Kucaklaşıp, Helalleştiler!

 

Kucaklaşıp, Helalleştiler!

Dün Ankara’da Osmanlıspor maçında o kadar kritik bir galibiyet alarak Rize’ye döndük ki, ne demek istediğimi bundan sonra oynayacağımız maçlarda ve lig sonunda hep beraber çok daha iyi anlayacağız.

Bu sezonun ilk maçı olan Gençlerbirliği karşılaşmasında yaşanan penaltı krizi sonrası Kweuke & Hikmet Karaman olayı ile lige giriş yapmıştık. Kadro dışı, o , bu şu derken Başkan Kalkavan adı gibi çok “Metin” bir karar alarak otoriteyi sarsmadan işi tatlıya bağlamıştı. Bu olayı tekrardan yazmamın tek sebebi o günlerde yazdığım gibi ; “Rizespor’da Kweuke’yi göndermek, Rizespor’un puanları satmakla eş değerdir” cümlesi, gelinen noktada ve bu oyuncunun topladığı puanlarla bize her şeyi anlatıyordu.

İşte Ankara’da Gençlerbirliği maçında bir birlerine karşılıklı olarak “kükreyen” iki insan yine Ankara’da Osmanlı maçında son dakika golü sonrası birbirlerine o kadar içten sarıldılar ki görmeye değer bir fotoğraftı bana göre.

Bu maç öncesi uzak, bir o kadarda yorucu yoldan dönen Kamerunlu, Osmanlı maçında 86’da kafayı yapıştırdı, meşin yuvarlak kaleciyi de içeri sokarak filelere giderken Kweuke ilk başta rotayı terse kırdı, hemen daha sonra doğru rotayı bularak yedek kulübesine doğru gitti ve.. ; “Hocam ayıp ettim sana, gel kucaklaşalım ve helalleşelim” diyerek gol sevincini hocası ve takım arkadaşları ile doyası yaşadı. İşte G.Saray maçından sonra çok önemli Osmanlı maçı ve alınan galibiyetin şifresi bu fotoğrafta saklı. Bu fotoğrafa iyi bakmak ve iyi okumak lazım. İki tarafında kucaklaşması ve helalleşmesi her şeyi özetliyordu. Hikmet hoca, arkasına yer alan tribünlerden kendisine yapılan kötü tezahüratlarla maç boyunca bir kez olsun arkasını dönerek bakmadı, serzenişte bulunmadı. 90 dakika ayakta takımını yönetti, enerjisini başka yere harcamadı, maç sonunda da bunun meyvesini golcü oyuncusunun attığı güzel golle almasını bildi, tebrikler tüm takım, teknik ekip ve yönetim…

Maça dönecek olursam, Osmanlı karşısında klasik bir deplasman takımı Rizespor izledik. Bu filmi defalarca izledim ben deplasman maçlarında. Geçen sezon Sivas deplasman maçı bire bir kopyası. Tek farkı o maçta Sivas takımı daha net gol pozisyonlara girmişti. Yine Eskişehir deplasman maçı aynı.

Bizim takımın kadro yapısı teknik beceri ve yaratıcılığı olmayan oyuncularla kurulu. Fizik güç altında, takım savunması ön planda ilerde Kweuke’ye bakan bir takımımız var. Yani bu takımdan göze hoş gelen bir futbol beklemeyin. Rizespor takımı mücadele güç altında bir iki oyuncunun bireysel performansı eşliğinde maçlar oynar. Türkiye liginde bizim gibi Anadolu takımları böyle oynaması lazım. Aksi takdirde ben göze hoş gelen bir futbol oynayacağım dediğinizde sizi yerler, bu kural değişmez, değiştirmek istiyorsan kesenin ağzını sonuna kadar açman gerekiyor. Kaliteli 7-8 Milyon Avro bonservisli oyuncular alacaksın. Tabi senin etin butun belli , böyle bir tarafın kalktığı anda örnek şimdileri Eskişehir takımının durumuna düşersin, geçmişte Orduspor olduğu gibi, gelecekte Antalyaspor’un olacağı gibi…

Tersten yazalım şimdi. Bu futbol, olaya bir taraftan bakmak yanlış olur. Rize taraftarı diyor ki ; Ben futbol görmek istiyorum, kaliteli oyuncuları izlemek, maçlarda hop oturup, hop kalkmak istiyorum. Her sene bezdik, sıkıntı yaşamak istemiyoruz, Rizespor’u Avrupa’da ne zaman göreceğiz? Kalkavan’ın gemisi limanda güvende ama unutmamak lazım ki “Gemiler limanda beklemeleri için yapılmaz”!

Sizde haklısınız ama önce şu stattı Konya maçıyla Cuma akşamı bi dolduralım, daha sonra Başkan hoca’ya söz verdi devre arası iki kaliteli ayak yeşil-mavili formayı giyecek. İkinci devre yapılacak olan transferlerle, sezon sonu inşanla pasaportları işleme sokarız, diyelim ve son söz öncesi kapatalım bu konuyu.

Sonuç olarak dün Ankara’da Osmanlı maçı için "tozlu yollardan" gittik, ta anasının …. Çok kötü bir yerde tamamen taşıma suyla taraftarın geldiği bir stat. Tam bir çile yolculuğu Sincan Asaş stadı. G.Saray maçından sonra fiyakamızı bozmadık, Osmanlı takımını da evinde mağlup ederek 2’de 2 yaptık ve yolumuza “toz kondurmadan” devam ettik, ederken de ilk kez forma şansı bulan ve çizgiden birde topu çıkaran 17’lik delikanlı Ertuğrul’u, soğukkanlığı ile buzdolabı Robin Yalçın’ı yine sol bekte görev yapan Murat Duruer’i, özellikle ikinci devre sarı kartı olmasına rağmen Makiadi’yi ve son olarak ilk kez kaptan olarak maça çıkan yüreği kocaman gurbetçi oyuncu Koray Altınay’ı gösterdikleri mücadeleden dolayı tebrik edelim. Deniz Kadah’ın son dakikalarda egoistlik etmesi, maçın hakemi Yankaya’nın Polonyalı Patryk’e son dakikada çalmadığı penaltıya Osmanlı için Rize’nin “Cülus” bahşişi olarak bıraktığını ilave ederek, nokta koyalım.


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

  1. 0 0
    {usertitle}

    sadri kopuz

     23 Kasım 2015 18:00
         

    selim bey güzel özetlediniz bizim gibi takımların eti butu belli kalıcı gelir olmadıktan sonra anormal transferler sonrası mutlaka batar bir takım. başkan doğru yolda ama maçlarda gözümüzün çapağını silecek kaliteli bir kaç adam da bu takıma şart . sağlıcakla kalın, kaleminize sağlık .

  2. 0 0
    {usertitle}

    sezai kahveci53

     24 Kasım 2015 12:53
         

    abi her gittiğin deplasman maçından puan alıyoruz senin ayağın iyi geliyor bende seni takip ederek iddaa dan para kazanıyorum:))

Yorum Yapın