Ç.Rizespor evinde Konyaspor’u ağırlarken özellikle ikinci devre eski kalecisi Serkan’ı geçemedi zorlu müsabakadan bir puan ile ayrılmak zorunda kaldı.
Disiplini oyun, iyi alan daraltan, savaşan, mücadele gücü yüksek bir 90 dakika izledik. Zaten Aykut Kocaman ve Hikmet Karaman’ın çalıştırdığı takımlardan başka bir şey beklemek futbola ihanet olurdu.
Futbolun meyvesi gol. Dün akşam bizim adımıza belki o gol gelmedi, üç puan hanemize yazılmadı ama burada özellikle ikinci devre Konya takımının bizimde son iki sezon kalemizi koruyan kaleci Serkan’ı kutlamak gerekiyor.
Sezon başından beri hep söylüyoruz, iyi bir on numara bu takıma şart diye. İşte dün akşamda siz bakmayın Kweuke’nin kaçırdığı gollere veya bir başka değişle kaleci Serkan’ın kurtardığı o pozisyonlara. İşin nüvesi 10 numarada. Rizespor’da o pozisyonda görev alan çakma 9,5 lar yani Deniz Kadah ve son haftalarda Fransız oyuncu Chevalıer bu işin hakkını vermiyorlar. Eskişehir ve Kayseri deplasman maçları ve dün akşam Konya karşılaşmasında yeşil-mavili takımda klas bir 10 numara olsa idi sen şimdi yirmi küsur puan ile ilk altının içindeydin. Geçen sezon Obraniak bu takımda kalsa o da çok rahat bu işi görürdü. Kweuke tek başına ne yapsın ? Anca bu kadar kovalıyor, basıyor, adam eksiltiyor, sırtı dönük oynuyor ve bunları yaparken son vuruş öncesi tüm enerjisini harcıyor. İşte burada sana bir beyin yani kadife ayak gerekiyor. Bulmuşsun bu tip güçlü kuvvetli bir santrafor ama onu arkasından besleyecek bir adamın yok. Arkasını geçtim hani kanatların? Ahmet İlhan ve Mehmet Akyüz geçen sezon tüm lig boyuncu Holosko’nun veya kamyonla para alıp giden Hurşut Meriç’in durumuna düşecekler. Tek orta yok, santraforuna bir muz orta yok. Bu vaziyette bile adından söz ettiriyor Kweuke, sana tek başına puanlar topluyor. Futbolun doğrusu bir. Geçen sezon Bursa takımında oynayan Fernando’yu kimler besliyordu?... Hikmet hoca bence kıvama gelen Polonyalı Tuszynskı’ye daha fazla süre vermeli hatta 11 başlatmalı diye düşünüyorum.
Futbolda sıfırı oynamak çok önemli bir olgudur. Gol yemediğin maçlarda bir puan cepte. Bu sezon Kayseri ve Osmanlı deplasman maçları sonrası ilk kez evimizde bir maçta gol yemedik. Takıma sekiz gün geç dönen Oboabona aksadı, onun yanında bıyıkları yeni terleyen genç Ertuğrul aferin aldı. Kiralık oyuncu bence daha formayı vermez. Tribünlerde yer alan binlerce Rizeli Kweuke’ye ve genç oyuncu Ertuğrul’a alkış’ı eksik etmedi ama, bir gerçek var ki Bundesliga patentli tecrübeli krampon Makiadi geldiği günden beri en iyi oyununu ortaya koydu. İlk devre defansın önünde emniyet supabı görevinde, ikinci devre biraz daha ofansif futbolda katkı sağladı. Kritik hamleler yaptı bu futbolcu yavaş yavaş takıma ısınmaya başladı, çok daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Türkiye liglerinde iki sağlamcı teknik adamın mücadelesinde Hikmet hoca bu kadar gol kaçırdıktan sonra son saniye kaza golüne kurban gitmeme adına futbolcusu Ümit’i sahaya sürmesi; vakit geçirme, süreyi bitirme adına mı gerçekleşti, yoksa son 1 “Ümit” diye mi yapıldı derken maç boyunca başarılı bir yönetim gösteren hakem Bülent Yıldırım’ın düdüğü iki dost takımın birer puan alması ile sona erdi.
Yorum Yapın