Takvimde yapraklar bir bir değişiyor, gel gör ki Rizespor’da durum değişmiyor. Bu sezon da daha önceden idmanlı olduğumuz küme düşme potası içinde kıvranmaya devam edeceğiz. Zaten bu durumu klasik sezon öncesi yazımda lig başlamadan dile getirmiştim. Aynı şeyleri tekrarlamanın bir anlamı yok. Çaykur Rizespor'da sorun belli: Eldeki mevcut kadro. Bu kadro kurulurken kimileri yere göğe sığdırmadı, son yılların en başarılı transferlerine imza attık, dedi. Olabilir. O kendisinin fikri, saygı duyarım. Ama... Bir takımın iskelet kadrosuyla bu kadar oynamak, istikrarı yakalayan kadroyu bu kadar boşaltmak büyük hata. Hem gelişim içindeyiz, genç oyuncuları kadroya dahil ettik diyeceksiniz hem de haftalar geçtikçe aynı yerde değil, daha da geriye gideceksiniz. Bu işte bir terslik var.
Bu ligin acıması yok. Aslında bizim lig “mukavva kağıdı” veya “muşamba” ligi ile eş değer. Tabi Avrupa liglerini baz alırsak bunu söylüyorum. Ne yapacaksın? Sezon öncesi transferde kaliteye önem vereceksin. Bunun yanında paraya kıyarak alacağın 3 – 5 baba oyuncu ile harmanlayıp sezona gireceksin. Sezon içinde o gelişime açık oyuncu kendini gösterir ve formayı kapar, sana da uzun yıllar fayda sağlar. Birden çoluk çocuk muşamba kağıdı lige başladın mı, o muşamba ile bir güzel kayarsın, kaymaya da devam edersin. Acı olan şu ki; bizim takım her sezon kayıyor, erozyona uğruyor. Ama sezon sonu bazı takımlar Rizespor’un imdadına yetişiyor ve bizi uçurumun kenarında tutmayı başarıyorlar. Burada devreye ekonomik düzen giriyor. Futbolcuya parasını ödemeyen gümlüyor, mali disiplin altında oyuncuya günü gününde ödemesini yapan (bunlardan biri Rizespor) kıl payı ligde kalıyor. Bu sezon herkesin iştahı kabardı. Süper Lig'de gelirler son yapılan ihale ile tavan yaptı. Yani diğer takımlar önceki sezonlarda olduğu gibi ekonomik anlamada güçlendi, bu durumda Rizespor’un işi hiç de kolay olmayacak, özellikle devre arası transferinde yeni Norveç liginden yeni muşambaları topladığın an sen zaten Mart ayını görmeden Şanlıurfa deplasman maçı için hazırlıklarına başla. Maça dahi konuşacak bir şey yok. Takım hocası dahil aklı Başakşehir maçında. Yok iyi oynadık, yok elimizden kaçırdık. Futbolcusu Başakşehir’in hocası Avcı’nın konuşmasını unutamıyor: "Rize takımı çok iyiymiş, bize karşı en iyi futbolu onlar oynadı." Ya kardeşim geçin bunları! Senin Fenerbahçe maçın var, aklın hala Başakşehir'de. Konsantren sıfır, sahaya çıktın, Fener takımı sana müsaade etti, bir güzel ilk 20 dakika içinde tarttı seni. Yan toptan güzel de bir gol buldun, ya sonrası? Fenerbahçe hiçbir şey yapmadan sadece kadro kalitesi ve bireysel oyuncuları ile elini kolunu sallayarak beşledi bizi.
Yenilen gollere bakıyorum da defans ve kaleci ikramda kusur yapmamışlar. Orta sahada İtalyan Petrucci haftalardır dökülüyor. Hikmet hocanın kartviziti ile devamlı ilk 11 şansı bulan Oğulcan ve Ahmet İlhan ne iş yapar? Bu kadar süre alacaksınız, kanattan bir olgun atak veya adam eksiltme yok. Kweuke, Trabzonspor maçı sonrası serbest düşüşe geçti. Bin bir güçlükle aldığı pasları hep rakibe verdi. Bizim adımıza İsmael hariç diğer oyuncular atılan golden sonra yokları oynadı kısaca... Bu iş böyle gitmez. Rizespor kulüp tarihinin en kötü lig başlangıcına imza attınız. Bak size bir yol göstereyim. Sayın Başkanım Metin Kalkavan. Seneye 60 milyon dolar kulübünüze girecek. Yeni yapılan ihale sonrası. Bu takım düşerse çok yazık olacak. Maddi ve manevi olarak. Elinizi taşın altına koyun, her hafta takımınız doğranıyor, bu gidişat iyi değil. Sessiz kalmayın, hakkınızı arayın; bu ülkede ağlamayana meme yok. O çok güvendiğiniz topçulara da Metinsilin bir konuşma yapın.
Yorum Yapın