Şemsiyenin Cağları !...

 


“Kazanamazsak da mağlup olmak istemiyoruz"

Bunu kim dedi?

Çaykur Rizespor teknik direktörü İsmail Kartal dedi.

Göztepe maçı öncesi yaptığı basın toplantısında “ evimizde Göztepe’ye karşı kazanmak için sahaya çıkacağız, kazanamazsak da mağlup olmak istemiyoruz."

İsmail hoca aslında bu maçı lige verilen milli arada kafasında defalarca oynadı. Kendi sahanda oynuyorsun, elbette her takım gibi sende kazanmak isteyeceksin ama hoca kafasında kazanamazsak da mağlup olmak istemiyoruz diyerek bu maçın bu skor ile biteceğini bize günler öncesinde duyurmuş oldu. Tabi bu cümleleri okuyan futbolcuları da hocasının bu sözleri  sonrası sahada hiçbir risk almadı, hatırı sayılır taraftar desteği altında dikine gideceğine ha bire yan pas, sahaya çıkan 4 kanat menşeli oyuncu altında bunlara ilave iki bekin bindirmeleri takviyesi ile yapılan 10’larca kanat ortalarında sahada olması gereken pivot  santraforun yedek kulübesinde !..

Yenemiyorsan yenilme klişe sözleri bizim gibi Anadolu takımları 4 büyüklere karşı oynadığın maçlarda söylersin anlarım ama sen ligde tek golü olmayan ve son gün transferlerinde 35’lik oyuncuları kadrosuna katan maçta da altyapısından Ege ve Batuhan gibi henüz bıyıkları terlememiş iki oyuncuyu sahaya süren bir takıma karşı kendi evinde daha dominant bir oyun ortaya koymalıydın. Özellikle 2. Bölgeden 3. Bölgeye geçişler tam bir kaplumbağa hızında, oysaki geçen sezonun ikinci devresinde Rizespor’un en büyük özelliği bu tip hızlı çıkışları jilet gibi keskin yapması ve final paslarını yeni yıkanmış nevresim gibi ter temiz, pürüzsüz sonuçlandırması ile Rizespor taraftarlarına yarım devrelik damak tadı bırakmıştı.

Madem bu kadar kanat ortası, yan top yapacaktın neden pivot santraforunu 70 dakika yanında tuttun be hocam? Hazır değilse daha mürekkebi kurumadan 2 hafta evvel Beşiktaş deplasman maçında sahaya sürdün bu maçta kendi evinde bu kadar kanat ortasına o ortaları indirecek bir kule ilk 11’de olsaydı zayıf rakibin direnci ilk devre çoktan çözülür ikinci devre ise bu kez yüklenecek olan Göztepe karşısında kilo fazlası ile dönen Umar ve diğer kanatların ile kontra ile 2 veya 3. Yumruğu çok rahat indirir, 10 puan yapar ve gazete başlıkları ile 10 numara yağ yakarak bu galibiyeti kutlanırdı..

Evinde Göztepe maçında hücum yollarında son derece kısır bir maç çıkardın ve bana göre maçın en iyisi Yunan stoper Dimitris. Kaleci Gökhan’ın fahiş hatası az kalsın sahada bir kişi eksik birde penaltı atışı ile sonuçlanacaktı ama VAR bu kez haklı olarak doğru tespit yaparak kaleci Gökhan’ı da bizi de kurtardı. Boldrin’e aşırı yük biniyor, sanırım aldığı yıllık ücretine yakın bir yüke eş değer! Umar Amınu hazır değil ve kilo fazlası ile döndü, Samudio , Pul De Nill ikilisini topla, böl, çarp sana bir Nakoulma kalitesi vermez. Kaliteli bir 8 numara alamazsan özellikle iç saha maçlarında problem çözemesin ve bu tip puan kayıpları olur. Vetrih çok koşuyor ama ofansif olarak hücuma katkısı yok. Bence ilk gün dediğim gibi daha çok 6 numara. Attamah bu maçta cepten kredi kullandı, çok pas hatası yaptı ve bunların çoğu da bir ay önce takım arkadaşı olan 35’lik Mossoro’ya karşı o topları kaptırdı. Ege temsilcisinde Poko bence sahanın en iyisi idi.

Lige verilen Milli aradan sonra birçok takım toparlar, iç sahada art arda oynayacağımız Göztepe ve Gazişehir maçları bizim adımıza ilk devreyi nerede tamamlarız sorusuna net cevap verecekti. Bu iki maçtan tulum yapsaydık ilk devre sonuna kadar 20 + üstü kovalardık. İlk maçta 2 puan firesi verdik, Gazi şehir maçı ise tıpkı Göztepe takımı gibi “yere yatma” maçı olacak. Onlarda hibrit çimin üstüne yatmaya gelecekler, tek artıları hücumda ve geçiş oyununda çok daha atletik oyuncuları var aman dikkat!

İlk dört haftada 8 puan Allah bereket versin diyoruz ama bu lig şakayı kaldırmaz. Geçen sezon ilk devre toplamda 12 puan alabilmiştik ve herkesin gözünde kesin küme düştü yaftası ile damgalanmıştık, şimdi ise puan cetvelinde ilk 3 sıradayız. Demem o ki; Bu ligde şemsiye bir tersine döner, o rüzgârda kırılan şemsiyenin cağlarını toparlayana kadar birde bakmışsın ki son üçe yaklaşmışsın. Ve en acı o ki sezon başında yapılan 17 transferde kadro mühendisliği ekonomik anlamda dengeli değil. Sen Boldirn ve Umar’a kesenin ağzını açarsan, gariban Vetrih, Skepovic , sözleşme uzatılmayan ve sudan ucuza oynayan Melnjak oynamaz. Yıllık 800’er Bin Avro garanti para alan Boldrin ve Umar maç alsın derler. 200 bin Avroluk oyuncuların kalitesi zaten belli, senin kadro mühendisliğinde madem o rakamlara çıktın çok daha “baba” oyuncular alacaktın. Zaten bu sorun son 10 yılın A.Ş yönetiminin sorunu. Her dönem yaşandı, alacaksan baba al, madem o paraları veriyorsun sana maç alacak baba al, al ki hem o oyuncu parasını çıkarsın hem de sana maç alsın, rahat et, sıkıntı yaşama…


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın