31 Ekim Karadeniz Günü etkinlikleri Rize’de başladı.
Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen “31 Ekim Karadeniz Günü Çevresel Etkinlikleri ve Kamunun Bilinçlendirilmesi” organizasyonun açılışını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Sayın Mustafa Öztürk yaptı.
Etkinlikte açılış konuşmalarını, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof.Dr. İstiklal Yaşar Vural, Rize Belediye Başkan Yardımcısı Sultan Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve Vali Ersin Yazıcı yaptı.
Müsteşar Prof.Dr. Sayın Mustafa Öztürk konuşmasında, Bükreş sözleşmesi ve eylem planı kapsamında Karadeniz’in korunması için taraflarca yapılan çalışmalar, işbirliği ve bu konuda gösterilen gayretlerin takdire şayan olduğunu ifade ederek “Bu kapsamda, özellikle son yıllarda Bakanlığımız, Bükreş sözleşmesi gibi taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerden ve ulusal mevzuatımızdan kaynaklanan görevlerini yerine getirmek ve Karadeniz eko sistemini korumak için birçok faaliyeti hayata geçirmiştir. Hepimizin ortak değeri olan Karadeniz’imizin korunması hepimizin sorumluluğudur. Karadeniz’imizin sorunları çoktur ama sahip çıkanı da çoktur. Burada iki gün boyunca hep birlikte hem Karadeniz’imizin sorunlarına çözüm arayacak hem de çeşitli etkinlik ve faaliyetlerle Karadeniz Günü'nü kutlayacağız” dedi.
Müsteşar Prof.Dr. Sayın Mustafa Öztürk konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Hepimizin bildiği üzere ülkemizin üç tarafını çevreleyen denizlerimiz ulaşım, balıkçılık, yüzme suyu alanları, turizm aktiviteleri gibi hem rekreasyonel hem de ticari pek çok amaca hizmet etmekte olup, sosyo- ekonomik açıdan çok büyük öneme sahiptir.
Bununla birlikte kıyı bölgelerinde artan nüfus, sanayileşme, aşırı avlanma ve denizcilik faaliyetlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan deniz kirliliği ve deniz ekosistemlerinin tahribatı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli gündem maddelerimizden birisidir.
Özellikle denizleri, birçok farklı ülkenin ortak kullandığı ve kirlettiği göz önünde bulundurulduğunda, deniz çevresinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanabilmesi için ulusal tedbirlerin yanı sıra, bölgesel ve uluslararası tedbirlerin ve işbirliği mekanizmalarının oluşturulması son derece önem kazanmaktadır. Bugün burada bir araya gelmemizin sebebi olan Karadeniz’imizin korunması içinde 1992 yılında son derece iyi işleyen bir işbirliği mekanizması oluşturulmuştur.
Karadeniz'in çevresel sorunlarının ana nedenlerini araştırmak ve çözümler üretmek amacıyla bir araya gelen 6 kıyıdaş bölge ülkesi 21 Nisan 1992'de Bükreş’te toplanarak "Karadeniz’in kirlenmeye karşı korunması Sözleşmesi’ni, kısaca Bükreş Sözleşmesini imzalamışlardır. Böylece hep birlikte Karadeniz’imiz için, ortak geleceğimiz için, önemli bir adım atılmıştır. Akabinde, 31 Ekim 1996 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Bakanlar Konferansı’nda Karadeniz ekosisteminin rehabilite edilmesi, korunması, kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılması ve geliştirilmesi amacıyla hazırlanan politika ve eylemleri ihtiva eden “Karadeniz’in korunması ve iyileştirilmesi stratejik eylem planı” kabul edilmiştir.
Bu planla birlikte ülkeler yapacakları çalışmalara ilişkin bir yol haritası belirlemişlerdir.
Ayrıca planın kabul tarihi olan 31 Ekim günü “Uluslararası Karadeniz Günü” olarak ilan edilmiştir. Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler her yıl 31 Ekim tarihini bizim burada yaptığımız gibi “Karadeniz günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlamaktadırlar” dedi.
“Geleceğe dair yapacakları çalışmalara büyük bir moral ve heyecanla devam ettiklerini belirten Vali Ersin Yazıcı “İnsanlığa hizmet eden ve başarılı olanların hayat sınavından başarıyla geçeceğine hepimiz inanıyoruz, gönüllü çalışmalar ruhları ve insanlığı beslemektedir.”dedi.
Vali Ersin Yazıcı konuşmasının devamında şu görüşlere yer verdi:
Yüzyıllardan beri Karadeniz çevresi, çeşitli uygarlıkların beşiği olmuş, Asya ile Avrupa arasında değişik uluslar, kültürler ve dinlerden gelen insanların birbirleriyle kaynaştığı Doğu ve Güney Doğu Avrupa coğrafyasıdır.
Karadeniz ekosisteminin rehabilitasyonu ve korunması ve kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla ulusal ve bölgesel düzeyde somut adımların atılması gerekmektedir.
Biyolojik çeşitlilik tüm dünyanın ortak zenginliğidir. Hem bugünün ihtiyaçlarını karşılamak hem de gelecek kuşaklara bu çeşitliliği aktarabilmek için biyolojik çeşitliliğin korunması gerekir. Bu sorunların aşılmasında devlete olduğu kadar, bireylere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Etkilerini her gün yakından gözlemlediğimiz bu sorunlara herkesin ilgi göstermesi ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi insanlık ve vatandaşlık görevidir.
Herkes bu bilinçle hareket ederek; gelecek nesillerin yaşama şartlarını zorlaştırmamak, biyolojik çeşitliliğimizi yok etmemek, sularımızı kirletmemek için her türlü hassasiyeti göstermelidir. Bu sebeple işe anaokulu ve ilköğretim okullarından başlanmalıdır. Çünkü insanın en hızlı öğrenme ve öğrendiklerini davranışına yansıtma yaşı bu çağlardır. Bu konuda en büyük görev ve fedakârlık öğretmenlerimize düşmektedir. ”şeklinde konuştu.
Vali Ersin Yazıcı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk Karadeniz’in korunmasına yönelik vermiş oldukları destekten dolayı karşılıklı olarak plaket sundular.
Etkinlikle ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden bilim adamları sunumlarını yaptılar.
Yorum Yapın