giremeyecek bir oyuncu topluluğu.
İlk haftadan beri yazıyorum, bazı takımların topladığı puanlar örnek Antalya dört haftada 9 puan bunların hepsi hormonlu diye. İşte dün akşam izledik. Hikmet hoca rakibi çok iyi analiz etmiş, belli. Orta sahayı yani göbeği biraz sertleştirdi, buda Koray Altınay ve Makiadi’nin vites artırması ile oldu ve işide rahatlıkla bitirdiler.
Bizim takım içerde oynatmamaya dayalı takımlarla karşı sıkıntı çeker, tam tersi Antalyaspor gibi bir kişi güdümündeki ve cephede savaşacak askeri olmayan ekiplere karşı açık ara sahadan zaferle ayrılır. Önceki sezon içerde 5-1 kazandığımız Gaziantepspor maçıda bunlardan biriydi.
Dün akşam oynanan futbolda bizim adımıza her şey vardı. Yıllarca duran toplar bizim canımızı yakmıştı, dün akşam ise o duran toplardan dört gol bulduk. Yine Kontrataktan Makiadi’nin söküp aldığı toptan enfes bir gol daha attık. Dört golde “kafamızı” çalıştırdık, rakiple “kafa” bulduk. 90 Dakika sahada fizik kondisyon altında disiplinli mücadele örneği verdik. Bazı anlarda rakibi kendi alanımızda karşılayarak ani çıkışlar yaptık. Tempoyu maç boyunca çok güzel ayarladık. Topun canı bu kez bizi sevdi beş kez içeri girdi, en az 3-4 pozisyonda rahatlıkla kaçtı diyebilirim. Özellikle arkadaşlık üst seviyede idi. Atılan her golden sonra yedek kulübesine koşan, Deniz’in attığı golden sonra Kweuke’nin ona yaptığı bindirme ve ilk tebriğe gitmesi bunlar çok güzel hareketler. Tabi taraftarında ikinci devre futbolcuları tek tek “ifşa” etmesi ayrı güzellik. Akdeniz temsilcisi bence Kuzey’de tarihi bir fark yiyerek, tuttuğu özel uçakla geri dönebilirdi, bunada şükretmeli…
Ç.Rizespor az sayıda taraftarının önünde aldığı farklı sonuç elbette müthiş, emeğe geçen başta hocası, yönetimi ve futbolcuları tebrik ediyorum. Ama, unutmayalım ki lig uzun bir maraton, ileriki haftalarda daha iyi olmak zorundayız. Her takım Antalyaspor gibi defansta böyle hata yapmaz. Özellikle Oboabona ve Deniz Kadah’ın attığı 2. Golde iki oyuncumuz o kadar boş bırakıldı ki; neredeyse kendilerine dışardan elmalı bir nargile söyleyecek durumda idiler. Bir iki fitten sonra bile o golü yapabilecek zamanları vardı.
Bizim adımıza sahanın en iyileri gol atmasa da Kweuke, yine yüreğini ortaya koydu. Geçen sezonun asist kralı bu sezon yeniden fabrika ayarlarına geri döndü. Bravo Eren.. Üç gol atan Deniz Kadah kendine yeniden geldi. Bir parantezde Iraklı İsmael’e açalım ve bu güzel akşama noktayı koyalım.
Ali Adnan’dan sonra 53 numarayı sırtına geçiren Iraklı genç solak İsmael hafta içi düzenlenen basın toplantısında bana işaret fişeğini yaptığı konuşmada yakmıştı. Sol ayak raket gibi, bakmayın fiziğinin zayıflığına, maşallah kemik gibi. Korkusuzca ikili mücadeleye ayak sokuyor, tekniği ve süratini birleştirdiğinde tutulması zor bir oyuncu. Özellikle deplasman maçlarında yakaladığı açık alanı iyi kullanacak, defansa yaptığı yardım ise Eren’in yükünü hafifletecek. Ç.Rizespor, Ali Adnan’dan sonra iyi bir kumaş yakaladı, bu kumaşta bir iki yıl sonra iyi bir proje ile Avrupa’ya gider, yeşil-mavili takımda “ Al, parlat, sat” proje serisine devam eder.
Yorum Yapın