Enver abi. Rize’de uzun yıllar minibüs şoförlüğü yapıyor. Kendisini tanırım ve hayat dolu ve anında espriyi patlatır.
Bir gün evin altından el attım, şansa baktım direksiyon koltuğunda Enver kaptan var. Selamlaştık, sohbet her zamanki gibi tam kıvamında, yol boyu inen, binen, para üstü derken tam Menderes Bulvarı üzerine ani bir fren geldi Enver Kaptan’dan.
Yaşlı bir teyze, sağına soluna bakmadan yola atlamış. Kısa mesafede Enver abi tam zamanında acı bir fren koydu ve açtı yan camı teyzeme saydırıyor..
“ Teyze yola çıkarken dikkatli ol, Bu minibüs enişteye benzemez, altına aldı mı öldürür!”..
Şimdi soru şu?
Bu kadro kurulurken, bu takım geleceğin Rizespor’u derken, bu süreçte kim teyze? kim enişte? kim Minibüs şoförü pozisyonundaydı !..
2000 yılı Antalya final maçı. Rizespor uzatmalarda Diyarbakırspor’u 2 gol ile geçmiş ve uzun yıllar sonra yenden süper lige çıkmıştık. Neredeyse tam 20 yıl olacak. Geçen sezonun ikinci devresi hariç bu takım tam 20 senede 38 transfer dönemi geçirdi ve hepsinde üç aşağıya beş yukarıya çuvalladı, sıkıntı çekti.
Her gelen ders aldık diyor, transferde ince eleyip, sık dokuyacağız diyor ama değişen bir şey olmuyor.
Sen geçen sezon çok acı bir tecrübe yaşamışsın. En büyük dersi alacağına yani akıllanıp, kaliteli transfere yöneleceğine yine 3 – 5 kişinin yönlendirmesi ile vasıfsız son derece kalitesiz kadro planlaması altında transferlerini yaptın. İsim önemli değil, en son aldığın oyuncuyu yazayım sana. Geleceğin kadrosu 29 yaşında Macar liginde vasat altı takımın santraforu mu olmalıydı ?..
Yaz transfer dönemi bu transferler yapılırken Başkan Hasan Kartal ve sportif direktör, yönetim kurulu üyeleri içinden top dan anlayan yöneticiler sizler neredeydiniz. Hanginiz elinizi, yumruğunuzu masaya vurdunuz? Olmaz dediniz, bu tip topçular bu ligin topçusu değil dediniz. Diyemediniz dimi. Çünkü o sıralar Çaykur Rizespor gücü altında kendinize PR çalışması yapıyorsunuz. Kulüp medya sorumluları sizi çekmekten kendi işlerini yapamıyor. Bu bir vebaldir. Bu takım yaratılırken kimse hesap sormadı, herkes gününü gün yaptı. O kanal benim, bu canlı yayın senin. Bu takımı kartvizit olarak kullanan kim varsa, kendi işi için kullanan kim varsa geçmiş dönem Metin başkan zamanında da defalarca yazdım haram zıkkım olsun. Rize medyasını yok sayıyorsunuz. Hani birlik beraberlik, şeffafız diyordunuz. Maç önü birlik beraberlik yemeği var, çağırsanız Rize medyasını 3 – 5 foto karesi alsak gazetemize kullansak ne kaybederdiniz? Geçen de de yazdım. Rizespor şuan da K.Kore lig takımı olmuş içine kapalı ve ketum. Hem İsmail hoca başta idmanlarda olmak üzere hem kulüp başta sosyal medya olmak üzere yazılı ve görsel basını kullanmada. Diğer takımlar sineğin yağını hesap ediyor en güzel algıyı veriyorlar ama maalesef bu çağda Rizespor kulübü basının büyük bir çoğunluğunu dışlıyor.
İnelim maça..
Maç öncesi Allah bile yukardan Rizespor’a dolayısıyla İsmail hocaya nimetini esirgemedi, yağdıkça yağdırdı Mevla.
Bir tarafta bir hafta içinde 3 maç oynayan Trabzonspor diğer yanda ise 10 gün önce lig maçına çıkan Rizespor.
Maç başladı bir yardımda Trabzonsporlu Çek oyuncu Novak’tan geldi ve Ünal hoca erken bir değişikliğe gitmek zorunda kaldı.
Müthiş bir gol ile 1 – 0 öne geçtin, sizin anlayacağınız her şey istediğin gibi gidiyor. Tek sıkıntı ikinci golü atıp, farka gideceğin yerde golü yemeni bekliyor ve son 10 dakika içinde geç değişiklik ve yanlış oyuncuları dışarı alıyorsun İsmail hoca.
Bu maçta Boldrin sakat değilse dışarı alınmaz. İsmael uzun haftalar sonra forma bulmuş, sahada bir duruşu ve kalıbı var o dışarı alınmaz İsmail hoca. Bu sahada senin deyimin ile çıt kırıldım, inisiyatif alamayan Sesse kurtarıcı olarak sürülmez İsmail hoca. Maçta çok yorulan Oğulcan 90’da oyundan çıkmaz hoca. Senden kat ve kat fazla yorgun ve kadro yaş itibariyle senden yaşlı takım olan Trabzonspor bu maçı kenar yönetiminin zamanında yaptığı yerinde değişiklikler ile kazandı, kazanırken de kenar yönetimi ders verdi.
Neydi ders?
Bu kadar artan yağmurdan ağırlaşmış bir sahada topu yerden değil, havadan oynayın talimatı ile son çeyrekte ders verdi.
Bak işte senin en net gol pozisyonun Boldirn sağ çaprazdan sol ayağı ile pis kesti, Yunan stoper Dimitris havadan kafayı vurdu ama maçın yıldızı kaleci Uğurcan müthiş çeldi. Yerden top sürsen nereye kadar, gitmiyor. Trabzonspor takımı iki gol attı ikisi de havadan. Biri Sörloth’un kafası diğeri kalecisinin uzun degajı sonrası Nwakaeme’nin ayağından. Kısaca adamlar yüksek topa döndü galibiyet geldi, sen yerden oynamaya devam ettin elinde ki maçı verdin.
Şimdi gelelim penaltı pozisyonuna. Yüzde yüz bence de penaltı ama burası Türkiye ligi. Bazı haftalarda yayıncı kuruluş dekoder kurtarma haftası ilan eder. Bu haftalarda 4 büyükler iteklenir ve bizim gibi Anadolu takımları yem edilir. Geçen sezon F.B, BJK ve G.S maçlarında olmadı mı ? Babası olmuştu. Sen ne yaptın? Bunları hesaba katacaksın ve her seferinde bu satırlardan haykırdığım işi yapacaksın. Kalite.. Kalite… Kalite..Senin elinde kaliteli en kötü bir forvetin olsa idi, bu maçta hakeme bile gerek duymadan tabela da plakayı yazardın.
Bundan sonra ne olur ?
İsmail hoca elinde ki takımı ve ne oynayacağını geç de olsa anladı. Bu takım bunu oynar. Kısaca savunma top rakipteyken beşli, sendeyken üçlü. Orta saha kalabalık ve ani çıkışlarla gol arayacaksın. Çünkü elinde pivot santraforun yok. Bu kadar basit. İsmail hoca ilk 70 dakikayı belleğine yerleştirsin, son 20 dakika içinde yaptığı kenar hataları düzeltsin bak göreceksiniz doğru yolu bulacak.
Son olarak her dönemim adamı, her güçlünün yanında olanlar ve bu tip insanlara prim veren koltuk sahipleri olduğu süre zarfında maalesef Rizem bir adım ileri gitmez. Hem sporda, hem siyasette, hem de iş dünyasında. !..
Yorum Yapın